| Konu: | Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 02.06.2022 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Evet, müflis tüccardan bir beklentimizin olmadığını söylemek istiyorum ama halkımız talep ettiği için bu sorunları dile getireceğiz.
Önce şunu söylemek istiyorum: İktidar ve yandaşı şahsında bu Mecliste ahlak ölçüleri dibe vurdu. Hakaret, hamaset, kavga Meclisin gündemi hâline geldi. Onun için, biz, kürsüye aklıselim çıkamıyoruz, üzüntüyle, utançla bu kürsülere çıkıyoruz; bu böyle olmamalı. Dışarıdaki savaşın ceremesini, ülkeyi batırmanın ceremesini getirip buradaki insanların omuzlarına hakaret olarak bindiriyorsunuz. Bu kabul edilir bir şey değildir. Halkımız bu konumdan nefret ediyor, onun için Meclise güveni de kalmadı.
Şimdi, bu Hükûmet çok iddialı geldi. Vatandaşın biri yoğurt hastasıymış; efendim, dereyi görür, yoğurt sanar; gölü görür, yoğurt sanar; küçük bir su birikintisini yoğurt sanar, uykuda yoğurt sayıklar. Toplumun bütün değerleri, ülkenin bütün değerleri sizin için talan ve dolardır; bu bir zehirlenmedir, zihinsel bir zehirlenmeyi yaşıyoruz. Onun için, bizim söyleyeceğimiz hiçbir şeyin bir kıymetiharbiyesi yok, hiçbir çözüm de buradan çıkmaz yani tükenmiştir.
Şimdi, Besta bölgesinde "Koruculara rant sağlayalım." diye orman kestiriyorsunuz. Bizim doğamızdan ne istiyorsunuz siz? Doğayı bu kadar zehirlemek, dolar, para uğruna doğaya bu kadar düşmanlık ne demek oluyor? Halkımıza yaylayı yasakladınız; iş yok, işsizlik, açlık, sefalet diz boyu. Habur Sınır Kapısı'ndan -"karınca" denilen- günlük olarak federe Kürt bölgesine geçip gelerek 1-2 paket sigara getirene, 1-2 kilo hurma getirene de göz diktiniz. Bir haftaya çıkardılar, on gün bekletiyorlar öbür tarafta. Dolayısıyla Irak'tan gelen küçük araçların hepsine her türlü tolerans sağlanıyor ama bu taraftan giden vatandaşa her türlü zorluk çıkarılıyor. Niye? Amacınız ne? İnsanlar aç kalsın, bizim ayaklarımıza eğilsin diye mi bunu yapıyorsunuz? Yani bu yaklaşımlardan vazgeçin. Her türlü hakarete ve zulme maruz kalıyorlar o gençler. E, iş yok, güç yok. Ne yapsın? 2 kilo çay getiriyor ona da el koyuluyor.
Bakın, İnceler köyüne bir baraj yaptınız, 2008'de bitti. O günden bu güne köyün tarlasının, bahçesinin yarısı susuz. 50 kere dile getirdik, Valiye müracaat ettik, 2 kilometrelik bir su arkı yapamıyorsunuz. Ne hakkınız var o köylüde? Niye suyunu yapmıyorsunuz?
Yol sorunu... Şimdi, dün DEDAŞ'a bağlı 5 işçi yaşamını yitirdi. Şırnak'ın bütün yolları 70 ve 80'de yapılan yollardır. Ha, yapılıyor, mesela, diyelim ki, herhangi bir yola 3 kilometrelik bir onarım yapıyorlar; orada kalıyor yani 10 kilometre, 50 kilometre yapacak güç kalmamış sizde.
Şırnak'ın devlet hastanesi, bölge hastanesi güya yapılacak. Memurlar, doktorlar canla başla çalışıyorlar ama teknik yok ama uzman eleman yok, bir de cevap veremiyor toplumun ihtiyaçlarına. Kaç kez dile getirdik? Sağlık Bakanı söz vermişti iki yıl önce "Yapacağız." diye. Nisanda ihaleye çıkardılar, iptal ettiler. Buradan soruyoruz: Niye yapmıyorsunuz, niye yapmıyorsunuz, neden, sebep ne? O halka düşmansanız deyin ki "Düşmanız."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - Yani bir hastaneyi yapacak güç kalmadı mı bu ülkede? Dolayısıyla Şırnak-Güçlükonak, Şırnak-Uludere, Yüksekova, Şırnak-Cizre-Beytüşşebap, Şırnak çevre yolu, Şırnak şehir içi yolları berbat arkadaşlar. Dün de telefon ettiler. Çevre yolu yapılmış, dört senedir asfaltı ya da betonu yapılmıyor. Çevrede bahçeler var, oranın tozuyla hiçbir bahçe ürün vermiyor. Dolayısıyla biz sorunları dile getiriyoruz ama sizin yapma gücünüzün olmadığını biliyoruz. Bu ülkeyi batırdınız, bari şu Meclisin ahlakını bitirmeyin, üslubunu bitirmeyin.
Halkımızı selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)