| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.06.2022 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, iki gündür sağlık çalışanlarıyla ilgili bir yasa teklifi üzerinde görüşüyoruz. Son zamanlarda sağlıkla ilgili yasal düzenlemeleri sıklıkla Meclis gündemine getiriyoruz. Yaklaşık birkaç ay önce sağlıkta şiddetle ilgili bir yasa teklifini getirmiştik. Burada önce hekimlerin itibarını yerle bir eden bir yönetim anlayışı sergilediniz; uyguladığınız yanlış sağlık politikalarıyla, yanlış söylemlerle hekimleri itibarsız hâle getirdiniz ve ondan sonra da tekrar burada onu düzeltmek için bir yasa teklifini gündeme getirmiştiniz. Genel Başkanınız o zaman dedi ki: "Efendim, hekimler giderlerse gitsin." Yine, bir yetkiliniz zamanında dedi ki: "Hekimler hastaların cebinden ellerini çeksin." Ve hekimleri bu şekilde itibarsız hâle getirdiniz. Ondan sonra, 14 Martta da Sayın Sağlık Bakanı bir itiraf niteliğinde mektup yazdı, dedi ki: "Tıp fakültesi öğrencisinden üniversitedeki hocasına kadar hekimlerin saygınlığı ve itibarı azalmıştır." diye bir itirafta bulundu.
Tıpkı sağlıkta şiddetle ilgili yasa teklifindeki itiraf gibi bu yasa teklifinde de pek çok itiraf var. Bakın, burada yasa teklifini getiren Sayın Milletvekili diyor ki: "Efendim, bu düzenlemeyi biz adaletli döner sermaye dağılımı için yapıyoruz." Demek ki daha önce adaletsiz bir döner sermaye dağılımı yaptınız. Ve diyorsunuz ki: "Kaliteli sağlık hizmeti sunmak için bunu getiriyoruz." Diğer taraftan da diyorsunuz ki: "Şu anda sağlık hizmetini kalitesiz hâle getirdik." Evet, bakın, bu itirafınız doğru. Sağlık hizmetini kalitesiz hâle getirdiniz; sağlık çalışanlarını, başta hekimler olmak üzere, mesleklerine küstürdünüz ve hekimler kamudan ayrılıyor ve ülkeden ayrılıyor.
Bakın, sizlerin sağlığı getirdiği nokta: Bugün de yine Sağlık Bakanlığının önündeki eylemle de size sağlıktaki ibretlik bir görüntüyü sunacağız. Daha önce ambulansla ilgili bir itiraf vardı, ambulansla ilgili sağlığın geldiği bir nokta vardı. İşte Sağlıkta Dönüşüm Programı ambulansın içindeydi ve hastane hastane dolaşıp bırakılmayı bekleyen bir hastane yatağı arıyordu o Sağlıkta Dönüşüm Programı. Bugün ne oldu? SMA'lı bir hastanın babası kendini Sağlık Bakanlığı önünde yakmak istedi. Peki, Türkiye'nin 1.200 civarında SMA'lı hastayı tedavi edebilecek gücü yok mudur? Yani Sağlık Bakanlığının bu aileleri toplayıp da "Bu çocukların tedavisini şu şekilde yapacağız." demeye gücü yok mudur? Neden siz bu aileleri mağdur ediyorsunuz? Hepimizin ilinde, seçim bölgesinde vardır; SMA'lı aileler devamlı kampanya düzenliyorlar, ellerinde kumbarayla Pazar yeri dolaşıyorlar. Yani Türkiye'ye yakışıyor mu bu? Soruyorum Sayın Başkan, yakışıyor mu? SMA'lı aileleri bu şekilde yardıma muhtaç aileler noktasına taşımak size yakışıyor mu? Ben utanıyorum açık söyleyeyim. Bir hekim olarak SMA'lı bir ailenin, annesinin, babasının çocuğu için kumbara taşıyıp da para toplamasından ben utanıyorum, siz utanmıyorsanız bilemem. Siz de utanın, siz de utanın. Bugün baba orada kendini boşuna yakmaya çalışmıyor, utanın; gelinen nokta bu.
Hastalar hastaneden randevu alamaz hâlde, ilaçlar bulunamaz hâlde, ameliyatlar yapılamaz hâlde, tetkikler için beş ila altı ay bekliyorsunuz ve hiçbir sonuç elde edemiyorsunuz, sonra diyorsunuz ki: "Biz sağlıkta devrim yaptık." Valla, kusura bakmayın, devrim falan değil.
Evet, sağlıkla geldiniz ama sağlıkla artık gidiyorsunuz. Hatip biraz önce söyledi, ben de şöyle bir tespit yapmak istiyorum: AKP sağlığa zararlı. Geldiğiniz zamandan bu yana hastaneye başvuran hasta sayısı artmıştır, depresyona giren vatandaş sayısı artmıştır, kanser olan vatandaş sayısı artmıştır yani tüm sağlıkla ilgili göstergelerin hepsinde AKP yönetiminde maalesef geri kalmış durumdayız.
Ve ne acıdır ki Türk tıbbını maalesef gerilettiniz, Türk tıbbı geriledi. Eskiden dünyayla yarışan tıp fakültelerimiz varken şu anda işte o tıp fakültelerinde ne hoca var ne eskiden yapılan ameliyatları yapabilecek teknik donanım var, Türk tıbbı gerilemiş durumda. AKP'nin getirmiş olduğu piyasacı, neoliberal bu politikalar sayesinde Türk tıbbı geriledi, vatandaş daha fazla hasta oldu ve artık yoğun bakımda. Bir an önce neşter vurulması gereken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Teşekkür ederim. Son, tamamlayacağım.
Sonuç itibarıyla bu insanlar bizim ve sağlıkla ilgili sıkıntı yaşanıyor, kimse diyemez ki sağlıkta sorun yok. Bir an önce radikal çözümler bulmak zorundayız, neşter vurmak zorundayız. Bir an önce bu özel hastane hegemonyasına son vermek durumundayız ve bir an önce vatandaşa hastanelerin kapılarını açmak durumundayız.
Bu getirilen yasa teklifi inanın hiçbir çözüm olmayacaktır, sorun giderek büyüyecektir tıpkı Sağlıkta Şiddet Yasası'ndaki gibi. Bakın, Sağlık Bakanı her gün, efendim, işte "tweet" paylaşıyor: "Şurada sağlık şiddeti oldu, tutuklandı; burada doktor bıçaklandı, tutuklandı." Sonuçta, o getirdiğiniz yasa teklifi hiçbir soruna çözüm olamadı tıpkı bu yasa teklifi gibi. Bu da hiçbir sorunu çözmeyecek, yine hekimler istifa edecek, yine hekimler yurt dışına gidecek, yine hastanelerde vatandaşlar mağdur olacak. Gelin, samimi bir şekilde daha güzel bir düzenlemeyi hep birlikte yapalım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)