GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan milletvekilleri yasama görevini yapıyorlar yani yasa çıkartıyorlar. Çıkartılan yasalardaki hassasiyetimiz yasaların uygulanıp uygulanmamasıyla ilgilidir. Yasaları biz çıkartıyoruz fakat bu yasalar uygulanıyor mu?

Bakın, şurada gösterdiğim kişi başkentte silah kaçakçılığı, uyuşturucu satıcılığı, örgüt yöneticiliği yapan Serkan Tosun'dur. Operasyonda yakalandı Serkan Tosun; üstelik de bu operasyonu yapan Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, dört aylık takibin sonucunda örgüt lideri Serkan Tosun'u yakaladı. Yakaladığında arabasında ne buldu? Uyuşturucu buldu. Başka ne buldu? Kullanılması yasak mühimmat buldu. Serkan Tosun mahkemeye sevk edildi. Peki, arkadaşlar, tutuklandı mı? Hayır, tutuklanmadı, serbest bırakıldı. Arkasından, serbest bırakıldıktan sonra Serkan Tosun gitti, E.Ö. adındaki bir vatandaşa "Beni sen şikâyet ettin, şikâyetini geri al!" dedi. E.Ö. "Ben şikâyetimi geri almıyorum çünkü sen bu işi yaptın, ben adalete götürdüm." dedi; Serkan Tosun da çıkarttı pompalı tüfeği, bu arkadaşı vurdu. Vurduktan sonra Serkan Tosun tekrar mahkemeye çıkartıldı. Ne oldu Serkan Tosun'a? Serkan Tosun tekrar mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki insanlar adalete nasıl güvenecekler?

Gelelim ikinci konuya. Sezgin Baran Korkmaz. Sezgin Baran Korkmaz, suçuyla ilgili kara para akladığı gerekçesiyle kırmızı bültenle aranmaya başlandı. Türkiye Cumhuriyeti'nde mahkemeler, Sezgin Baran Korkmaz'ın mal varlığına el koydular, yurt dışına çıkma yasağı getirdiler; aynı mahkemeler, aradan bir ay geçmeden bu sefer mal varlığına koydukları yasağı kaldırdılar, yurt dışına çıkma yasağını da kaldırdılar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Komisyonunda aynen şöyle dedi... "O kişiyle o gece buluştunuz mu?" diye sorulunca "Evet, buluştuk. Biz büyük bir belayı defettik devletin bütün birimleriyle beraber yani yargıyla beraber. Sezgin Baran Korkmaz'la yurt dışına çıkmadan bir gece önce görüştüm ve yurt dışına kaçtı, bunu biz yaptık." dedi. Bunu Süleyman Soylu -kayıtlarda var söyledikleri, olduğu gibi kayıtlara geçti- kendi ağzıyla söyledi. Şimdi, bir İçişleri Bakanı bunu yapıyor. Hasan Yılmaz, bu mahkemeleri geri çekiyor ve ondan sonra tekrar bu mahkemelerde -Sezgin Baran Korkmaz yurt dışına kaçtıktan sonra- ona yurt dışına çıkma yasağı gibi komik bir kararı koyduruyorsa Türkiye Cumhuriyeti'nde artık adalete güven kalmamıştır. Yargıyla gelen kararların bizim nezdimizde herhangi bir geçerliliği yoktur. O yüzden diyoruz ki değerli arkadaşlarım: Suudi Arabistan'la ilgili söylediğimiz şey çok nettir, Suudi Arabistan Prensi, buraya gelip de Cumhurbaşkanını ziyaret eden Prens, Suudi Arabistan'da Kaçıkçı'nın yakınlarını, çocuklarını ve oğlunu çağırarak kan parası ödemiştir. Kan parası ödediyse bu "Onun katili benim, sana da kan parası ödüyorum." demektir.

Şimdi, katil olduğunu açıklayan bir kişiyi ta havaalanına kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanının uğurluyor olması, Türkiye Cumhuriyeti'ne itibarsızlık kazandırır, itibar kazandırmaz. İşte tüm bu yönetim anlayışından dolayı bu kanuna ret veriyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)