| Konu: | 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkışına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 18.05.2022 |
HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 103'üncü yılı sebebiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve büyük Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, itilaf devletleri 1918'de İstanbul'u işgal ettikten sonra ilk girdikleri yer Türk Ocaklarıdır yani şunu söylemek istiyorum: Milliyetçi Hareket Partisi var oldukça, Ülkü Ocakları var oldukça Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletini hiçbir güç parçalayamaz, bölemez; buna izin veremeyiz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Atatürk ve silah arkadaşları Samsun'a girmeye hazırlandıklarında yanındakiler aynen şunu söylüyorlar: "Paşam, silah yok, ordu yok, ekonomi yok, ekmek yok, aş yok; ne yapacağız?" Atatürk'ün cevabı aynen şöyle: "Ben bu milletin kalbine, yüreğine güveniyorum." diyor. Biz de bu milletin yüreğine güveniyoruz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sonra diyorlar ki: "Paşam, sizi Karadeniz'in azgın sularında boğacaklar, yola hiç çıkmayın." Atatürk'ün verdiği cevap şu: "Ben burada durup işgal kuvvetlerini seyredene kadar Karadeniz'in azgın sularında boğulurum daha iyi. Bunlar geldikleri gibi gidecekler." İşte biz o neslin çocuklarıyız. (MHP sıralarından alkışlar) Nitekim, 19 Mayıs günü Samsun'a çıktılar. 19 Mayıs 1919 tarihi bir milletin dirilişi ve var oluşudur, bir milletin ayağa kalkışıdır, kurtuluş ateşinin tüm yurda yayıldığı tarihtir.
Değerli milletvekilleri, Atatürk ve arkadaşları Samsun'a çıktıktan belli bir süre sonra Havza'ya geçtiler, Havza'dan Amasya'ya geçtiler ve Amasya'da bir genelge yayınlandı. Bu genelgede -kısaca bahsetmek istiyorum- deniliyor ki: "Milletin bahtını ve kaderini yine millet kurtaracaktır." ve Anadolu'nun en güvenilir yeri olan Sivas'ta bir kongre yapılması kararlaştırılıyor. Atatürk Sivas'a geçiyor, Sivas'ta belli bir süre kaldıktan sonra biliyorsunuz Erzurum'a geçiyor ve 23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi yapılıyor. Erzurum sonrası tekrar tarihî gün olan Sivas'ta 4 Eylülde Büyük Kongre yapılıyor. Bu çok önemlidir, memleketin geleceğini ilgilendiren kararlar alınıyor. "Vatan bir bütündür, asla parçalanamaz." "Manda kabul edilemez." ve "Ya istiklal ya ölüm!" kararları alınıyor. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları Sivas'tan sonra Ankara'ya geçiyor. Yalnız burada şunu söyleyeyim, Anadolu'da gittikleri her yerde büyük bir coşkuyla karşılanıyorlar. Ankara'ya geldikten sonra derhâl Millî Mücadele hazırlıklarına başlanıyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması için çalışmalar yapılıyor. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor. Bu Meclis Gazi Meclistir ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Meclistir, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan ve de yöneten Meclistir.
Değerli milletvekilleri, Sakarya Savaşı'ndan bahsetmek istiyorum. 23 Ağustos 1921'de Sakarya Savaşı başlıyor. Bu bir taktik savaşıdır, subaylar savaşıdır. Yirmi iki gün yirmi iki gece sürmüştür. Düşman, Haymana önüne kadar gelmiş ve orada imha edilmiştir. Bu bir zekâ meselesidir. Eğer Sakarya Zaferi olmasaydı biz bugün burada olamazdık, bunu peşinen söylemiş olayım.
Sonuç... Sonuçta Büyük Taarruz hazırlıkları var. Büyük Taarruz Türk tarihinde çok önemlidir. Tarihçiler aynen şunu söylüyor: "Eğer 30 Ağustos zaferi olmasaydı, Büyük Taarruz olmasaydı yurdun hiçbir yerinde, hiçbir köşesinde biz olamazdık." Bunu buradan söylemiş olayım. 9 Eylülde düşman denize döküldü ve 29 Ekim 1923'te -hızlı geçiyorum, zamanımız kısıtlı- cumhuriyet kurulmuştur.
1974'te millî ve yerli silahlarımız sadece yüzde 4 oranında idi, şu anda ordumuzun kullandığı silahların oranı yüzde 80-85'tir. Çok şükür diyorum buna.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HAYATİ ARKAZ (Devamla) - Artık Türkiye Cumhuriyeti devleti bölgede caydırıcı güçtür, süper güçtür, büyük bir devlettir. Adriyatik Denizi'nden Çin Seddi'ne, Kamerun'dan Karadeniz'in kuzeyine kadar o bölgelerde yaşayan insanlara Türkiye Cumhuriyeti devletini sorduğumuzda aynen şunu söylerler: "Türkiye Cumhuriyeti bizim ikinci vatanımızdır, bir sıkıntımız olduğunda gideceğimiz yer Türkiye Cumhuriyeti devletidir." diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti ana kucağıdır, bunu herkes böyle bilsin.
Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarına rahmet diliyorum. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum. Ne mutlu Türk'üm diyene!
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)