GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:98
Tarih:02.06.2022

HDP GRUBU ADINA TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son zamanlarda çokça artan, faillerinin kolluk kuvveti ve bağlı erkek personelin olduğu kadın cinayetlerinin Meclis tarafından araştırılmasını ve bu konuyla ilgili etkin bir mücadele yürütülmesini istiyoruz.

Bakın, 15 Mayıs günü Şırnak'ın Silopi ilçesinde çöp toplama alanında Sakine Kültür'ün cansız bedeni bulunuyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan İbrahim Barkın mahkemede Sakine'yi işkenceyle nasıl katlettiğini tek tek anlatıyor, itiraflarda bulunuyor. İbrahim Barkın kim? İbrahim Barkın, Kültür'e sistematik olarak cinsel şiddet uygulamış ve defalarca işkenceye maruz bırakmış ama bunun kadar önemli olan bir kimliği daha var; Özel Harekat Ocakları Şırnak İl Başkanı.

Bunları ifade etmek biz kadınlar için gerçekten çok zor, gerçekten çok acı ama örneklere devam etmek zorundayız. Geçtiğimiz kasım ayında Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde Remziye Apaydın Korucubaşı Nihat Cav tarafından öldürüldü. Cav'ın birden fazla kadına cinsel istismarda bulunduğu, telefonlarla kadınları rahatsız ettiği ortadadır ama bu nasıl istihdam ediliyor? Köy korucusu ve buradan büyük bir cesaret alarak yapıyor bu işi. Yine Uzman Çavuş Musa Orhan, İpek Er'i ölüme sürükledi. Van'ın Gürpınar ilçesinde Korucu Tekin Gülaç'tı, 2'si zihinsel engelli olan 3 kardeşi istismar etti. Şırnak'ın Silopi ilçesinde geçici köy koruculuğu yapan 30 yaşındaki S.D. isimli erkek 8 çocuğa cinsel istismarda bulunmuş. Van'da görev yapan Uzman Çavuş Talip K.'nin lise öğrencisi 2 çocuğu istismar ettiği ortaya çıktı. Diyarbakır'da JİTEM itirafçısı ve Korucubaşı Murat İpek, Aleyna Avcı'yı ateşli silahla katletti. Bu liste çok uzayıp gidebilir ama süremiz dolayısıyla burada elbette keseceğiz. Bu, korkunç ve insanlık dışı bir liste ve bir uygulama.

Bunlar cesaretlerini nereden alıyor biliyor musunuz? Ramazan ayında Bingöl'de bir iftarda korucularla buluşan İçişleri Bakanı, 5 bin korucunun uzman çavuş yapılacağı ve uzmanlık yaşının 27'den 36'ya çıkarılacağını duyuruyor ve büyük müjdeli bir haber olarak diyor ki: "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok." Gerçekten yok. Âdeta korucubaşlarını bu şekilde yetiştiriyorlar, sahaya sürüyorlar ve bu, özel bir politikanın ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bu politika özellikle nerede karşımıza çıkıyor? Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgelerde, kadınlara ve gençlere yönelik uyuşturucuya bulaştırma, kadınları düşürme, şantajla ve tehditle tecavüz etme, direnirse de öldürme. İşte bu Kürt kadınlarına dönük uygulanan bir politikadır.

Peki, neden kadınlar seçiliyor? Bu üniformalıların eliyle işlenen bu suçların nedeni nedir ve neden kadınlar seçiliyor? Bu soru çok önemli. Savaşın, çatışmaların ve militarizmin gelişkin olduğu bölgelerde kadına yönelik üniformalıların şiddetinin dünya tarihine baktığımızda çok sayıda örneğini elbette biliyoruz; işte Türkiye'de de bunun özgün bir durumunu görüyoruz. Kürt kadınlarına dönük olarak bu özel harp politikasının nedeni Kürt halkının verdiği mücadeleye boyun eğdirmektir. Bakın, bir halkın dilini, kültürünü, geleneğini, itikatlarını, inancını nesilden nesile taşıyan kimdir? Genellikle kadınlardır, özne olan kadındır burada. Dolayısıyla burada kadına boyun eğdirilmesini, dolayısıyla burada kadına bu şekilde sistematik bir işkencenin bir özel harp politikası olarak uygulanmasını aslında Kürt halkının hepsiyle kadınlar üzerinden bir hesaplaşma olarak okuyoruz, görüyoruz ve şunu gayet iyi biliyoruz: Kadına yönelik şiddet ne yazık ki yaşamımızın her alanında derin kök salmıştır. Hele Türkiye'de, Türkiye devletinin Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan şahıs kadınlar için "sürtük" sözünü kullanabiliyor. Bunu cinsiyetçi bir anlamda kullanıyor, bunu kadınlara hakaret etmek için kullanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Başka bir ülkede olsaydı bugüne kadar çoktan istifa edip çekip gitmiş olmalıydı. Oysa bunu kalkıp savunabilecek kadar kadın düşmanı siyasetini sürdürüyor, bu utanç duyulacak bir şeydir ve biz şunu gayet iyi biliyoruz ki tarih boyunca erkek egemen sistemle ve onu besleyen kapitalizmle, militarizmle en iyi mücadeleyi biz kadınlar verdik, şimdiden sonra da biz kadınlar vereceğiz. Bunun en önemli nedeni ne biliyor musunuz? Bu kadar zor bir mücadeleyi vermemizin nedeni: Çünkü bizim kadınlar olarak eşitliğimize, özgürlüğümüze ve adaletli bir yaşamı tesis etmeye düşkünlüğümüz çoktur. Asla ve asla ne Erdoğan gibilerine ne de korucubaşı üniformalı, bu şekilde kadınlara tecavüzü bir işkence sistemi olarak kullananlara karşı bu ülkede pabuç bırakmayacak ve bu erkek aklına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)