| Konu: | Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 07.06.2022 |
MHP GRUBU ADINA SERMET ATAY (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mızın 2'nci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir." yazar.
Hukuk üstünlüğünün vazgeçilmez unsuru savunma hakkı ve bu hakkın güvencesi avukatlardır. Avukatlık mesleğinin güçlendirilmesi, etkin ve verimli bir şekilde kullanılması toplumun her kesiminde ortak bir beklenti hâline gelmiştir. Bu mesleğe son yıllarda ilgi artmış, üniversitelerimizde çok sayıda hukuk fakültesi açılmış ve mezun sayısı artmıştır. Kamuda görev yapan hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık stajı yapabilmeleri noktasında kanuni düzenleme yapılmasıyla ilgili beklenti ve talepleri artmış, düzenleme zorunlu hâle gelmiştir.
Teklifin 1'inci maddesiyle 1136 sayılı Kanun'a fıkralar eklenmektedir. İkinci fıkra, stajyer avukatın sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmasının fiilen avukatlık stajını engellemeyeceği hususunu açıkça hükme bağlamaktadır. Üçüncü fıkrayla kamu kurumlarında görev yapanların avukatlık stajı boyunca ücretsiz izinli sayılmaları ve yıllık ücretli izinlerini de bu süreçte kullanabilmeleri özel olarak hükme bağlanmaktadır.
Avukatlık stajı, mevcut durumda hukuk fakültesi mezununun geçerli bir staj yapabilmesi için kesintisiz bir şekilde staja devam etmesini zorunlu kılmaktadır, bu süreçte sigortalı bir işte çalışması da mümkün değildir. Kamuda görev yapanların bir yıl ücretsiz izne ayrılarak stajlarını yapmaları olağan görünse de ücretsiz izin süresi staja ilişkin askı süreleri ve staj aşamalarına geçiş dönemleriyle bir yıllık süreyi aşabilmekte, bu durum kamu çalışanlarının staj yapabilmelerini imkânsız hâle getirmektedir. Böylece, avukatlık stajı ile kamu görevi arasında tercih yapmak durumunda kalan bu insanların mağduriyeti ortaya çıkmaktadır.
Görüştüğümüz bu kanun teklifi avukatlık stajına fiilî olarak engel olmamak şartıyla bir işte sigortalı olarak çalışılmasının avukatlık stajına engel olmamasını düzenlemektedir. Mevcut durumda stajyerler özel sektörde veya başka bir avukatın yanında ücret karşılığında çalıştıkları takdirde stajlarının geçersiz sayılması durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu düzenlemeyle kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar ile diğerleri arasında bir ayrımın ortaya çıkmaması için hassasiyet gösterilmiş ve adaleti tesis edecek insanların avukatlık mesleğinin onuruna uygun bir şekilde staj yapabilmelerinin önü açılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan hukuk fakültesi mezunları diğer memurlardan farklı olarak bir yıl değil staj süresince görev yerleri saklı kalmak kaydıyla ücretsiz izinli sayılacaklar ve staj bitiminde kamu kurumundaki görevlerine dönebileceklerdir. Böylece bir yıllık sürenin çok az bile aşıldığı durumlarda ortaya çıkan mağduriyetler ortadan kalkacaktır. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar bu dönemlerde ücretli yıllık izinlerini de kullanabilecekledir. Bahsettiğimiz ayrıntılar düşünüldüğünde düzenlemenin gerekli ve yerinde bir düzenleme olduğu açıktır.
Teklifin 2'nci maddesiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 177'nci maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmaktadır. 11/7/2020 tarih ve 7249 sayılı Avukatlık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la avukat sayısı fazla olan barolar bakımından aynı ilde birden fazla baro kurulabilmesine imkân verilmiştir. Aynı düzenlemede birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım bürosunun baroların eşit olarak temsili esas alınarak oluşturulması hükme bağlanmış olup bu düzenlemeyle, uygulamada doğan ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak birden fazla baronun bulunduğu illerde vatandaşlara adli yardım hizmetinin daha kaliteli ve etkin sunulabilmesi adına yönetim ve işleyişleri birbirinden bağımsız olarak her baronun adli yardım bürosu oluşturması hükme bağlanmaktadır.
Ayrıca, yargı mercilerinin talebiyle yapılacak olan görevlendirmelerin Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden ve o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacağı hüküm altına alınmaktadır. Böylece görevlendirmeler elektronik ortamda tek bir noktadan yapılarak eşitliğin sağlanması açısından muhtemel hatalar da önlenebilecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; adli yardım hem Anayasa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında adalete erişim, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından biridir. Birden fazla baro kurulabilmesiyle ilgili düzenlemeden sonra adli yardımın yürütülmesi hususunda bazı sorunlarla karşılaşıldığı, yetki, görev ve sorumluluklar anlamında etkin çalışmaları engelleyen durumların varlığı bilinmektedir. Bunun yanında, parası olan vatandaş nasıl kendi avukatını seçme hakkına sahipse maddi durumu imkân vermeyen vatandaşlarımıza da bu hakkı vermek bir zarurettir.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle, adli yardım hizmetinden faydalanmak isteyen vatandaşların adalete erişimi ve diledikleri avukatı tercih edebilmeleri için düzenleme de yapılmaktadır. Birden fazla baronun bulunduğu bölgelerde, illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulacak ve vatandaşlar istedikleri barodan avukat tercihinde bulunabileceklerdir. Mevcut durumda adli yardım ödeneğinin barolar arasında paylaştırılması Türkiye Barolar Birliğinin Adli Yardım Yönetmeliği'yle düzenlenmektedir. Yönetmelikte sadece avukat sayısı değil, ilin nüfusu da dikkate alınarak adli yardım ödeneğinin taksimi öngörülmektedir. Hâlihazırda uygulamada birden fazla baronun bulunduğu illerde barolar arasında adli yardım ödeneği taksimi konusunda adaletsizlikler ortaya çıkmıştır.
Teklifin 3'üncü maddesiyle 1136 sayılı Kanun'un 180'inci maddesindeki değişiklikle bu adaletsizliğin de önüne geçilmiştir. Dördüncü fıkrada yapılan düzenlemeyle münhasıran adli yardım hizmetleri için kullanılan ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılan ödeneğin barolar arasındaki dağıtım esasları belirlenmektedir. Bu değişikliğe göre ödenekten gönderilen tutarın barolar arası taksiminde puanlama esas alınacaktır. Getirilen yeni düzenlemeyle birden fazla baro bulunan illerde ödeneğin yüzde 40'ı nüfusa göre, yüzde 60'ıysa üye sayısına göre hesaplanacak bir puantaj sistemi doğrultusunda taksim edilmesi planlanmaktadır. Üye sayısı ne kadar olursa olsun her baronun personel ve başkaca birçok gider kalemi bulunmaktadır. Bu açıdan, her baroya bir puan tayin edilmesi uygulaması da yerindedir. Daha önce Avukatlık Kanunu'nda yapılan değişiklikle avukatlara hususi pasaport verilmesiyle ilgili düzenleme, mesleğini icra eden avukatlar açısından çok olumlu sonuçlar vermiş olup yerinde bir düzenleme olmuştur.
Açıkladığımız hususlar ışığında, bu kanun teklifine de olumlu baktığımızı belirterek emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Avukatlık mesleğinin bir mensubu olarak meslektaşlarıma ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)