| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 26.05.2022 |
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri; bu Zerya Kuyumculukla ilgili verilen önerge ilginç gerçekten. Ben bu konuyu CHP'nin verdiği önergeyi okuyunca öğrenmiş oldum, bildiğim bir olay değil yani. Fakat bildiğimiz bir olay var esasında yani hani biraz iktisat tarihine bakarsak, 80'li yıllarda, biliyorsunuz, bir Kastelli olayı çıkmıştı; hatırlayacaksınız. Kastelli olayı, sonunda, tabii, hüsranla sona erdi; Kastelli intihar etmek zorunda kaldı vesaire.
Peki, neydi oradaki mekanizma? Mekanizma şöyleydi: Özal döneminde 24 Ocak Kararlarıyla faizler serbest bırakıldı yani eskiden Merkez Bankası faizleri belirlerken Merkez Bankası faizleri belirlemekten vazgeçti. Merkez Bankası faizleri belirlemekten vazgeçince bankalar kendi aralarında anlaşarak faizleri, mevduat faizlerini düşük tuttular, kredi faizlerini de yüksek tuttular. Şimdi, bunu gören Kastelli, kredi faizinin yüksek olduğunu görünce daha yüksek mevduat faizi vererek esasında fon toplamaya başladı ve bir anlamda, bankacılık sisteminin uyanıklığını kullanarak bir servet edinmeye yöneldi. Şimdi, değerli arkadaşlar, bunun sonucunu biliyorsunuz, daha sonra bankalar buna reaksiyon gösterdiler ve Kastelli, sanırım hayatının en büyük tokadını yedi ve sonunda da intihar etmek zorunda kaldı vesaire.
Şimdi, buradaki hadisede de şöyle bir hikâye var: Biliyorsunuz, Merkez Bankası politika faizini yüzde 14'e çekti değerli arkadaşlar. Yüzde 14 gerçek bir faiz değil, politika faizi. "Gerçek faiz nedir?" diye baktığımızda, bankalara bakalım mesela, bankalar 18 ile 26 civarında faiz uyguluyorlar mevduata fakat "Krediye ne uyguluyorlar?" diye baktığınız zaman, kredi faizlerinin 46-50 civarında oluştuğunu görüyoruz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, burada açılan bu farklılık mutlaka birileri tarafından -yani Kastelli gibi birileri tarafından- kullanılacaktı ve Zerya Kuyumculuk da bence bu açıklığı görünce buradan girmiş oldu fakat bu olayın ilginçliği şu ki sadece bir iktisadi olay olarak kalmamış bu, etrafında özellikle yargı mensuplarını ve Emniyet mensuplarını içeren bir halka hâlinde gelişmiş. Doğrusunu isterseniz ben bunun çok yaygın bir durum olduğunu düşünüyorum şahsen. Bu olay bence Diyarbakır'da göze çarpan ve bir şekilde yargıya havale edilmiş bir olay olabilir ama bilmediğimiz çok sayıda benzer olayların olduğunu varsaymamız lazım gelir diye düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Neden biliyor musunuz arkadaşlar? Ekonomi de siyaset gibidir, öyle tek kişinin veya küçük bir azınlığın verdiği kararlarla yönetilemez; yönetilemez. Geçmişte bunu deneyenler oldu tarihte ama olmadı, becerilemedi. Yani dolayısıyla da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi... Ki konumuz değil, benim de zaten bir dakikadan az zamanım kaldı. Farkında değilsiniz ama bütün bu belaların sebebi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir çünkü Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin herhangi bir denetleme ve dengeleme ağırlığı yoktur karşısında. Dolayısıyla da verdiği kararların neredeyse mutlak hâle geldiği bir gündem yaşıyoruz, bu da doğrusunu isterseniz bu tür olayların ortaya çıkmasının... En azından ortamı mayalandıran hikâyenin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi olduğunu düşünüyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum, iyi günler diliyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)