GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:92
Tarih:18.05.2022

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz. Şu anda görüştüğümüz madde, 4'üncü madde. 4'üncü maddeyle getirilmek istenen şey şu: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 2 başkan yardımcısı var, 2 olan başkan yardımcısı sayısını iktidar 3'e çıkarmayı teklif ediyor. Hangi amaçla yaptığını söylüyor, diyor ki: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun iş yükü çok fazla, 2 başkan yardımcısı yetmez, başkan yardımcısı sayısını 3'e çıkaralım. Bir Kurumun başkan yardımcısı sayısı 2'den 3'e, 3'ten 4'e çıkarılamaz mı? Elbette çıkarılabilir ama bu yirmi yıllık süre içerisinde kadrolaşmayı bırakın, o kadar çok yeni kadro yaratılması için bu iktidar uğraş verdi ki emin olun bürokrasiyi hantal, iş yapamaz bir hâle getirdi desek yanlış olmaz. Gerçekten kamu hizmeti sunacak kişilerin istihdam edilmesi yerine kurumların, şirketlerin en üst düzey yöneticilerinin sayısını artırmaya çalışıyor.

Ben söz almışken aslında başka bir konuya değinmek istiyorum.

Şimdi, anımsarsınız, İkinci Körfez Savaşı sırasında gazetecilerle ilgili şöyle bir ifade kullanılıyordu: "İliştirilmiş gazeteci" deniliyordu. Neden? Amerikan askerî araçlarıyla birlikte savaş muhabirliği yapan gazeteciler vardı ve onlara "iliştirilmiş gazeteci" diyorlardı. Türkiye'de de uzunca bir süredir iliştirilmiş gazeteler ve iliştirilmiş gazeteciler var. Tek işleri sadece iktidarın tetikçiliğini yapmak, muhaliflere hakaret etmek ve muhalifleri hedef göstermek. Bugünkü bir haberi göstereceğim size. Haber şu, diyor ki: Türk Silahları Kuvvetleri vurdukça HDP, PKK'ye gitti, üç yılda 100 tane ziyaret gerçekleştirdi. Bu, bir haber, içinde diyor ki: PKK'yle mücadele için seri operasyonlar başladığı 2018 yılından itibaren HDP'lilerin Irak'ın kuzeyine gidiş gelişleri arttı, HDP'li 34 milletvekili üç yılda Irak'ın kuzeyine 100'e yakın ziyaret gerçekleştirdi.

Şimdi, bir düşünün arkadaşlar, herhangi bir vatandaşın, Türkiye Cumhuriyeti'nin herhangi bir vatandaşının kaç kez yurt dışına çıktığını kim bilebilir? Bir gazete bunu bilebilir mi arkadaşlar? Bir gazete herhangi bir vatandaşın, herhangi bir milletvekilinin kaç kez yurt dışına gittiğini ve kaç kez hangi ülkeye gittiğini bilebilir mi?

Şimdi, sorun, gittiği ülkede ne yaptığı değil. Yayınladıkları resimde de bizim -şöyle göstereyim, belki oradan görünmüyordur ama görünebilir- HDP'nin Erbil temsilciliği ve Erbil temsilciliğinde bir grup milletvekilimiz var, arkada büyük bir HDP bayrağı var, HDP temsilciliğini ziyaret etmiş arkadaşlarımız fakat bunun üzerinden milletvekilleri sanki Irak'a gittiklerinde bambaşka işler yapıyorlarmış algısı yaratılıyor. Devletin çivisini çıkardı Adalet ve Kalkınma Partisi. Kişilere ait bilgileri bu pervasızlıkta hiç kimseyle paylaşamazsınız, herhangi bir gazeteyle paylaşamazsınız. Türk Hava Yollarının yöneticileri bir milletvekilinin kaç kez yurt dışına çıktığını bu biçimde hiç kimseyle paylaşamaz; eğer paylaşıyorsa orada emin olun devlet bitmiştir, devlet; herhangi bir devletten söz edilemez. Bunu ya Türk Hava Yollarının yönetimi yapıyor ya da İçişleri Bakanlığı yapıyor. İçişleri Bakanlığı yaptığımız işlerin suç olduğunu mu düşünüyor?

ENGİN ALTAY (İstanbul) - E, suç işleri bakanlığı zaten.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Her hafta hakkımızda fezleke düzenleniyor, yaptığımız her konuşmadan sonra fezleke düzenleniyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderiliyor. Sustuğumuz yerlerde bile fezleke düzenleniyor. Genel Başkanımız konuşuyor, biz sessiz bir şekilde Genel Başkanımızı dinlemişiz diye fezleke düzenleyip Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderiyorsunuz. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı eğer bir suç işlediğimizi düşünüyorsa alnımız açık, başımız dik, herkese hesap veremeye hazırız ama böyle bir yöntem olmaz. (HDP sıralarından alkışlar) Bu yönteme hakaret edesim var ama gerçekten bu Meclise saygısızlık yapmak istemiyorum. Bir kez daha söylüyorum: Varsa herhangi bir milletvekilimizle derdin, çık, açık açık söyle. Öyle, milletvekillerimizle ilgili şu milletvekili 5 defa Irak'a gitti, şu milletvekili 3 defa Irak'a gitti... Ne yaptı? Bunun önemi yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

"Biz Türk Silahlı Kuvvetleriyle operasyon yapıyoruz. Milletvekilleri de Irak'a gitmiş." Gitmiş, ne olmuş? HDP'nin temsilciliğini ziyaret etmiş. Var mı haberin içinde başka bir şey? Algı yönetimi mi dersiniz, insanları hedef gösterme mi dersiniz, tetikçilik mi dersiniz, kişisel verilerin çalınması mı dersiniz, her suç var bu haberin içerisinde. İşte, tetikçiliğinizi yapan gazeteler bunlardır. Bunlara güveniyorsanız, emin olun, sonunuz yakın. Eskiden böyle değildiniz, her gün geriye gidiyorsunuz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)