| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 21.06.2022 |
HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadınları katleden erkeklerin cesaretlendirilmesinden derhâl vazgeçilerek erkek şiddetiyle bütünlüklü ve etkin mücadelenin sağlanması, kadına yönelik suçlarda adaletin tesis edilmesi ve bu süreçlerde toplumda yaşanan dehşetin onarılması için kadına karşı işlenen suçlarda uygulanan haksız tahrik indirimi hakkında bir genel görüşme açılması talebiyle karşınızdayım.
Öncelikle Pınar Gültekin'i sevgiyle anarak ailesine, tüm sevenlerine ve başta kadınlar, tüm vicdan sahibi insanlara sabır dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. Dün Pınar Gültekin davasında savcı, mütalaasında Cemal Metin Avcı'nın canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürmekten, kardeşi Mertcan Avcı'nın da canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirakten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan, anne Ayten ve baba Selim Avcı'nın da suç delillerini gizlemek ve yok etmek suçundan iki yıldan beş yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Bu mütalaa doğru ve yerindeydi ancak düşüncelerini açıkladığı için insanlara onlarca yıl ceza verenler ne yaptı? Bir kadın boğuldu, canlıyken yakıldı ve betona gömüldü, evet ama onlar haksız tahrik indirimi uyguladılar! Bir kadın, daha fazla nasıl tasarlayarak ve canavarca hisle öldürülebilirdi, nasıl fantezilere sahipti acaba bu kararı verenler; gerçekten merak ediyoruz.
Bakın, iktidara sesleniyorum: Size kadına yönelik şiddeti önlemeyle ilgili son yasayı çıkarırken dedik ki: Bizim asıl derdimiz haksız tahrik indirimiyle. Neden bunu kaldıracak bir düzenleme yapmıyoruz? Dinlemediniz. "İyi hâl indirimini kaldırıyoruz." diye reklam yaparken bir de yeni bir kaçış yolu getirdiniz; pişmanlık indirimi "Şöyle kallavi gerekçelisinden olsun ama." dediniz. Pişmanlık indirimi de verseydi mahkeme; güzel bir pişmanlık hikâyesi yazmadı mı, sunamadı mı size katil Cemal, hâkim efendiler?
Bir katil, mahkemede, katlettiği kadına cinsiyetçi söylemlerle saldırarak işlediği cinayeti iki yıldır meşrulaştırmaya çalıştı. "İstanbul Sözleşmesi'nin iptali iyi oldu." diyecek kadar iktidarın kadın politikasını bilen katil, elbette kurduğu her cümleyi hesaplayarak söyledi, tıpkı cinayeti de hesapladığı gibi. Evet, Gültekin ailesinin avukatının da ifade ettiği gibi, bu cinayetin her aşaması tasarlandı. Telefonunu 4 parçaya ayıran sanık, yeri tespit edilmesin, farklı yerlerden sinyal gelsin diye sim kartını da 3'e ayırdı. Savunmasını 3 kere değiştirdi: Önce "Para talep etti." dedi, kovuşturma sürecinde "Videomu çekti." dedi; ortada bir video yoktu, mahkemedeki savunmasında "Beni bıçaklamaya çalıştı, kendimi tutamadım." dedi. Tam anlamıyla hukuk garabeti yaşandı ve bu karar neticesinde katil, on dört buçuk yıl cezaevinde kalacak! Cinayeti planlama ve delilleri karartmasına yardım edenler ise hiç ceza almayacaklar!
Nefsi müdafaa hakkını kullanmak zorunda kalan kadınlara verilmeyen ceza indirimleri erkekler söz konusu olunca bol kepçeden dağıtılıyor. Nevin Yıldırım'ı hepiniz hatırlarsınız, kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider'i öldürdüğü için müebbet alan Nevin'den bahsediyorum, ona hiçbir indirim uygulanmadı, hiçbir indirim uygulanmadı ve ortada gerçekten tanık olarak da kimse olmamasına rağmen.
Evet, erkek yargı taraflı davranıyor. Şiddete maruz kalan kadınların öz savunma haklarını kullandıkları davalar artıyor, toplumda kadınları haklı bulanların meşruluğu da artıyor. Yargı, işte, bunu gördüğü için meşru müdafaa nedeniyle beraat kararlarını vermezken kadın katillerine ise ceza indirimleri, aflar bahşediyor.
Evet, adaletiniz batsın, yargınız batsın! Daha ne kadar dibe vurulacak gerçekten bilmiyorum çünkü bu dünya inanılmaz bir şekilde kirlendi ve neredeyse değer zerresi kalmadı artık!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - 1990'larda, Emniyet teşkilatında talim yaparken polislerin "Kahrolsun insan hakları!" dediğini duydu bu ülke. Şimdi, hep birlikte bağırın: "Kahrolsun kadınlar, yaşasın erkek dayanışması!"
Evet, öfkeliyiz, peşini bırakmayacağız, tek bir kız kardeşimizin kirpiği yere düşmesin diye sonuna kadar mücadele edeceğiz. Önergemizi de ister destekleyin ister desteklemeyin, erkek aklınız ve vicdanınız neyi istiyorsa onu yapın, bizler mücadeleyle gerçek adaleti sağlayacağız.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)