| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 26.05.2022 |
ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Bankacılık Kanunu'nda düzenleme yapılması planlanan kanun teklifinin 14'üncü maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teklifin 14'üncü maddesi Varlık Fonuna koruma kalkanı sağlamakta; maddeyle Varlık Fonu, hissedarı olduğu ya da yeni kuracağı şirketleri her türlü denetimden uzak tutmayı amaçlıyor. Saray iktidarının denetimden uzak tutmayı istemesini çok iyi anlıyoruz; 2017 yılında, Varlık Fonu kurulduktan sonra bünyesine aldığı kamu iktisadi teşebbüslerinin yüzde 90'ı zarar etmeye başladı. Bir sene önce milyonlarca lira kâr eden kuruluşlar Varlık Fonuna geçtikten sonra milyarlarca lira zarar açıkladılar. Saray iktidarı istediği koruma kanununu getirebilir, ilk seçimlerden sonra tüm bu talanın mutlaka hesabı sorulacaktır.
Değerli milletvekilleri, iktidar sadece kamu kurumlarını batırmıyor, aynı durum illerimiz için de geçerli. Saray talimatıyla rakam açıklayan TÜİK'in verilerine göre 2021'de gelire dayalı yoksulluk oranının en yüksek olduğu iller sıralamasında ilim Adana 1'inci sırada. Adana, sadece en fakir il durumunda olmakla kalmıyor çözüm bekleyen birçok soruna da çare aramaya başladı. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında Yüreğir ilçemize bağlı birçok mahallemizde internet ve telefonlar çalışmıyor. Defalarca dile getirmemize rağmen bu sorunu çözecek altyapı çalışmaları bir türlü yapılmadı. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine, Yüreğir ilçemize bağlı, ayrıca Karataş ve Yumurtalık ilçelerinin de kırsal bölgelerine hizmet sunan hastanemiz 2013 yılında yıkıldı. İktidar yetkilileri yüz on yedi sene hizmet vermiş hastane binası yıkılırken "Yenisini ve daha modernini yapacağız." demişlerdi. Bakın, aradan neredeyse on sene geçti, tek bir çivi dahi çakılmadı, molozuyla olduğu gibi ortalıkta duruyor.
400 bin civarındaki sığınmacı ve mülteci akınından sonra Adana, uyuşturucu suçlarında Türkiye 3'üncüsü, cezaevine giren hükümlü sayısında Türkiye 5'incisi, suça sürüklenen çocuk sayısında Türkiye 12'ncisi durumunda hatta bazı ilköğretim okullarımızda Suriyeli öğrenci sayısı Türk öğrencilerinden fazla hâle geldi. Mahallelerimizde her gün birçok Suriyeli ile Türk vatandaşı arasında çeşitli sorunlar çıkıyor.
Akdeniz'in en güzel sahilleri Adana'da ancak turizm altyapısı ve tesisleri olmadığı için turizme maalesef açılamıyor. Karataş ve Yumurtalık ilçelerimizde balıkçılıkla uğraşan esnaflar artan mazot fiyatları nedeniyle denize açılmayı bırakmak zorunda kaldılar, tekneler maalesef çürümeye terk edildi.
Değerli milletvekilleri, saray iktidarından önce "Adana" denildiğinde bambaşka bir tablomuz vardı. Yirmi yılın sonunda maalesef "Adana" deyince ekilemeyen topraklar, traktörüne haciz gelmiş çiftçiler, dalında çürüyen ürünler, çiftçiliği bırakan aileler, işsiz gençler, kepenk kapatmış esnaflar, geçim derdine düşmüş insanlar akla geliyor. Işıl ışıl parlayan güzel şehrimizi maalesef fakirlikle anılır duruma getirdiler. Gözleri ışıl ışıl olan Sayın Hazine ve Maliye Bakanı çıkıp "İşler tıkırında, esnafın durumu çok iyi." açıklamasında bulunuyor.
Bakın, şimdi bu göstereceğim fotoğraf da Adana'nın en işlek dükkânları olan bir caddesinin. Pandemi döneminde kepenk kapatmak zorunda kalan esnaf şu an ekonomik nedenle daha ağır bedeller ödüyor; dükkânlar ya kiralık ya satılık. Kırkyıllık esnaflar ekmek teknelerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Ceyhan ilçemizde, İncirli ve Kurtpınarı köyünde petrokimya tesisi yapımı için kamulaştırma gerçekleştirildi. Milletin tapulu arazisi, tarlası elinden alındı; henüz 1 lira ödeme yapılmadı. Vatandaş hem tarlasını kaybetti hem de parasını alamıyor.
Değerli milletvekilleri, hatırlayanlar olacaktır "millet bahçesi" seçimlerin en mega projesi olarak açıklandı. Adana'nın en merkezî yerindeki stadyumumuz yıkıldı, yerine millet bahçesi yapılacağı açıklandı; tam 43 milyon liraya Adana Millet Bahçesi ihalesi yapıldı. Biz defalarca uyardık, ihaleyi alan firma Erzurum Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptığı bir işte devleti tam 11 milyon lira zarara uğratmış bir firma. Biz "Bu firma sıkıntılı firma; araştırma yapın, rant sevdanızdan vazgeçin." dedik, dinletemedik. Sonunda ne oldu biliyor musunuz? İhaleyi alan firma beton yapımında kullanılan 6 milyon lira değerindeki agrega malzemesini alıp şantiye alanını da pisliğiyle bırakıp gitti. Adana'da yaz sezonu sıcak geçer, maalesef sıcakların başlamasıyla birlikte de sıtma, dizanteri gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor bu bölge. Peki, bunun sorumlusu kim? Yetkililere sesleniyoruz, göz göre göre yapılan bu talanın hesabını kim verecek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ORHAN SÜMER (Devamla) - Başkanım, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, bir diğer önemli konu ise Adana Şakirpaşa Havalimanı. Adanalılar havalimanının kapatılmasını istemiyor. Şakirpaşa Havalimanı'nın yıkılmaya değil geliştirilmeye ihtiyacı var. Buradan saray iktidarına bir kez daha seslenmek istiyorum: Sırf rant uğruna, birileri zengin olsun diye şehrin en güzel yerlerini, ÇUKOBİRLİK, TEKEL, Sümerbank, TRT arazisini daha önce peşkeş çektiniz, en azından havalimanı arazisini yandaşlarınıza kurban etmeyin.
Değerli milletvekilleri, bizler yılmadan dile getirmeye, çözüm üretmeye çalışsak da iktidar bildiğini yapmaya, Adana'mızın sorunlarına kayıtsız kalmaya devam ediyor. Kuracağımız Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tüm sorunlara derman olacağımızı belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)