GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:96
Tarih:31.05.2022

MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkanım, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri; Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Serbest bölgeler ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulmaktadır. Uluslararası ticaretimizi geliştirmek için serbest bölgelerde faaliyet gösteren kullanıcıların faaliyet ruhsatı başvurusunda vermiş oldukları taahhütlere uygun olarak faaliyet göstermeleri beklenmektedir. Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifiyle serbest bölgelerin sınırlı alanlarının ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak şekilde kullanılması temin edilebilecektir. Hâlihazırda arazisi hazinenin özel mülkiyetinde bulunan bazı serbest bölgelerimizde yüzde 100'e yakın doluluğa ulaşılmış olup bu serbest bölgelerde faaliyet göstermek isteyen yeni yatırımcıların talebi maalesef karşılanamamaktadır. Bunun canlı örneğini Antalya'daki serbest bölgemiz olan ASBAŞ'ta yaşadık. Fransız-Türk ortak girişimiyle katamaran üretimi yapmak isteyen bir şirkete orada atıl ama sahipli olduğu için büyük bir alanın tahsisi yapılamamış, yatırım ise maalesef kaçmıştır. İşte, bu yüzden teklifte yer alan ilgili düzenlemelerle serbest bölgelerde bulunan üst yapıların kullanımının etkinleştirilmesine katkı sağlanması, atıl kalmasının önüne geçilmesi ve yeni yatırımcı taleplerinin karşılanabilmesine imkân sağlanması amacıyla bu değişiklikler yapılmaktadır.

Kıymetli Başkanım, değerli milletvekilleri; İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi, kredi garanti ve kefalet uygulamaları yoluyla mal ve hizmet ihraç edenlerin finansmanına erişim imkânını genişletmek, desteklemek, kolaylaştırmak amacıyla özellikle ihracat kredileri için kefalet vermek üzere TİM ve EXIMBANK'ın öz kaynaklarıyla 2021 yılının Ekim ayında kurulmuştur. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle ihracatçılarımızın en büyük sorunu olan kredide kefalet sorununun ortadan kaldırılması, teminat yetersizliği nedeniyle çeşitli kredi ve destek imkânlarından yeterince yararlanamayan ihracatçılarımızın krediye erişimleri kefalet suretiyle sağlanması ve bu sayede ihracatçılarımızın krediye erişim maliyetinin düşmesi, ihracatımızın da tabana yayılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda, 61 ihracatçı birliğinin ortaklığıyla sermaye yapısı güçlendirilen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine ilave bir gelir sağlanarak sürekli güçlü bir finansal yapı içerisinde olması ve böylece kendini yenileyen bir sermaye yapısı oluşturulması, ihracatçılarımıza sürekli ve etkin bir şekilde hizmet verilmesi amaçlanmaktadır.

6/5/2022 tarihi itibarıyla İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine 543 adet kefalet başvurusu yapılmış olup onaylanan 451 başvuru kapsamında 959 milyon 704 bin 692 TL değerinde kefalet sağlanmıştır. Bunun karşılığında, EXIMBANK tarafından onaylanan firmaların 348'ine ise 820 milyon 31 bin TL değerinde kredi kullandırılmıştır. İhracatı Geliştirme AŞ'nin ihracatçı değerlendirme sistemi tarafından şartları tutmayan 92 adet başvuru ise reddedilmiştir.

Sayın Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ihracatçı birlikleri, Ticaret Bakanlığıyla sıkı bir bağ içerisinde işlerini yürütmekte olup Ticaret Bakanlığınca yürütülen muhtelif destek mevzuatı kapsamında inceleyici kuruluş olarak görev yapmakta, Türk firmalarının iştirak ettiği yurt dışı fuar organizasyonlarını ise gerçekleştirmektedir, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen alım heyeti ve ticaret heyeti organizasyonlarını ise düzenlemektedir. Bu kapsamda, katılımcı şirketlerin potansiyel müşterilerle yüz yüze iletişim kurmasına olanak tanıyarak yeni müşteriler edinmesine ve yeni pazarlara açılmasına katkıda bulunurken ziyaretçiler açısından ise sektörde faaliyet gösteren firmaların çoğunun bir arada bulunması sayesinde sağlıklı ürün ve fiyat karşılaştırmaları yapılabilmesini sağlamaktadır. Fuarcılık faaliyetlerinin, sayılan bu nitelikleriyle birlikte, geçici organizasyonlar olması durumları göz önünde bulundurularak ülkemizde gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamların ilan ve reklam vergisinden muaf tutulması da bu kanun teklifiyle amaçlanmaktadır.

Yine, ayrıca, bu teklifte yer alan muhtelif maddelerle TİM ve birliklerinin ihtiyaçları doğrultusunda aidatlar, taşınmaz kullanımları ve çeşitli konulara ilişkin düzenlemelere gidilmektedir. İhracatçı birliklerine yıllık aidat borcu bulunan 140.567 üye bulunmaktadır. Bu üyelerden yalnızca 33.910 üyenin ticaret sicil kaydının aktif olduğu; 56.288 üyenin ise tasfiye, terkin ve infisah hâlinde olduğu, bunların haricindeki 51.369 firmanın ise kaydının sistemde bulunamadığı; tasfiye, terkin ve infisah hâlinde olan üyeler ile sistemde kayıtlı bulunmayan üyelerin toplam 13 milyon 328 bin 67 TL borcunun bulunduğu ve bu borca bağlı olarak 38 milyon 955 bin 473 TL gecikme faizinin olduğu da tespit edilmektedir. Yine, ayrıca, ihracatçı birlikleri kayıtlarında bu üyelerden hiçbirisinin 2015 yılından beri ihracat yapmadığı da tespit edilmiştir. Nitekim, 2016 yılının başından itibaren yürürlüğe giren yönetmenlik düzenlemesiyle mal ihracatında yıllık aidat ilk ihracatla birlikte tahsil edilmeye başlanmış ve ihracat yapmayan üyelere yıllık aidat tahakkuk ettirilmemiştir. Bu sayede, aktif olarak ihracat yapmayan üyeler için yıllık aidat borcu oluşmasının da önüne geçilmiştir. Bu hususlar doğrultusunda, ihracatçı birliklerinin yıllık aidat borcu bulunan üyelerden birçoğunun ticareti terk etmiş olduğu fakat üye oldukları birlikten kayıtlarını sildirmedikleri için biriken borçlarını ancak tebligat yoluyla fark ettikleri anlaşılmıştır. Ayrıca, bu tebligatla icra takiplerinin birlik personelinin iş yükünü artırdığı, alacağın tahsili için yapılan girişimlerin çok uzun sürdüğü ve birçok üye için imkânsız hâle geldiği, takip masraflarının alacaktan daha fazla olduğu tespit edilmiştir; bu, iş gücü ve zaman kaybından başka hiçbir şey değildir. Bu takip işlemlerinin birlikler açısından çözümlenemeyen bir sorun hâline gelmesinin yanı sıra, firmalar için ise avukatlık masraflarıyla birlikte var olan borç yükünün daha da arttığı ve dolayısıyla iki taraflı sıkıntılara yol açması ise başlı başına bir sorun hâline gelmiştir. Bu nedenle, söz konusu alacakların genel kurullar tarafından terkin edilebilmesi için düzenleme yapılması öngörülmüştür. Yapılacak bu düzenlemeyle hem mevcut borçlar hem de ileride oluşabilecek benzer mahiyetteki borçlarla ilgili yaşanacak sıkıntıların da önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Değerli Başkanım, kıymetli milletvekilleri; ülkemizde helal alanında akreditasyon hizmeti sunmaya kanunen tek yetkili kurum Helal Akreditasyon Kurumudur. Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifinde yapılacak düzenlemeyle, ülkemizde gönüllülük esasına göre yürütülen helal uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin yine bu şekilde devam etmesi, ancak bu faaliyetlerin helal akreditasyon güvencesi altına alınması ve bu suretle hem tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi hem de kamu refahına katkı sunulması amaçlanmaktadır.

Sayın Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; konuşmamın bu bölümünde her mevsim bir başka güzel ve bereketli olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir." dediği Antalya'mızın ve Batı Akdeniz bölgemizin ihracatından bahsetmek istiyorum. 1 Ocak 2022 ile 30 Nisan 2022 tarihleri arasında Batı Akdeniz'den toplamda yüzde 9,24 oranında artışla 914 milyon 321 bin 998 dolarlık ihracat gerçekleşmişti. 18 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla ise bölge ihracatımızın önemli kilometre taşlarından olan 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaştığımızın da müjdesini bu Meclisimizden vermek istiyorum.

Antalya, Burdur ve Isparta illerimizden geçtiğimiz nisan ayında 2021 yılı Nisan ayına göre yüzde 17,13 oranında artışla 261 milyon 439 bin 836 dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Yine geçen yıl nisan ayında bölgemizden 899 ihracatçımız ihracat gerçekleştirirken bu yılın nisan ayında bu rakama 167 ihracatçımız ilave edilerek 1.066 ihracatçıya çıkmıştır. Ayrıca, 2022 yılı Nisan ayında bölgemizden ihraç edilen ürünlerin kilogram fiyatının yüzde 58 oranında artarak 0,46 sentten 0,73 sente yükseldiği görülmekte olup kilogram fiyatının artması bölge ekonomimize daha fazla TL bazında para girişine neden olacak ve ihracatçılarımıza da büyük mutluluk yaşatacaktır.

Batı Akdeniz'den geçtiğimiz ay en fazla ihracatı yaş sebze ve meyve sektörü gerçekleştirirken, maden ve metaller sektörü doğal taş ağırlıklı ihracatıyla 2'nci sırada, ağaç mamulleri ve orman ürünleri 3'üncü sırada, kimyevi maddeler ve mamuller 4'üncü sırada yer alırken, 5'inci sırada yer alan demir ve demir dışı metaller sektörümüz ise yüzde 157,95 oranında artışla ihracatımızda büyük bir sıçrama gerçekleştirmiştir.

Nisanda gerçekleştirilen ihracatın bir diğer sevindirici yanı ise Ukrayna pazarının yeniden yükselişe geçmesi olmuştur. Savaşın ilk günlerinde Ukrayna'ya gerçekleşen ihracat durmuş ve belirsiz bir durum yaşanırken, nisan ayında Ukrayna'ya ihracatın yeniden yükselişe geçtiği gözlemlenmiş, Ukrayna'ya gerçekleşen ihracat geçen yılın aynı dönemine kıyasla, savaşa rağmen, yüzde 19,42 oranında artmış ve 9 milyon 622 bin 361 dolar seviyesine de yükselmiştir.

Ülkemizin ve bölgemizin ihracatında önemli bir yere sahip olan Rusya pazarından da toparlanma sinyali gelmeye başlaması son derece önemli ve sevindirici olmuştur. Rusya'ya ihracatta yaşanan düşüş yüzde 50 seviyesinden yüzde 20'ler seviyesine inerek bölgemizden nisan ayında Rusya'ya 12 milyon 131 bin 959 dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir.

Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; nisanda gerçekleşen ihracatın ülkelere dağılımı göz önünde bulundurulduğunda, Çin yeniden 1'inci sıraya yükselirken 2'nci sırada da Hollanda'yı yüzde 219,75 oranındaki artışla görmekteyiz. Yüzde 100'ün üzerinde ihracat artışı yaşanan diğer ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Toplamda ise nisan ayında bölgemizden 126 ülkeye ihracat gerçekleştirilmesi ülkemiz adına son derece önemli ve mutluluk verici olmuştur.

1967 yılında Antalya Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulan, yerli ve yabancı yatırımcılar için önemli bir merkez olma özelliğine sahip Antalya Organize Sanayi Bölgemizin doğrudan yaratmış olduğu istihdam da bugün itibarıyla 17 binden fazla kişiye, ticaret hacmi ise yaklaşık 20 milyar TL'ye, ihracatımız ise 600 milyon dolara yükselmiştir. Ekonomimize katkısı her geçen gün artan Antalya Organize Sanayi Bölgesi, yatırım, istihdam, üretim rakamları, ucuz altyapı hizmetleri ve çevreci özellikleriyle Türkiye'nin en iyi ilk 5 OSB'sinden biridir ve burada, bu OSB'nin bir mensubu olmaktan ve ihracatçısı olmaktan onur duyduğumu da belirtmek istiyorum.

Antalya'mızda, turizm dokusuyla uyumlu, çevre kirliliği yaratmadan ticaret yapmaya özen gösteren, bölgemizde faaliyet gösteren başlıca sektörlerimiz gıda, ahşap, mobilya, kâğıt, ambalaj, tarım, gübre, kimya, makine metal, enerji, plastik, polyester akrilik, inşat yapı ve tekstildir.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nin sağladığı mali lojistik avantajlar ise kentin doğal avantajlarıyla birleştiğinde yatırımcılar için çok önemli ve düşük maliyetli bir yatırım ortamı oluşturmaktadır. Bugün tahsis edilen parsel açısından yüzde 100 doluluğa ulaşan bölgemizde 304 firma bulunmaktadır. Antalya Organize Sanayi Bölgesi, Avrupa Birliği ve Orta Doğu pazarının yanı başında yer almakta, birçok Türk sanayi ürününü hem kendi içinde kullanmakta hem de AB pazarına girebilme özelliğine sahiptir.

Bu nedenle, Antalya'mıza ikinci organize sanayi bölgesi bir an önce kurulmalı ve daha çok istihdam, daha çok ticaret hacmi ve ihracat hacmi sağlanarak ülkemizin gayrisafi millî hasılasına katkısı da artırılmalıdır.

Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; Antalya'mızın hem sanayi hem tarım hem de turizm açısından çok büyük bir potansiyeli bünyesinde barındırdığını, bu konuda kendini ispatlamış ve dünyada çok az şehre nasip olacak özelliklere sahip bir marka şehir olduğunu bir kez daha bu kürsüden vurgulamak istiyorum. Ülkemizin en önemli turizm ekonomisine sahip olan Antalya'mız, ağırladığı turist sayısı bakımından kendisine verilen "turizmin başkenti" unvanını layıkıyla yerine getirmekte ve bu övgüyü sonuna kadar hak etmektedir. Denizi, kumu, güneşi kadar tarihî ve doğal güzellikleri, kültürel yapıları, antik kentleriyle turistlerin de ilgi odağı Antalya'mızı 2021 yılının ilk üç aylık döneminde hava yoluyla 267.168 kişi ziyaret ederken 2022 yılının aynı döneminde bu sayı, yüzde 93 artışla 515.993 kişi olarak hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. Geçtiğimiz yılı, Covid-19 salgınına rağmen, yaklaşık 9 milyonu aşkın turistle kapatan şehrimizin, 2019'da kırdığı 15 milyon turist rakamını bu yıl aşarak bir kez daha kendi rekorunu egale edeceğine canıgönülden inanıyorum.

Kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Kıymetli Başkanım; coğrafyamızın her bir yanının ateş çemberi olduğunun farkındayız. Ülkemizin güneyinde Irak ve Suriye, doğusunda Ermenistan, batısında Yunanistan, kuzeyinde ise Ukrayna her gün karışıklıklar yaşamaktadır. Pençe-Kilit Operasyonu'nun icrasında maalesef şehitler vermekteyiz. Geçtiğimiz hafta toprağa verdiğimiz Antalyalı şehidimiz Teğmen Abdulkadir Güler'e ve tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine ve aziz Türk milletimize sabır ve başsağlığı, yaralanan kahraman Mehmetçiklerimize ise acil şifalar diliyorum.

Bağımsızlık mücadelelerinin bedelleri maalesef ağır olmaktadır. Bizim için "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." düsturu her zaman parola olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler politikalarımızı belirlerken bu parolayla siyasetüstü bir anlayışı benimsedik. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin her zaman ifade ettiği gibi "Önce ülkem ve milletim, sonra partim." sözü bize hep rehber olmuştur. Devletin ve milletin menfaatini her şeyin üstünde tuttuk ve yüce Meclisimizin çatısı altında bu hassasiyeti göz önünde tutmaya devam ederek milletvekilleri olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz; töremize, devletimize ve milletimize sahip çıkıyoruz. Orhun Abideleri'ne kazınan "Türk Oğuz beyleri, milletim; işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese Türk milleti, ülkeni, töreni kim bozabilir." sözünü hafızamıza, Yunus'un "Maharet, güzeli görebilmektir/Sevmenin sırrına erebilmektir/Cihan, âlem, herkes bilsin ki şunu/En büyük ibadet sevebilmektir." sözünü yüreğimize, Yusuf Has Hacib'in "İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür." erdem dilini gönlümüze nakşedeceğimizi ifade ederek bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)