| Konu: | İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.06.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum ve şahsınızda aziz milletvekillerini saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Efendim, her vesile bir şeyin altını çiziyoruz. Siyaset zemininde yer bulduğumuzdan bugüne kadar AK PARTİ olarak, Cumhur İttifakı olarak hep özel işler yaptık, hep güzel şeylerin altına imza attık. Özellikle, hususen kurumlar ihdas ettik, ne adına? Ülkemizde efendim, iktisadi vasat çok daha düzgün hâle gelsin diye.
Şimdi, bunun yeni bir örneği var, bununla ilgili söz aldım, huzurunuzda bununla ilgili bulunuyorum. Efendim, İstanbul Finans Merkezi... Aslında burada bir not düşeceğim arkadaşlar, ara ara söylüyoruz, yeri geldiğinde söylüyoruz ki biz kendimizi de tenkit ederiz, noksanımız varsa noksanımızı da kayda geçeriz. İşte, bir noksana özellikle işaret edeceğim. Şu ihdas ettiğimiz kurumun çok daha önceleri oluşturulması lazımdı; geciktik ama gecikmemize rağmen şimdi mütekâmil bir hâlde bir yapı oluşturuyoruz. İktisadi vasata çok ciddi katkısı olacak.
İstanbul Finans Merkezi nedir? Arkadaşlar, bir defa, finans merkezinin tarifini yapmak lazım. Yatırımcılara ve kurumsal yapılara tasarruflarını yönetme ve finansmana erişim imkânı sağlayan hizmet altyapılarına finansman merkezleri diyoruz. İstanbul Finans Merkezi de bu kabîlden bir oluşumdur. Buna katkı sunan kim varsa herkese müteşekkiriz. Plan ve Bütçe Komisyonunda çok ciddi tartışmalar oldu, muhalefetin de katkısı oldu elbette, onlara da medyunuşükranız. Özellikle -İsmail Bey kardeşim burada- İsmail Başkanımızın, Mustafa Kalaycı Başkanımızın, hususen düştükleri kayıtlar vardı; Tamer Bey de öyle, onlara da minnettarım.
Arkadaşlar, finans merkezleri klasifike edilmiş, sınıflandırılmış, yer yer "uluslararası" denilmiş, "küresel" denilmiş, "yerel" denilmiş. İstanbul Finans Merkezi de bir hususi yapı olarak rekabet zemininde olacağı, başka finans merkezleriyle beraber yarışır hâlde olacağı bir vasata giriyor; 3 milyon 400 bin metrekarelik bir zeminde inşa edildi bu ve burada arkadaşlar, 100 binin üzerinde çalışan ve ziyaretçi günlük kapasitesi olacak. Dolayısıyla buraya tek elden hizmet verecek bir yapının da ihdas edilmesi lazımdı, bir şirket kanalıyla bunu yapıyoruz arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, bir defa şunu özellikle söylemek lazım: Finans merkezleri, daha doğrusu finansal kavram iktisadi vasatta kurumsal yapıları destekleyen bir olgudur. Öyleyse, İstanbul Finans Merkezi de bundan sonraki zaman diliminde iktisadi kalkınmamıza çok tesiri yüksek, katsayısı yüksek bir kurum olacaktır; bundan dolayı arkadaşlar daha önceki vasattaki hâlimizi resmetmek lazım. Nedir o? Finansal hizmetlerin toplam hizmetler içerisindeki payı yüzde 4'ler mesabesinde şu anda, oysa bu oran gelişmiş ülkelerde bunun 2 katı. Efendim, başka zeminlerde çok daha fazla finansal ihraç noktasında ortamlar oluşmuş, biz bu noktada nakıs durumdayız; işte bunu izale edeceğiz inşallah.
Şimdi, arkadaşlar, finans merkeziyle beraber öteden beri cari açığa dönük vurgular yapılıyor; bunu hem muhalefet söylüyor hem de iktidar olarak yeri geldiğinde biz de söylüyoruz, noksansa bunların altını çiziyoruz. Finansal merkez, cari açığı da alaşağı edecek bir kavramdır. Finansal merkez oluşumu da buna katkı sağlayacak, bizi bu alanda mesafe alır hâle getirecek.
Arkadaşlar, İstanbul Finans Merkezini niye yapıyoruz? Bir defa şunun altını çizmek lazım: Şu anda toplam ihracatımız, küresel düzeyde yüzde 1'ler düzeyini yakalamış hâlde. Oysa finansal ihracatta binde 8'ler mesabesindeyiz. Öyleyse daha fazla mesafe almamız lazım ona katkı sağlayacak. Bizim yüzde 3'ler düzeyinde tuttuğumuz ihracatımız, finansal ihracatımız, dünyada ortalama olarak yüzde 14'lerde, gelişmiş ülkelerde yüzde 25'lerde arkadaşlar. Öyleyse bunu çok daha yukarıya taşımak bizim vazifemizdi; bu kurumsal yapıyla bunu inşallah hayata geçireceğiz.
Bir başka şey arkadaşlar, sahici verilerle tuttuğumuz projeksiyonlar var. Bu projeksiyonlara göre İFM sayesinde yani İstanbul Finans Merkezi sayesinde 2036'larda finansal ihracat noktasında, finansal hizmet ihracatı noktasında şu anki hâlin 3 katı daha üzerine çıkacağız. O kavramları da yerli yerinde kullanmak lazım. Yine bu zaviyeden baktığımızda arkadaşlar, on beş yıl içerisinde İstanbul Finans Merkezi sayesinde gayrisafi yurt içi hasılamızın 129 milyar dolarlık bir katkıya muhatap olacağını görüyoruz. Bu ne demektir? Yıllık 9 milyar dolarlık bir katkı demektir. Dolayısıyla azımsanmayacak çok ciddi bir desteği ifade ediyor; bunun da altını çiziyoruz. Tabii, arkadaşlar, bu sayede İstanbul Finans Merkeziyle beraber istihdama da ciddi katkı var. 100 binin üzerinde ilave istihdam gelişecek, azımsanmayacak bir rakam; bunu da dikkatlerinize sunuyorum arkadaşlar. Bereket taşıyacak, hep söylüyoruz arkadaşlar, şuraya getirdiğimiz her kanun teklifiyle zemine bereket taşıyacak bir kavramı koyuyoruz; bu da öyle olacak inşallah. Ama bunu yaparken yani İstanbul Finans Merkezini ihdas ederken bunun eş değeri olanlarla rekabet yapabilmesi adına ne yapmamız lazım, nasıl bir destek vermemiz lazımdı? Aslında burada bunun altını çizmek lazım. Yani teşviklerle, indirimlerle, istisnalarla mutlaka burayı cazip hâle getirmemiz lazımdı; işte, şu kanun teklifiyle beraber, kanun teklifinin içerisindeki maddelerle beraber bunları hayata geçiriyoruz. Efendim, bizimle beraber rekabet hâlinde olanlar var, mesela Dubai'deki finans merkezi, mesela Astana'daki finans merkezi; onlarla bir kıyas gerekiyor, onların durumu nedir, bizim durumumuz nedir? Onlara baktığımızda arkadaşlar, İstanbul'un zaten kendi içerisinde bir cazibe merkezi oluşturmasından dolayı onların çok daha altında teşvikler veriyoruz, çok daha ehven sayılabilecek teşvik edici unsurlar koyuyoruz maddelerin içerisine. Onlarda kırk yıla, elli yıla varan istisnalar, teşvikler varken bizdeki çok daha sınırlı tutulmuş durumda. Niye? Söylediğimiz gibi, İstanbul zaten başlı başına teşvik edici bir unsur, bundan dolayıdır arkadaşlar.
Şimdi, şunu hep söyledik arkadaşlar: Finans Merkeziyle beraber neyi sahaya koyuyoruz, neyi yansıtıyoruz? İki farklı alanı yansıtıyoruz. Bir, bu Finans Merkezinde ofisler oluşturuyoruz, Finans Merkezinde çalışacak, efendim, orada bulunacak firmalar o ofislerde hizmet verecekler. Arkadaşlar, bir başkası da çalışanların günlük ihtiyaçlarını giderecek bir zemin çıkacak orta yere. Dolayısıyla iki yapı var burada, iki yapıyı da mutlaka çok muhkem bir biçimde, çok mütekâmil bir biçimde hayata yansıtmamız lazım. İşte, onun için de bir büyük gayretimiz var. Bunun için özellikle Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin gayretleri var, Varlık Fonunun çok ciddi gayretleri var. Orada çalışan kardeşlerimiz, çok yetkin kardeşlerimiz kanunu çalışırken onların vukufiyet düzeylerinin ne kadar yüksek olduğuna da vakıf olduk biz. Bizimle beraber olan arkadaşlarımız, Plan ve Bütçedeki arkadaşlarımız da buna bizatihi şahit oldular. Onlara da tabii, burada minnettarlığımızın altını çizmemiz lazım.
Değerli arkadaşlarım, burada bizim yaptığımız şey, efendim, 12 maddeden müteşekkil, 2 tane de geçici maddemiz var. Şunu özellikle hususen altını çizerek söyleyeceğim arkadaşlar: Abdullah Güler kardeşimin yani o hukukçu kimliğiyle, o hakikaten donanım yüklü, vukufiyeti yüksek hâliyle bu kanuna bir müdahalesi söz konusu oldu, altını çizmek istiyorum hak teslimi bağlamında. Neydi o?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - Özellikle orada ihdas edilecek şirketin bütünü yönetmesi noktasında Anayasa Mahkemesine muhatap olacak, Anayasa'ya bir karşıtlık ifade edebilecek hâli izale etme noktasında oradaki şirketin vazife süresini yirmi yılla sınırlı tuttuk arkadaşlar; bunun altını çiziyorum özellikle çünkü bu, tartışmaya mebni bir hâldi, bunu izale ettik, bunu giderdik.
Bundan sonraki zaman diliminde arkadaşlar, inşallah hep birlikte İstanbul Finans Merkezinin... Zaten şu anda inşaatlar devam ediyor, Allah'ın izniyle çok kısa bir süre içerisinde hayatiyet bulacak ve herkes, bütün muhalif cenahta yer alanlar da ilerleyen zaman diliminde, daha önce ihdas ettiğimiz kurumlara karşı çıkıldığı, sonrasında da "Ne kadar güzel bir iş yapılmış." diye tespitin yapıldığı gibi burası için de aynı şey yapılacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Selamlayın lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - Dolayısıyla, arkadaşlar şunu söylüyorum ki bugün burada olan arkadaşlarımız aslında müstesna bir hâle şahitlik ediyorlar, müstesna bir hâlin altına imza atıyorlar. Öyleyse şanslısınız, öyleyse istisna kabilinden bir pozisyonunuz var, kendinizle de iftihar edin. Bunu Cenab-ı Hak nasip ettiği için, böyle bir kanun yapmayı bize nasip ettiği için, böyle bir yapının ihdasında bizi istihdam ettiği için ne kadar şükretsek azdır. Ben şükrediyorum, size de burada bulunduğunuz için çok teşekkür ediyorum, hayır uğur getirsin diyorum arkadaşlar. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)