GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:97
Tarih:01.06.2022

HDP GRUBU ADINA MURAT SARISAÇ (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, ekranları başındaki tüm halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Mezopotamya ve Anadolu coğrafyası... Kadim halkların yaşadığı, çok kültürlülüğün olduğu ama buna rağmen on yıllardır homojenleştirme politikaları sonucu birçok halkın kültüründen uzaklaştığı, kendi kültürüyle kendi yaşamını sürdüremediği bir coğrafya içerisinde yaşıyoruz. Ki bu baskı politikalarından en çok etkilenen de yine Kürt halkıdır, Kürt halkı da bu halklardan bir tanesidir.

Şimdi, Kürtler halaylarından şarkılarına, kıyafetlerinden renklerine, köy isimlerinden çocuklarının isimlerine kadar her anlamda baskı ve asimilasyonla karşı karşıya kalmışlar. AKP iktidarı döneminde, her ne kadar, bu geçmişte yaşanan olaylar, asimilasyon ve inkâr politikaları eleştirilip "Bizim dönemimizde özgürlükler sağlandı." denilse de aslında Kürt halkına, Kürt kültürüne, Kürtçeye ve Kürtlere en büyük baskı, en sistematik baskı yine AKP döneminde gerçekleşmiştir. AKP, Kürt'e ve Kürtçeye en yoğunlaştırılmış şiddeti uyguluyor bugün.

Türkçe dışındaki dillerin dokümantasyon çalışmalarının yapılmaması, birçok kültür unsurunun zamanla ya dejenere olmasına ya da unutulup gitmesine de neden olmaktadır.

Şimdi, Kürtçeye ve Kürtlere yapılan baskıların en büyük örneklerinden bir tanesi, aslında, Kürtçenin yani Kürt kültürünün sesli geleneği olan şarkılarının özellikle asimilasyona uğraması, başka dillere ya da Türkçeye çevrilmesinde hiçbir tedbirin alınmamasıdır.

Evet, bugün dünyadaki bütün dillere ait şarkıları, şiirleri başka bir dile çevirmek elbette ki en doğal haktır ama eğer o dil asimilasyona uğratılmak istenmiyorsa, o dil ortadan kaldırılmak istenmiyorsa bu doğaldır. Yoksa, öbür türlü, dillerin, telif hakları, anayasal ve yasal olarak güvenceye alındıktan sonra, başka dillere çevrilmesinde bir sakınca yoktur. Özellikle Türkiye'de de 1926'dan 1980'e kadar bu dil yasakları, Kürtçe şarkıların Türkçeleştirilmesi fiilî bir şekilde olmuş ama 1980 darbesi sonrası da yine Kürtçe şarkılar artık resmî bir şekilde ve üstelik Kürt olan sanatçılar tarafından Türkçeleştirilmiştir. Bu konuda ne bir yaptırım uygulanmış ne de buna karşı bir önlem alınmıştır. Özellikle Burhan Çaçan, İbrahim Tatlıses, İzzet Altınmeşe, Kel Hamza gibi sanatçılar, birçok parçayı Türkçeye çevirmiş durumdalar.

Yine birkaç tane örnek vereceğim sizlere: Mesela Kürt sanatçı Hasan Zirek'in 1946-1947 yıllarında Mahabad Kürt Cumhuriyeti için bestelediği "Ey Niştiman" parçası 1970'li yıllarda "Ankara'nın Taşına Bak Olmuş", Şivan Perver'in "Yek Mumik" şarkısı İbrahim Tatlıses tarafından "Bir mumdur, iki mumdur", anonim Kürt ezgisi olan "Ah Fadike" İzzet Altınmeşe tarafından "Oy Fadike" ve son dönemde Mikail Aslan'ın seslendirdiği Kürtçenin Zazaca lehçesinin anonim "Elgajiye" parçasını da Abdurrahman Önül tarafından "Bir görseydik seni" şeklinde Türkçeleştirilmesi bunlardan sadece birkaç örnektir.

Yine, evet, çevirebildiklerini yani çalabildikleri şarkıları zaten çalıyorlar, çalamadıklarını da bu sefer yasaklama durumuna geçiyorlar. Özellikle son günlerde Aynur Doğan, Mem Ararat, Metin-Kemal Kahraman ile Melek Mosso'nun konserlerinin yasaklanması tam anlamıyla AKP'nin çalamadığını yasaklama zihniyetinden kaynaklanan bir durumdur.

Biliyorsunuz, AKP birkaç yıl önce kültürel iktidarını kuramadığını, bu yüzden de mücadele ettiğini söylüyordu. Bugün elinde bütün devlet imkânları olmasına rağmen, iktidarın bütün zor aygıtlarını elinde bulundurmasına rağmen, halkların ve onurlu sanatçıların kendi dillerinde özgürce şarkı söylemesine engel olamadığı için şu an bocalıyor ve bu bocalama sonucunda da işte, Van'da kayyum eliyle yasaklamalar oluyor, yine Bursa'da çeşitli trollerle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MURAT SARISAÇ (Devamla) - Yani Ahmet Kaya'ya nasıl çatal bıçak atan magazinciler varsa bugün işte, Aynur Doğan'ın da Melek Mosso'nun da konserini yasaklayan yine bu aynı zihniyettir. Şunu da belirtmek isteriz ki nasıl ki 80 öncesi fiilî yasaklar engel olamadıysa, nasıl ki 80 sonrası resmî yasaklar engel olamadıysa şimdi AKP dönemindeki hibrit yasaklar da Kürtlerin, halkların özgürce kendi dillerinde şarkı söylemesine engel olamayacaklar yani "..." (x) (HDP sıralarından alkışlar)