| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 20.02.2013 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 417 sıra sayılı Sağlık Bakanlığınca, Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına görüşlerimi belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Her şeyden önce, bu kanun tasarısının Sağlık Komisyonuna gelmemesi, bu kanun tasarısıyla yapılmak istenilenin, gerçekte ulaşılmak ve varılmak istenilen hedefin ne olduğunu aslında bize açıkça ortaya koymaktadır.
Bu kanun tasarısının getirmiş olduğu iki temel şeyden bir tanesi, gerçekten sağlık alanında yeni yapılacak olan şehir hastanelerinin ekonomik rantının birilerine devredilmesi anlamına gelen maddelerinin yanında vatandaşın sağlık alanında almak istediği hizmetler noktasında onlara sağlayacağı katkının ne olduğu önemsenmiş olsaydı bu kanun tasarısının Sağlık Komisyonunun kıymetli üyeleri tarafından da mutlaka tartışılması icap ederdi diye düşünüyorum.
Sonuçta bu tasarıyla, özellikle yabancı sermayenin, yirmi beş yıl işleteceği hastanelerin ülkemize yapılacağı bir projeyi, modeli tartışmaktayız. Eski hastanelerin yeni yapılacak olan şehir hastaneleriyle beraber şehir merkezlerinden kaldırılacağı, kalkan hastane yerlerinin TOKİ'ye veya yüklenici firmaya devredilmesi bu tasarıyla istenmektedir. Bu model illerdeki hastane yatak kapasitesini arttırmamaktadır; aksine, devlete mali yüklerle yeni bedeller ödeterek sağlıkta özelleştirmeye geçecek modeli dayatmaktadır.
İşte, adına özelleştirme denilmeden sağlığı özelleştirmenin son aşaması olan bir kanun tasarısını konuşuyoruz. Bu kanun sağlık hizmetleri çalışanlarının taşeronlaşmasının önünü açmaktadır, sağlıkta emek ucuzluğunu da beraberinde getireceği çok açıktır. Kamu ve özel sektörün yapacağı hastaneler konusunda yerli yatırımcılara bir teşvik ve destek yokken, yabancı sermayeyle bu hastaneyi yapacak olanlara garantörlük yapılmaktadır. Devletin ödeyeceği her türlü paralar, enflasyon ve kur güncelleme gibi destekleri beraberinde kiracılar tarafından getirilecektir. Kiralar üç ayda bir artarak devletin ödemesi daha da artacaktır. Ülkenin yapılması planlanan 88 hastanesiyle 2015 yılında Türkiye'nin hastanelerde yatak ihtiyacı kalmayacağı aşikâr ve hesaplanmışken aslında böyle bir modele geçilmesi mutlaka birilerine bir şeyi temin etme maksadını taşımaktadır.
Değerli arkadaşlar, TOKİ tarafından? Yazın gezmiş olduğum İstanbul Kanuni Sultan Eğitim Araştırma Hastanesi var. Adalet ve Kalkınma Partisinden milletvekili arkadaşlarımızın bu kanun tasarısını savunurken ifade ettikleri cümleleri aynen ifade etmek istiyorum size: "Ülkede sağlık alanında yeni şeyler yapmanın önünü açmak" "sağlıkta eksik olan şeyleri gidermek" gibi ifadeleri kullanıyorsunuz. Ben sizlere, gerçekten, yapılmış olan bir hastanenin odalarının ne kadar geniş olduğunu, TOKİ'ye bunu yaptırmakla devletin ciddi manada bir külfete girmeden, kiralama modelini tercih etmeden, içerisindeki altyapısını da yeterli donanımlı hâle getirmesiyle ülke ekonomisine de zarar vermeden vatandaşın sağlığı konusunda ciddi manada faydalanabileceği bir hastane modeli olduğunu huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Yani bunu "Sağlıkta daha iyi şeyler yapıyoruz." diye kamu-özel ortaklığını savunmanızın bir anlamı yok. Bu ne getiriyor bize? Hastane alanında başka tesisler kurulmasına fırsat tanınmasını, özellikle konsorsiyumlara ihalenin verilmesi aşamasında Kamu İhale Kanunu'ndan uzaklaşarak ihaleye öncülük edilmesini, fesat karıştırılmasını, âdeta adrese teslim ihale yapılmasını getiriyor; yabancı sermayeye fırsat tanıyıp yerli yatırımcıyı rekabet edemez duruma getiriyor, sağlık çalışanlarının döner sermaye garantisinin ortadan kalkmasına zemin hazırlıyor. Kapanan hastanelerin yerine yapılacak olan alışveriş merkezleriyle, şehir merkezlerinde zaten zor ve kıt kanaat geçinen esnafa can vermek dururken onların canını alacak uygulamaların önünü açıyor. Bu modele "Hastane açmak bahane, asıl maksat işletmeci yaratarak rant sağlamak şahane." diyebiliriz.
Tabii ki caizse, bir başka ifadeyle de, bir taşla iki kuş vuranın hesabını yapmaktasınız. Bu kanun tasarısının, sağlık alanında ne vatandaşın ne çalışanların ne de devletin ihtiyacı olduğu bir model, bir ortaklık olmadığı düşüncesindeyiz.
Bu düşüncelerle, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.