| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 08.06.2022 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, bölgeler arası eşitsizlik veya Türkiye'de geri bıraktırılmışlık, geri kalmışlık bir kader midir, bir tercih midir ve nedenleri nelerdir? Türkiye'de birçok problemi gündeme getirdiğimizde göz ardı edilmekte ama burada bazı verilerle bunu sizlerle paylaşmak istiyoruz ve bu konuda da araştırma önergemize destek vermenizi istiyoruz.
Bir ülkede ekonomik refah, adalet, güven hissi, barış ve demokrasiyle ilgili, yaşayanların doğduğu yere, eğitim gördüğü yere, çalıştığı yere, coğrafyasına bakılır; burada ayrımcılık var mı, kutuplaşma var mı yok mu. Burada yaşayanların etnik kimliği, inancı, cinsel yönelimi, dili, ana dili; bu konularda neler hissediyorlar, neler yaşıyorlar, onlara da bakmak lazım. Eğer eşitsizlik bir yerde sürekli varsa, eşitsizlik bir yerde sürekli, hep gündemde duruyorsa o zaman tanıyı doğru koymak lazım.
Türkiye'de, son yıllarda, Parlamentoda biz vekiller olarak birçok kez soru sorduğumuzda çeşitli verilere ulaşamıyoruz. Batman Vekiliyim; Batman'la ilgili çeşitli, ayrıntılı verilere, oranın ilçeleriyle ilgili verilere ulaşamıyoruz. Türkiye'de bütün bunlara rağmen, resmî kurumların, Türkiye İstatistik Kurumunun, Sanayi Bakanlığının yaptığı çalışmalardan size veriler sunmuş olacağım.
Şimdi, arkadaşlar, daha önce de sunmuştuk, şöyle bir harita var. Bu haritaya göre -12 Mayısta TÜİK'in açıkladığı bir rakam- 2021 yılında Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir fert geliri 37.400 lira -Türkiye genelinde, ortalaması- en yüksek 51 binle İstanbul ve çevresi; koyu kırmızı. Peki, açık olan yerler nereler? Açık olan yerler kayyumun olduğu yerler değil, faili meçhul cinayetlerin olduğu yerler değil, köy boşaltmalarının olduğu yerler değil, insan hakları ihlallerinin olduğu yerler değil; bu yerler bu dönemde... Şimdi, denilebilir ki: "Sadece bu yıla mı özgü?" Şark Islahat Planı'na da baksanız, mecburi İskân Kanunu'na da baksanız, olağanüstü hâle de baksanız birçok dönemde bu iller böyle. Şimdi, sadece Adalet ve Kalkınma Partisi değil, cumhuriyetin 100'üncü yılı bitmişken, önümüzdeki sürece girmişken bunları görüp bazı isimleri koymak lazım, nedenlerini bilmek lazım. Şimdi "ora, bölge, Kürt, Kürtlerin yaşadığı, Kürtlerin yoğun olduğu iller" dediğimizde bir kısım insanlar hemen itiraz ediyor fakat seçim dönemlerinde gittiğimizde hepimiz bu süreci biliyoruz ve bunu görmemiz lazım. Bu iller geri bıraktırılmış mı, kader mi bunu bilmemiz lazım ve burada bizim bu sonuçları görmemiz lazım.
Peki, TÜİK bu rakamları açıklarken ne diyor? Bunun dışında, en yoksul iller: Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Muş, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Urfa, Elâzığ, Batman, Siirt, Şırnak. Bu da mı tesadüf? Bunu geçtik arkadaşlar.
Değerli vekiller, bir başka harita; Türkiye'de 973 ilçe var, 973 ilçe. Bu ilçelere baktığımızda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bir çalışma yapmış yeni, nisan ayında; az önceki mayıs ayındaydı, bu nisan ayında. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yaptığı çalışmada 56 parametreye bakmış, 56 parametreye. 56 parametrenin içinde yaşam, eğitim, sağlık, finans, birçok başlık var. Bu başlıkları, Türkiye'nin neleri eksik yaptığını, önümüzdeki dönem neleri daha çok yapması gerektiğini incelemiş ve 6 bölgeye bölmüş. 6 bölgeye baktığımızda tekrar aynı harita aynı şekilde görünüyor. 6'ncı kademedeki ilçeler en dipte olan ilçeler. Neresi burası? 5'inci ve 6'ncı kademede olan ilçelerin çoğunluğu burada. Peki, bu tesadüf müdür? Şimdi denilebilir ki: "Biz bu farkı giderdik." Siz farkı gideremediniz, eşitsizliği gideremediniz. Sadece bu döneme de özgü değil, bu otuz yıl önce de öyleydi, kırk yıl önce de öyleydi. Ne yapılırsa yapılsın siz eşitsizliği çözmediğiniz sürece gitmez.
Peki, eşitsizliği çözmek nedir? Sadece ekonomik meseleler, toprak ağası, toprak reformu, geri kalmışlık falan değil...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - ...geri bıraktırılmış, adı konmamış Kürt meselesiyle ilgili şeydir. Neden? Çünkü biz bunları görmediğimiz zaman ne ekonomik kalkınma olabilir ne barış gelebilir ne özgürlük gelebilir ne de demokrasi gelebilir. Adı konulduğu zaman, bir meseleye tümüyle eğilindiği zaman; cumhuriyeti demokratik bir sürece evirmek istiyorsak önümüzdeki yüzyılda, bunun bir tesadüf, bir kader olmadığı, geri bıraktırma süreci olduğunun adını koymak, cesur olmak lazım. Cesur olmadığımız sürece bu eşitsizlik sadece oraya özgü değildir, bütün Türkiye'de yaşayan herkesi etkileyecektir.
Bu bütçe, şu anda, önümüzdeki dönemde 400 milyarını faize veriyor, 400 milyarını güvenliğe veriyor; Türkiye bütçesinin yüzde 60'ı buraya gidiyor. Siz, Kürt meselesiyle ilgili cesurca konuşmadığınız sürece, bölgeler arası eşitsizliği dile getirseniz de çözüm bulamazsınız. Çözüm; barış, diyalog, müzakere ve cesurca konuşmaktır.
Bu konunun araştırılması gerekiyor, Meclisin bu konuda acilen görev alması lazım. Hepinizden destek bekliyoruz.
Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)