| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.06.2022 |
CHP GRUBU ADINA BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen çok kıymetli vatandaşlarımız; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Yine, sayenizde dertlerine deva olmayacak bir kanun teklifiyle sağlıkçılarımızın karşısındayız. Teklifin özüne bakıldığında, doktorlar ve diş hekimlerinin daha ağırlıklı olarak özlük haklarını iyileştirecek şekilde bir düzenleme yapıldığı görülmektedir. Bu kanun teklifinde diğer sağlık çalışanları, yardımcı personel, eczacılar ve veteriner hekimler maalesef yok.
Bu kanun teklifinin içeriğinde, 1 Aralık tarihinde Meclis Genel Kurulunda oy birliğiyle kabul edilen maddelerin çok daha gerisinde iyileştirmeler var. Teklifin, 1 Aralık 2021 tarihli maddelere göre, eksiklik taşıyan bir diğer önemli noktası da emekli hekimlerin çalışmalarını zorlaştıran düzenlemelerin varlığının devam etmesidir. Emekli olup çalışmaya devam eden hekimlerin ödenek ve ek ödeneklerinde ciddi kesintiler hâlen yapılmaktadır. Hekim açığının bu denli artış gösterdiği bir dönemde hem emekli hekimlerin çalışmalarının zorlaştırılması hem de emekli maaşlarında gerekli iyileştirmelere gidilmemesi hekim açığını ve hekimlerin yurt dışına göçünü artıracak ve toplum sağlığını sıkıntıya sokacak bir durumdur.
Değerli arkadaşlar, sağlık çalışanları arasındaki kadrolu ve sözleşmeli personel ayrımı giderilmemiş, tüm çalışanlar için gerekli ücret artışı düzgün sağlanmamış, taşeron sistemi sonlandırılmamıştır; Sağlık Bakanlığı ve üniversiteler dışında görev yapan kurum doktorlarının ilgili teklifte yer almaması da bu kanun teklifindeki en önemli eksikliklerdir.
Değerli arkadaşlar, bakın, problem sadece para değil. Sorun, doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın mesleklerini getirdiğiniz noktadan dolayı yaşadıkları huzursuzluk ve mutsuzluktur. Mesleği o kadar değersiz, o kadar itibarsız hâle getirdiniz ki ülkemizde bu mesleklerin yapılacak yanı kalmadı. İktidarınız boyunca, doktorları ve sağlık çalışanlarını maddi menfaat düşkünü bir kesim olarak ilan ettiniz.
Sayın Cumhurbaşkanı "Ben doktora iğne yaptırmam, bizi felç ederler. Hemşireler bu işi daha iyi bilir." söylemlerinin yanı sıra, mitinglerde vatandaşa doktorları yuhalatarak vatandaş ile doktorlar ve sağlık çalışanları arasındaki ilişkiye nifak sokmuştur. Sağlıkçıları, âdeta ideolojik bir düşman olarak tanımlayıp siyasete alet ettiniz.
Değerli arkadaşlar, geldiğinizden beri, AKP'nin en üst unsurundan en alt tabanına kadar yapılmış olan uygulamalar sonucunda, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet, istediğiniz kadar kanun çıkarın, istediğiniz kadar yönetmelik getirin maalesef dinmemiştir. Şöyle ki: Sağlıkçılara olan bakışı öyle bir hâle getirmişsiniz ki bir sokak röportajında vatandaş "Ülkemiz öyle bir hâle geldi ki artık doktorları dövebiliyoruz." diyor, biliyor musunuz? Bu mesleği itibarsızlaştırdığınız için "Doktorlara şiddet uygulayabiliyoruz." diyebilecek kadar röportaj verebilen vatandaş var artık.
Yine, değerli arkadaşlar, en baştan, normalde eğitim hastanelerinde ve üniversitelerde tecrübeli hocalarımız, birikimleri olan hocalarımız, kadrolarda en üstten en alta kadar eğitim sistemi vardı ama geldiğiniz zamandan beri bu kadrolara yerleşmek için, bu hocaların üstüne, sırf "Bizden olsun." diye idari kadrolara liyakatsiz arkadaşları getirerek sistemi bozdunuz; eğitim sistemine ve doktor arkadaşların çalışma sistemine de maalesef zorluklar getirdiniz, mobbing uygulandı arkadaşlar, bakın, bunu, doktor arkadaşlarımızın hepsi yeri geldiğinde bize diyorlar. Ama sizin umurunuzda olmadı. Ne oldu? İşin ehli insanlar yavaş yavaş mesleklerinden soğudu, belki biraz daha çalışabilecekken erken emeklilik istediler ve maalesef eğitim camiasından ve hizmet camiasından ayrıldılar.
Değerli milletvekilleri, gelişmiş ülkeler, olası sağlık krizlerine ve yeni pandemilere yönelik olarak sağlık sistemini güçlendirmeye ve sağlık çalışanlarının mali ve özlük haklarını ciddi derecede iyileştirmeye çalışıyor. Batı dünyası, sağlık sektörünü stratejik olarak tanımlamaktadır; bu sayede, kendilerine rahatlıkla hekim göçü olması için gerekli zeminleri hazırlamışlardır. Bizde ise tüm uyarılara rağmen, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarındaki giderek artan sorunlar, özlük ve mali haklarındaki gerilemeler maalesef görmezden gelinmeye devam edilmektedir. Ve işte, görüldüğü gibi, bu getirdiğiniz teklif bunun ispatı; sadece tıp doktorlarını ve diş hekimlerini kapsamaktadır. Maalesef, diğer sağlık çalışanları, veteriner hekimler, eczacı arkadaşlarımız teklifte yeterince yok. Yine, emekli sağlık çalışanları için gerekli, düzgün değişiklikler yapılmamış.
Aralık ayında getirmiş olduğunuz teklifi "Bürokratik hiyerarşiyi bozuyor." diye çekmiştiniz ve güya daha iyi bir şekilde düzenleyip getirecektiniz ama yedi ay sonra gördük ki dağ tavşan doğurdu. İlk yasadaki hâliyle gelseydi toplamda 6 milyar TL'lik yıllık ek maliyet olacak iken "müjde" diye getirmiş olduğunuz yeni yasada 2 milyar liralık yıllık ek maliyet ortaya çıkmakta. 1 Aralık 2021 tarihli düzenleme yasalaşmış olsaydı örneğin, pratisyen hekimlere 4.710 TL artış olacaktı, ancak bu son hâliyle sadece 1.600 TL artış olacak. Yine, uzman tabipler için daha önceki düzenlemede öngörülen iyileştirme 5.415 TL iken bugün 2.119 TL öngörülmektedir. Emekli sağlık çalışanlarının ve emekli doktorların hâli ise içler acısı. Doktorlar ve sağlık çalışanlarınızdan esirgediğiniz -yedi ay önceye göre- 4 milyar liralık farkın katbekatını -ki 162 milyar olduğu açıklanan kur korumalı faiz sistemini siz söylediniz- faize rahatlıkla veriyorsunuz. İşte, sizin sağlıkçılarınıza verdiğiniz değer bu. Hatta, hatırlarsanız, Sayın Bakanın, Meclis koridorlarında, yedi ay önce, doktorlara taban maaşları artırımı için müjdeymiş gibi söylediği rakamları... "Durun bakalım, ne diyor bu size? Buraya gel bakalım!" şeklinde alaycı tavırlarla yanına çağıran Cumhurbaşkanının sağlıkçılara bakış açısı, bizler için çok kıymetli olan sağlık emekçilerine vermiş olduğu değeri göstermektedir.
Değerli arkadaşlar; bakanı, sağlık müdürleri, daire başkanları en az 2-3 kat maaşlar alıyorken günde 150 hasta bakan doktorlar ne maaş alıyor? Değerli arkadaşlar, diyelim ki karı koca doktor veya eşlerden biri uzman doktor, diğeri hemşire veya öğretmen; yeni düzenlemeyle ellerine geçen 2 maaşla konut almak istediklerini düşünelim. Geçen haftalarda "müjde" diye açıklamıştınız, konut kredilerinde 1 milyon liralık krediye ayda 14 bin, 2 milyon liralık krediye 28 bin liralık -faizle- bir ödeme göstermiştiniz, bunu da "müjde" olarak söylemiştiniz. Sağlıkçılarımızı öyle bir hâle getirdiniz ki arkadaşlar, karı koca doktor olarak çalışsalar bile ancak maaşlarının yarısından fazlasını ödeyerek sadece küçük illerde ev sahibi olabiliyorlar. Bakın, benim Gaziantep'im gibi büyük şehirlerde bu paralara ev almaları zaten imkânsız. Diyelim ki evi aldılar, ne yiyip içecekler, bu borç yükü altında çocuklarıyla nasıl yaşayacaklar, doğrusu çok merak ediyorum.
Değerli arkadaşlar, yapacağımız kanunla, aslında temel maaş yeterince iyileştirilmeli ve emekliliğe de yansıtılmalıydı. Çalışan hekimlerimiz şu anda yoksulluk sınırının altında, diğer sağlık çalışanları ve emekli hekimler açlık sınırının altında bir yaşam sürüyor maalesef. Meclisteki bu yasa teklifini yapan sağlıkçı, iktidar milletvekillerine soruyorum: Bu doktor arkadaşlar ve sağlıkçılar sizlere gelip hiç şikâyette bulunmuyorlar mı? Bize diyorlar ki: "Eğer bu yasa teklifini hazırlayanlar arasında doktor milletvekili varsa, Hipokrat Yemini eden doktorlarımız varsa bu, bizim mesleğimiz için onur kırıcıdır ve utanç vericidir. Yeter artık, insaf etsinler, dayanacak hâlimiz kalmadı." Size soruyorum: Karşılarına nasıl bir yüzle çıkabiliyorsunuz, hiç vicdanınız sızlamıyor mu? Haydi, atanmış Bakanı, bürokratları ve memurları anlıyorum da siz seçilmiş milletvekillerinin, bu yasa teklifi hazırlanırken meslektaşlarınız için bizden daha çok sizin mücadele etmeniz gerekirken hiçbirinizin sesi çıkmamış maalesef.
Değerli arkadaşlar, bakın, sağlıktaki meslek gruplarını ve özellikle hekimliği öyle bir hâle getirdiniz ki ülkemizde üniversite sınavına giren başarılı gençler artık tıp fakültelerini tercih etmiyor, artık bu ülkede sağlık sektörünün rezil bir durumda olduğunu görerek ve tartışarak sağlık alanlarına yönelmiyorlar. Eskiden aileler, doktora kız vermek için can atarken şimdi doktora verdiğinde "İleride acaba benim kızıma bakar mı?" diye düşünüyor değerli arkadaşlar, haberiniz olsun.
Daha önemli tehlikeyi söyleyeyim: Dış ülkelere doktor göçünün yanı sıra, uzmanlık alanları arasında iş yükü fazla olduğu hâlde, geliri diğer uzmanlık alanlarından farklı olmadığı için bazı branşları yeni mezun doktor arkadaşlar talep bile etmiyor. Örneğin beyin cerrahisi, örneğin kalp ve damar cerrahisi, örneğin genel cerrahi gibi. Yeni mezun doktorlarımız gerek iş yoğunluğu gerekse sorumluluğu fazla olan bu branşlardan çekindiği için çok yakın bir zamanda ülkemizde bu branşlarda çalışacak uzman dahi bulamayacağız, bilginiz olsun iktidar mensupları ama tabii, sizin için bunlar önemli değil.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Malpraktisle bitirdik biz olayı.
BAYRAM YILMAZKAYA (Devamla) - Zaten Cumhurbaşkanı "Gidiyorlarsa gitsinler, biz asistanları hoca yaparız." deyip bu büyük sıkıntıya ne kadar basit bir anlayışla yaklaştığını göstermiş oldu ama iktidarın baştan savma tavrı, "ben yaptım oldu" tutumu yüzünden bir sarmala dönen sağlık sisteminden en çok etkilenen maalesef hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızdır. Sağlık çalışanlarımızın özlük ve mali haklarıyla ilgili -kamuoyunun da uzun bir zamandır beklediği- iyileştirmeler için gelen bu yasa teklifi arkadaşlar derhâl geri çekilmelidir. Yedi ay bekledik, gerekirse bir iki hafta içinde tekrar düzenlenip tüm sağlık çalışanlarını, veteriner hekimleri, eczacıları, yardımcı sağlık personelini kapsayacak şekilde, bütün sağlık örgütlerinin de talepleri doğrultusunda yeniden düzenleme yapıp Meclise getirelim ve bu işin vebalinden kurtulalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAYRAM YILMAZKAYA (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
BAYRAM YILMAZKAYA (Devamla) - Yapacaksak adamakıllı bir iş yapalım, gelin, hep beraber tarihe geçelim. Aksi takdirde, unutmayın ki değerli arkadaşlar, sağlık emekçileri bu yaptığınız haksızlıkları yarına bırakır ama zamanı geldiğinde yanınıza bırakmayacaktır diyorum, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)