| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 15.06.2022 |
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bugün 15 Haziran, tüm Türkiye'de hekim arkadaşlarımın bir günlük eylemi vardı; bunları yürekten destekliyor ve alkışlıyorum.
Görevi başında ölen, katledilen doktor kardeşlerimi de rahmetle anıyorum.
Evet, arkadaşlar, diğer yandan, geçen hafta Ankara'da ciddi bir sel baskını yaşandı, 4 vatandaşımızı kaybettik, onlara da rahmet diliyorum, ailelerine de başsağlığı diliyorum.
Bugün, aile hekimlerinin sorunları ve çözümlerini anlatacağım size değerli arkadaşlar, vakit yettiğince. Evet, ama asıl sorun tabii aile hekimlerinden öte Türkiye'nin sorunu, Türkiye savruluyor arkadaşlar. Evet, bu ülkenin yöneticileri yetişmiş insan gücüne karşı bu kadar hoyrat olursa, bu ülkenin yöneticileri parlak beyinlere karşı bu kadar vicdansız ve bu kadar acımasız olursa göz bebeğimiz olan doktorlarımıza sahip çıkmalıyız arkadaşlar ve sizin doktor düşmanlığınıza rağmen bizler doktor arkadaşlarımıza sahip çıkacağız. Sizler ne dediniz? Cumhurbaşkanı ne dedi? "Giderlerse gitsinler." dedi ama aynı Cumhurbaşkanı Pendik Araştırma Hastanesinde ameliyat olurken Amerikan Hastanesinden Profesör Doktor Dursun Buğra'yı getirtti hukuksuz olarak; başka hastaneden doktor getirtiyor. Evet, arkadaşlar, bunu da söyleyeyim, hemen aile hekimliğine geçiyorum. 2010 yılında, arkadaşlar, aile hekimliği hayata geçirildi. Bugün son verilere göre, 26.252 aile hekimliği birimi, 24.082 de aile hekimi görev yapmakta.
Sevgili arkadaşlar, aile hekimleri, düşünün, Türkiye'de saniyede 8, dakikada 491, bir günde de 710 bin hasta bakıyor. Bu neyi gösteriyor? Bu, aile hekimliğinin battığını gösteriyor arkadaşlar. Aile hekimliği birinci basamak sağlık hekimliğidir, birinci basamak hizmetidir. Kolay erişilmesi ve tedavinin hızlı olması önemini artırmaktadır.
Zaman darlığı nedeniyle aile hekimlerinin sorunlarını kısaca şöyle özetliyorum: Birincisi, sağlıkta şiddet. Niye aile hekimlerinde sağlıkta şiddet oluyor? Bir: Arkadaşlar, kanunsuz ilaç teklifleri geliyor. İki: Uygunsuz rapor teklifleri geliyor. Üç: Gelmeden ilaç yazdırma teklifleri geliyor. Bunların yüzünden aile hekimleri şiddete uğruyor. Aile hekimleri, arkadaşlar, diğer mesleklere göre 16 kat fazla şiddete uğruyorlar.
Evet, çıkardığımız kanunlar... "Katalog suçlar" dedi arkadaşlarımız. Çoğu yerde katalog suçların uygulanmadığını görüyoruz. Dilerim burada da caydırıcı olur ve hekime şiddet önlenir.
Beyaz kod uygulaması... Değerli arkadaşlar, doktorlar görevleri sırasında sözel ve fiziksel şiddete maruz kalıyorlar, hatta bu yüzden doktorlardan bile açığa alınanlar var sevgili arkadaşlar.
Bir başkası, sözleşme baskısı arkadaşlar. İki mali yıl olan sözleşme süreleri ve fesih tehlikesi var aile hekimlerinde. Çözüm: Keyfî fesih kalkmalı, otomatik sözleşme yenilenmeli arkadaşlar.
Bir başka olay, Alo 184 hattı. Arkadaşlar, mobbinge dönüştü Alo 184 hattı, hemen kaldırılmalı.
Bir başka olay, ceza infaz puanları. Ben buna "ceza infaz yasası" diyorum, hekimlerin katlidir bu. Aile hekimleri devlet memuru olmadığı için bu yüzden ihtar puanlarıyla cezalandırılıyor, hatta 200 ceza puanı alanı feshediyorlar. Tekirdağ Sağlık Müdürlüğünde böyle bir olay oldu, 26 davada Sağlık Müdürlüğü kaybetti arkadaşlar.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 3'üncü maddesinin yedinci fıkrasında "koruyucu hekimlik eksik uygulaması" diye bir kavram var. Arkadaşlar, brüt ücretin yüzde 20'si kesiliyor doktorlardan, bakar mısınız bu işe? Bu saçmalığın kaldırılması gerek. Gebe izleme, bebek izleme, çocuk izleme, bağışıklama gibi nedenlerle negatif performans uygulanıyordu hekimlere. Birçok aile hekimi, arkadaşlar, aile sağlığı merkezine hastaları getirmekte zorlanıyor. Soruyorum size: Bunun sorumlusu aile hekimi midir? "Aşı olmaya gel." diyor, gelmiyorlar, aşı karşıtı adam. Sorumlu hekim midir arkadaşlar? Mobbinge varan denetlemeler var arkadaşlar. ASM'ler de altı ayda bir denetlenir, bu uygulamalarda keyfîlik yaygındır, denetleme mutlaka hekim kontrolünde olmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
SERVET ÜNSAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Hastane izinleri... Arkadaş, yıllık izinlere keyfî müdahaleler yapılıyor. Bir aile hekiminin yıllık otuz gün ücretli izin hakkı varken vekâlet vermek için doktor bulamıyorsa o aile hekimi, değerli arkadaşlar, izne ayrılamıyor ya! Bu ne demektir ben anlayamıyorum? Ve ücreti kesiliyor, saçmalığa bakar mısınız.
Evet arkadaşlar, sevk zinciri zaten bir kepazelik. Sevk zincirinde amaç uygun sağlık hizmetini uygun hizmet sunucusundan almaktır ama sevk zinciri yok, isteyen istediği yerde direkt birinci basamak yerine üçüncü basamağa hemen gidiyor.
Evet, randevu uygulaması çok önemli, fiziksel koşullar, çocuk, gebe, yaşlı hastalar yüzünden ASM'lere de randevu sistemi getirilebilmeli. Evet, arkadaşlar, ASM'lerin kiraları zaten uçmuş. Bu anlamda hizmetler kamu binalarında verilebilmeli, Bakanlık bunu sağlamalı. Raporlar zaten rezillik, hekimler bir dönem iş yapamaz hâle geldiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERVET ÜNSAL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.
SERVET ÜNSAL (Devamla) - Arkadaşlar, işe giriş, sürücü, asker, okul, kreş, staj gibi muayenelerde raporlar veriliyor. Bu da aile hekimlerinin üstüne ciddi bir yüktür arkadaşlar, onun için bir başka merkezde yani ikinci basamak ya da sağlıklı hayat merkezleri gibi bir merkezde verilebilir. Aile hekimleri asıl görevi olan kanser hastaları, kronik hastaların takibi, obezite gibi mücadeleleri verecekken buralardan uzaklaşmıştır. Kısaca aile hekimliği bu gidişle batmaktadır. Hekimler hâlâ yurt dışına çıkıyor. Biraz önce Ali Şeker söyledi, geçen sene 1.405 hekim yurt dışına gitmişken bu sene şu an 945'i geçtik, 3 bini bulacağı söyleniliyor. Yakında ameliyat yapacak doktor da bulamayacağız arkadaşlar. Gözünüz aydın AKP, gözünüz aydın saray diyorum!
Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)