GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sakarya ve Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 101'inci yıl dönümüne, Avrupa Altın Ligi'nde 2'nci olarak gümüş madalya kazanan A Millî Erkek Voleybol Takımı'mızı tebrik ettiğine, Dünya Müzik Günü'ne, Pınar Gültekin'i canice öldüren Metin Avcı'nın yargılandığı davada çıkan karara, üniversite öğrencilerinin barınma sorununa ve ek bütçe kanunu teklifine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:105
Tarih:21.06.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle iyi bir hafta diliyorum.

Bugün, Sakarya ve Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 101'inci yıl dönümünü idrak ediyoruz. Sakaryalı ve Zonguldaklı vatandaşlarımızı tebrik ediyor, en içten duygularımla selamlıyorum. Bağımsızlık uğruna serden geçen aziz milletimizi ve şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

Avrupa Altın Ligi'nde 2'nci olarak gümüş madalya kazanan A Millî Erkek Voleybol Takımı'mızı da tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Bugün, 1981 yılından beri her yıl 21 Haziranda kutlanan Dünya Müzik Günü'nü kutluyoruz. Sanata katkı sunan tüm müzisyenlerimizi muhabbetle selamlıyorum. Pandemi şartlarında uygulanan yasaklar kaldırılmasına rağmen müzik yasağı hâlen devam etmektedir. İktidara gelirken 3Y'den biri olan yasakları kaldıracağını beyan ederek milletimizin karşısına çıkan AK PARTİ bugün yasaklara devam ediyorsa yirmi yıllık iktidarınız boyunca ilerleme kaydedememiş, bir arpa boyu yol katedememişsiniz demektir. İYİ Parti olarak, toplumun yaşam şekline müdahale edilmesine ve yasaklara karşı olduğumuzu ifade ediyor, demokrasi ve özgürlük alanlarının kısıtlanmaması gerektiğine inanıyoruz.

Dün Muğla'da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i canice öldüren Metin Avcı'nın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, Metin Avcı'ya, haksız tahrikten dolayı, ağırlaştırılmış müebbetten indirime giderek yirmi üç yıl hapis cezası verdi. Böylesi, kan donduran, canice bir cinayete yirmi üç yıl hapis cezası veriliyorsa Türkiye'de kadın cinayetlerini önleyemeyiz. Bu tip kararlar kadın katillerini yüreklendirir. Adalet, üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü esas almalıdır. Verilen karar kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Pınar kızımızın babasının bir ifadesinde söylediği gibi, kadın cinayetlerini önlemek için, kadına şiddete karşı verilen iftar yemeklerinden daha fazlası yapılmalıdır.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılırken "Kadın cinayetlerini engellemek için kendi sözleşmemizi yaratırız." demiştiniz fakat bu konuda hiçbir adım atmamanız katilleri cesaretlendirmiştir. Kadın cinayetlerinde caydırıcı olacak hukuki adımlar ivedilikle atılmalı, cezai indirim uygulanmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Diğer bir konu: Yükseköğretimde okumak için kayıt yaptıran toplam öğrenci sayısı 8 milyonu aşmıştır. Öğrencilerin yarıdan fazlasının il dışında oldukları göz önünde bulundurulduğunda, devlet yurtları öğrencilerin çok sınırlı bir bölümüne barınma imkânı sunabilmektedir. Birçok üniversite öğrencisi, devlet yurtlarında yer bulamadığı için, fahiş fiyatlarla özel yurtlara kaydolmak ya da yüksek kiralar vererek eve çıkmak zorunda kalmaktadır.

Gençlik ve Spor Bakanının açıkladığı resmî rakamlara göre, Türkiye genelinde ve Kuzey Kıbrıs'ta toplam 741 bin yatak kapasitesi olduğu bilinmektedir; özel barınma hizmeti sunansa 294 bin yatak kapasiteli yurt vardır. Bahsedilen özel yurtların birçoğu ise ciddi rakamlarda yurt ücretleri talep etmektedir. Örneğin İstanbul'daki özel yurtlar yıllık 9 bin ile 100 bin lira arasında değişen fiyatlar istemektedir. Ev tutmak isteyen öğrenciler ise astronomik fiyatlara çıkan ev kiralarını karşılayamamaktadır. Öğrenciler ve aileleri fahiş yurt ve kira fiyatlarıyla başa çıkamamaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Devletin yurtları sayı bakımından yetersiz kalmakta ve her yerde olduğu gibi devlet yurtlarında da torpil aranmaktadır. Anayasal olarak teminat altına alınan ve en temel haklardan biri olan öğrenim ve barınma hakkı Hükûmet tarafından öğrencilere sağlanamamaktadır. Sosyal devlet olmanın gereği olarak iktidar tarafından uygun imkânlarla sunulması gereken temel haklar bile öğrenciler ve aileler için artık lüks hâline gelmiştir. Hükûmetin toplumun hiçbir kesimine verecek hiçbir bir yeni umudu kalmamıştır. Az kaldı gençler, hep birlikte el ele vererek ülkemizde huzurlu yaşayacağımız ve gelecek umutlarımızı yeşerteceğimiz günlere çok az kaldı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz, 2022 yılı ek bütçeye ilişkin de bir kanun teklifi Meclise sunuldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki yaşıyoruz yani 1 trilyon 80 milyar liralık bir ödenek, ilave ödenek teklifi sunuldu; eski parayla söyleyecek olursak -belki anlaşılmasının daha kolay olması açısından- 1.080 katrilyon lira bir ilave yapılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Bu -hem rakam olarak hem de orijinal bütçeye oran olarak baktığımızda- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Hani hep kötü diye hatırladığımız, AK PARTİ'nin de bize hep öyle hatırlattığı 70'li yıllarda, 80'li yıllarda bile böyle bir bütçe revizyonu, böyle bir ek bütçe meselesi görülmüş değildir. Tabii, bu niye oldu? AK PARTİ'nin -çok net- Sayın Erdoğan'ın ve ekibinin başarısız ekonomi yönetiminden kaynaklanan bir fatura var milletin önünde ve bu fatura -birazdan detaylarını söyleyeceğim- millete yüklenecek yani enflasyon vergisi yoluyla milletten, 85 milyondan toplanacak vergilerle, haksız ve adaletsiz şekilde toplanacak vergilerle, aslında bir kısım üst gelir gruplarına bir transfer yapılıyor; bunu hep söylüyorduk, şimdi bunun delili ortaya kanun teklifi olarak geldi.

Şimdi, tabii, Hükûmetin bununla ilgili gerekçesine baktığımda, sanki başka hiçbir şey yokmuş gibi, efendim, artan enerji fiyatları filan gösteriliyor. Ya, dünyada enerji fiyatlarının artış oranları belli, Avrupa'da enerji fiyatlarındaki ortalama enerji enflasyonu yüzde 25.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Türkiye'de, yani sanki Hükûmet, milletin yükünü almış gibi yüzde 200'ün üzerinde enerji fiyatı artışları var. Yani esnafın elektrik faturalarını ödeyemediği için kepenk kapattığı bir ülkede bu kadar artışa rağmen hâlâ "Enerji faturalarını millete yansıtmamak için böyle bir ek bütçe getiriyoruz." demek en hafif tabirle samimiyetsizliktir yani milleti kandırmaktır; böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil.

Bakın, tabii, ek bütçe kanunu gereği şunun yapılması gerekiyor: Aynı miktarda da gelir gösterilmesi lazım. Şimdi, bu gelirler samimi mi, değil mi; onu tam olarak biliyor değiliz ama öngörülen gelirlerin yüzde 34'ü kazanç vergileri üzerinden ama yüzde 66'sı son derece adaletsiz olan dolaylı vergilerle yani herkesten, ekmekten, sudan alınan, herkesten eşit miktarda alınan vergilerle bunlar karşılanacak. Neye veriyoruz mesela? İşte, kur korumalı mevduat... 40 milyar lira ilave ödenek konuluyor ki bu da yetmeyecek. Biz, bugüne kadar buradan yapılan 21,5 milyar liranın hukuksuz olduğunu iddia etmiştik, Hükûmet "Yok, hukuksuz değil." diyordu, şimdi bütçe kanunu getirip bu hukuksuzluğu da kabul etmiş oldu; bir itiraf mahiyetindedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Usta, buyurunuz.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

89 milyar lira faiz giderlerine ilave yapılıyor, 89 katrilyon lira; 40 katrilyon lirayı da katarsak -eski parayla- sadece 130 katrilyon lira faiz giderlerine ilave yapan bir bütçeyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla, şimdi, yılın başında "Yüzde 9,8 enflasyon olacak." denildiği, bugün enflasyonun TÜİK rakamıyla bile yüzde 73,5 olduğu, hatta ENAG'a göre yüzde 150'yi aştığı bir ortamı bize bu iktidar yaşatmıştır. "2022'de ortalama kur 9,27 olacak." denilip bugün kur 17 lirayı geçtiyse bu, iktidarın yaptığı başarısızlıktan kaynaklanmaktadır ve bu başarısızlığın faturası millete ödetilmektedir.

Çok net söylüyorum: Eğer Sayın Erdoğan ve ekibi bir özel şirkette CEO olsaydı, genel müdür olsaydı onu işten atarlardı; bugün kovulurdu, işsiz kalırdı. Ha, millet de işten atmak istiyor, millet de "Başımdan git." diyor ama Sayın Erdoğan bir türlü milletin önüne sandığı getirmiyor. Dolayısıyla yapılması gereken, devleti iyi yönetmektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Yapılması gereken yani bütçenin güven vermesi lazım. Bakın, bu bütçe başlı başına millete güvensizlik veriyor, öngörülemezlik veriyor. Bu iktidar böyle bir ortamı bize yaşattı; 70'li yıllarda yaşamadığımızı, 80'li yıllarda yaşamadığımızı 2020 yılında, 21'inci yüzyılda bize yaşattı. Dolayısıyla yapılması gereken şey milletin önüne sandığın getirilmesidir; bu işin başka çıkışı yoktur, güven ve istikrar tamamen kaybolmuştur. Bakın, eğer korktuğumuz olursa bu bütçe de yetmeyecek yani kur bu seviyelerde kalmayacak maalesef ve bu bütçe de yetmeyecek. Bunu Türkiye'ye kimsenin yaşatmaya hakkı yoktur.

Bir an evvel milletin önüne sandığın gelmesi gerekir diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.