| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 18.05.2022 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 327 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, 1'inci maddeyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu üzerinde kur korumalı TL vadeli mevduat sistemine dair düzenlemeler yapılmaktadır. Bu doğrultuda kur korumalı mevduatlarla ilgili sigorta kapsamı genişletilmektedir. Kur korumalı TL mevduat, halktan alıp zengine dağıtmak amacıyla ortaya çıkarılmıştır. Bu model AKP iktidarının ekonomideki beceriksiz ve basiretsiz politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Hikâyesi şu: İktidar diyor ki: "Eğer sizin bankada bulunan TL mevduat hesabınız aynı süredeki dolar kuru altında ezilirse ben bunu size ödeyeceğim." Bu, halkın parasını sermaye sahiplerine dağıtmayı taahhüt etmektir yani halkın "Bana hizmet yapılsın." diye doğrudan ödediği ya da KDV, ÖTV adı altında dolaylı ödediği vergilerle doldurduğunuz kasadan sermaye sahiplerine peşkeş çekmenin mekanizmasıdır. Şimdi de diyorsunuz ki: "Bunun kapsamını genişletelim."
AKP-MHP ittifakının Türkiye gerçekliğinden koptuğu, halkı anlamak ve sorunlarını çözmekten uzaklaştığı artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Artık, mesele mutfaktır ve mutfakta tencerede kaynatacak bir şey olmamasıdır. İktidar tarafından gerçeği kabul etmenin vakti geldi, o da ne Sayın Nebati'nin ne de ekonomi kurmaylarının gözünde ışık olmadığı gerçeğidir. Bırakın Sayın Nebati'nin gözündeki ışığı, ampulünüzü yakacak kadar bile enerjiniz kalmadı ama Sayın Nebati de sönmüş ampulü kimse görmesin diye, dikkati gözlerindeki olmayan ışığa çevirmek için büyük bir gayret sarf ediyor; partisi için fedakârlık, kendisini feda ediyor.
Ülke koyu bir karanlığa ve umutsuzluğa saplanmış durumda. "Aynı gemideyiz." diyorsunuz ama su size ulaşıncaya kadar geminin battığını dahi kabul etmiyorsunuz. Alt kamaralarda halk nefes alamıyor, boğulmak üzere. Düşünün, bir zamanlar "Alın, verin, ekonomiye can verin." diye bir sloganınız vardı; şimdi halk, canını veriyor, en temel ihtiyaçlarını bile giderecek gelire sahip olamıyor. Yani asgari ücrete zam yapıyorsunuz, emekçiyi işinden, kiracıyı evinden, araba sahibini arabasından, çiftçiyi tarlasından, memuru maaşından ediyorsunuz. Alım gücü kalmamış, borcuna borç katan, "Döviz almayacağım." sözüyle bankadan krediler almak zorunda kalan bir halk yarattınız. Akşam 1 zamla uyuyup sabah 5 zamla uyanıyoruz. Ücretlere zam yapıp 10 misli geri alıyorsunuz ve bununla da övünüyorsunuz çünkü yoksul bırakılmış, unutulmuş bu halkla aynı kaygılara sahip değilsiniz. Sizin kaygınız şatafatlı yaşantınıza devam etme, halkın kaygısı ise akşam evde çocuklarının karnını nasıl doyuracağı.
Değerli milletvekilleri, hayat pahalılığı her hanede, her sektörde yani dokunduğumuz her yerde giderek daha da derinleşerek artıyor. Bu ülkede emeğiyle çalışarak bir şeyin sahibi olmak artık mümkün değil. İşte Cumhurbaşkanının müjde olarak açıkladığı konut kredisinde 2 milyon TL kredi kullanan birinin faizle beraber ödemesi gereken aylık tutar 28.500 lira. Bir deyiminiz vardı "Hayaldi, gerçek oldu." diye; artık, AKP sayesinde "Ev almak hayaldi, yalan oldu." diyebilirsiniz.
İnanırsanız, TÜİK'in Nisan 2022 verilerine göre, bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE'de artış yüzde 69,97, ulaşımda artış yüzde 105,86, gıda ve alkolsüz içkilerde yüzde 89. Bu rakamlara artık inanan da kalmadı zaten. Gerçekten, insan biraz utanır.
Biliyoruz, halkın yüzüne bakacak durumunuz kalmadı, bari dürüst olarak, cesaretli bir şekilde gerçekleri söyleyin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Dolar almış başını gidiyor, halk geçim kaygısı içinde yaşıyor, insanlar bitmek bilmez zamlar ve yüksek kredi faiz oranları altında eziliyor, sizler de burada kur korumalı mevduat hesaplarının kapsamını genişletmeyi gündeminize alıyorsunuz. "Ülkeyi şirket gibi yöneteceğiz." diyerek halkı şirketlere, "yerli ve millî" diye TL'yi de dolara ezdirdiniz. Bu ülke halkına daha fazla ne kadar kötülük yapabilirsiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)