| Konu: | Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 08.06.2022 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi yirmi yıldır ülkeyi yönetiyor, yüzde 30'la aldığı enflasyonu yüzde 100'ün üzerine taşımayı başardı bu dönem içerisinde, Türkiye'yi enflasyon şampiyonu yaptı dünyada. Şimdi, enflasyonla mücadele etmeyen, enflasyonun nedenleriyle mücadele etmeyen fakat enflasyonun sonucuyla uğraşan bir iktidar var; bu akıl işi değil bir defa, bunu bütün alanlarda şu anda görmeye başladık. Hatta Hazine Bakanı ne dedi? "Biz enflasyonu düşürmeyi değil, büyümeyi tercih ettik." diye de bunu itiraf etti. Yapılması gereken şey enflasyonun düşürülmesi. Şu anda yeni madde ihdasında yapmaya çalıştığımız husus ne? Tabii, enflasyon çok artınca Türkiye çok ciddi bir barınma krizi yaşıyor. İnsanların gelirleri artmadı fakat konut fiyatları aşırı yükseldi. Konut fiyatlarını aşırı yükselten de Hükûmetin yanlış politikaları. Yani Hükûmet, sürekli, konut sektöründe fiyatları yükseltecek kredi genişlemesi gibi diğer hususlarda birtakım politikalar uyguluyor. Bu, konut fiyatlarını yükseltiyor; beraberinde de kiraları yükseltti.
Şimdi, geldiğimiz noktada insanların gelirini artırmayan, asgari ücreti artırmayan, emeklilerin, memurun maaşını artırmayan bir Hükûmet var. "E, ne yapalım bu barınma krizini çözmek için? Konut kiralarına sınırlama getirelim." gibi bir noktaya gelindi. Bu anlamda bakılan şey iktisaden son derece yanlış bir şey. Fakat bir de ihtiyaç var ortada tabii, şu anda insanlar ciddi sıkıntı içerisinde yani kiralarını ödeyemiyorlar; yüksek kira artışlarıyla, böyle bir durumla karşı karşıya kalıyorlar. Yani bu, ekonominin -zaten her alanın kötü yönetilmesi gibi- kötü yönetilmesinden kaynaklanan bir sorunla karşı karşıyayız.
Şimdi, esas yapılması gereken şeyi önce biz söyleyelim, sonra bu konuya ilişkin görüşümüzü söyleyeceğiz. Bu barınma krizinin aşılması için bir defa vatandaşın gelirini artıracak politikaların uygulanması lazım. İşte, asgari ücret, emekli maaşı, memur maaşı, işçi maaşı... Ekonomiye bir güven, istikrar getirilip ekonomide üretimin artırılması lazım -bunlar yapılmıyor- veya şimdi, muhtaç ailelere kira yardımı yapılması lazım. Hükûmet kendi elini cebine sokmuyor, Hükûmet ancak yandaşı beslemekte. Yandaşa para transferinde hiçbir beis görmeyen, kur korumalı mevduatta şu ana kadar doğan yükümlülük 200 milyar lirayı aşmış fakat barınma krizi yaşayan, kirasını ödeyemeyen vatandaşa da kira yardımı yapmayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Esas olarak yapılması gereken bu veya kira vergileri... Şimdi, kira üzerinden hâlâ yüzde 20 stopaj alınıyor. Ya, böyle bir ortam var madem, bunun üzerindeki bir miktar vergiyi niye düşürmüyorsunuz? Bunu da düşünmüyor, ondan sonra... Dolayısıyla, konut fiyatlarını artırmaktan, artıran politikalardan vazgeçin diyoruz, her gün bunu konuşuyoruz, bundan da vazgeçmiyor ve dediğim gibi enflasyonun sonuçlarıyla uğraşan bir yapı var. Şimdi, bunun sonucunda ne olacak, onu baştan söyleyelim? Şu anda Türkiye'de unda, yağda, şekerde hatta faizde ikili fiyat var yani kamu bankalarından konut sektörü için veya belli alanlarda kredi alırsanız yüzde 16 faiz var ama normal bir vatandaş olarak, normal bir ticaret erbabı olarak kredi almak istediğinizde en az yüzde 35 kredi faiziyle karşılaşıyorsunuz, böyle bir ikili yapı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bunun aynısı unda var, şekerde var, yağda var. Şimdi, bu düzenlemeden sonra bu, kirada da oluşacak; ikili bir fiyat yapısı oluşacak, kayıt dışı bir kira oluşacak veya eğer bu oluşmazsa konut arzında, kiralık konut arzında Türkiye ciddi sıkıntıyla karşılaşacak. Yani burada biz şu anda kiraları, evet, sınırlandıralım ve kiracıları koruyalım derken aslında Türkiye, maalesef kiralık ev sıkıntısıyla da karşılaşacak. Dolayısıyla, arkadaşlar, sonuçlarıyla değil, nedenleriyle uğraşılması lazım. Enflasyonu düşürmek gerekiyor, bunu söylemekten bizim dilimizde tüy bitti fakat tabii, Hükûmetin artık bunu ne anlayacak, kavrayacak bir kapasitesi kaldı ne de öyle bir dürüstlüğü kaldı.
Evet, biz buna itiraz etmedik, bizim itirazımız olsa bu madde görüşülemezdi, itiraz etmiyoruz bu anlamda, içeriğiyle ilgili kaygılarımızı söylüyoruz ama AK PARTİ'ye çağrım şudur: Beceremiyorsunuz, bu ülkeyi yönetemiyorsunuz, çekin gidin kardeşim!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Son cümlemi tekrarlayayım, bitireyim.
AK PARTİ'ye çağrımız şu, hakikaten bu yani bu çok yürekten söylediğim bir şey: AK PARTİ'nin bu Türkiye'ye verecek, bu millete olumlu anlamda verecek hiçbir şeyi kalmadı; yaptığı her şey bu milletin zararına çalışıyor. Dolayısıyla, çekin gidin kardeşim! Getirin şu sandığı, millet bu değişimi yapsın.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.