GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:100
Tarih:08.06.2022

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, kanunun tümü üzerinde görüşlerimi açıkladım. Komisyondaki tartışmalar doğrultusunda avukatlık stajına ilişkin olarak bir ortaklaşma yaşandı; en azından, sigortalıların tamamı eşit hâle getirildi, kamu görevlisi olmayanlar da devlet memurları da istifa etmeden avukatlık stajını yapabilecek buradaki mutabakat sonucu. Fakat 2'nci baro konusundaki ısrarınızı sürdürüyorsunuz, hâlâ 2'nci baroya ekonomik olarak yeni olanaklar yaratmaya çalışıyorsunuz; temelinde bu var ve sadece bu nedenle bu yasayı getirdiniz. Çoklu baroyu getirdiniz; o size yetmedi, yeterince kişiyi bu barolara üye yapamadınız, şimdi de o barolara ekonomik olanak yaratmaya çalışıyorsunuz.

Emin olun, avukatlık örgütleri, hukuk örgütleri bunu asla unutmayacak, on yıl sonra da Adalet ve Kalkınma Partisinden bahsedilirken bu yasa konuşulacak, yirmi yıl sonra da Adalet ve Kalkınma Partisinin tarihinden söz edilirken bu yasa konuşulacak, elli yıl sonra da -Adalet ve Kalkınma Partisinin- bir meslek örgütünün, avukatlık örgütünün, yargının asli unsurlarından biri olan avukatların öz örgütlerinin içinin nasıl boşaltıldığını mutlaka yazacak. Neden? Birkaç milyon TL para transfer edebilmek için bu yasa teklifini getiriyorsunuz.

Ben iki konuyla ilgili kısaca görüşlerimi söyleyeceğim. Şimdi, bir tanesi şu: Espiye Cezaevinden, partimizin bileşenlerinden birisinin daha önce İl Başkanlığını yapmış bir arkadaşımız bize ulaştı, Mehmet Candemir. Bakın, diyor ki arkadaşımız: "Rahatsızlığı nedeniyle hastaneye giden mahpusların ağızlarının içi aranıyor." Bakın, çıplak aramadan söz etmiyorum; cezaevinde kalan, neredeyse haftada bir koğuş araması yapılan bir cezaevinden, yine cezaevine ait, askerlerin eşlik ettiği ring aracıyla hastaneye giden bir mahpusun ağzının içi aranıyor. Bu aşağılanmayı kabul etmeyen mahpuslar da sırf bu nedenle hastaneye gitmiyor. Yani zaten bu insanları aldınız, tutukladınız, yargıladınız, cezalandırdınız, hapse attınız; onurlarını bu kadar ayaklar altına almaya çalışmayın. Bu kesinlikle insanlığa karşı bir suç olarak addedilmesi gereken bir meseledir.

Bir başka mesele şu: Bakın, Halkların Demokratik Kongresi ile Göç İzleme Derneğinin üye ve yöneticilerine birkaç gün önce bir operasyon yapıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı. Kadınlar var, yaşlılar var, kanser hastaları var bu kişilerin içerisinde. Neden? Adresleri belli, yaşadıkları yerler belli, kim oldukları belli. Serbest bırakıldıklarında, tutuksuz yargılanmalarına karar verildiğinde nerede oldukları belli olan kişilerden bahsediyoruz. Savcı tamamı için, gözaltına alınanların tamamı için tutuklama istiyor. Ben size daha dramatiğini söyleyeyim: Hâkim tutukluluğa sevk edilen herkesle ilgili tutuklama kararı veriyor; kadınlar hakkında, yaşlılar hakkında kanser hastaları hakkında. Peki, bu kararı veren kim, biliyor musunuz? Bu kararı veren "Bilal Çıkrık" diye bir hâkim. Bilal Çıkrık Adalet ve Kalkınma Partili belediye meclis üyesiyken hâkimlik için istifa etmiş bir kişi ama stajyer hâkimken bile siyasi çalışmalara devam etmiş bir kişi. Bunu nereden biliyoruz? Kendi sosyal medya hesabından biliyoruz, sosyal medya hesabında paylaşıyor bunu. Bir stajyer hâkim Adalet ve Kalkınma Partisinin gençlik kollarının çalışmasına katılıyor, bir stajyer hâkim Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Mehmet Muş'la birlikte esnaf ziyaretine gidiyor, stajyer hâkimken yapıyor bunu. Bakın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre, siyasi faaliyet -bırakın, hâkimler için söylüyorum- kademe ilerlemesinin durdurulması cezası gerektiriyor, siyasi parti üyeliği devlet memurluğundan çıkarılma cezası gerektiriyor. Doğru veya yanlış, bunu tartışmıyorum, ben kamu görevlilerine siyaset yasağına karşı çıkmış birisiyim ama sorun şu: Bu kişi stajyer hâkimliğe devam ediyor, aynı stajyer hâkim bugün sulh ceza hâkimi olarak görevin başına oturuyor ve Adalet ve Kalkınma Partisine muhaliflere yönelik bir operasyonda, gözaltına alınan kişilerin yaşlı olduğuna bakmaksızın, hasta olduğuna bakmaksızın, kadın olduğuna bakmaksızın, işine, adresine bakmaksızın, sadece demokratik çalışma yürüten bu kişilerle ilgili tutuklama kararı veriyor; bu büyük bir adaletsizlik, emin olun Adalet ve Kalkınma Partisi bunun altında kalacak.

Grup Başkan Vekillerinin anlaşması üzerine sözümü burada keseceğim. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)