GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:108
Tarih:28.06.2022

CHP GRUBU ADINA SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 yılı ek bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bütçeler iktidarların siyasi tercihlerini en net ortaya koydukları metinlerdir. Nitekim, bugün, ikinci bütçeyi de tartışırken bir kez daha bu tercihlerin çok net olduğunu göreceğiz. Bu metin, esasında açık bir itiraf metni, tükenişin ve ülkeyi tüketmenin itirafının metni. Yılın daha yarısı tamamlanmamış ama yeniden bütçe yapmak gerekmiş. Neden? Çünkü ülke ekonomisi tüketilmiş, kaynaklar heba edilmiş; bir itiraf metni. Daha yılın ilk yarısı bitmemiş, yeniden bütçe yapmak gerekmiş. Neden? Çünkü iktidar öngörüsüzlük yapmış, bırakın yönetebilmeyi, ne olacağına dair öngörü dahi oluşturamamış; bir itiraf metni. Bu bütçe, iktidarın para politikası tercihlerinin ekonomik buhranı nasıl derinleştirdiğinin, enflasyonu nasıl patlattığının bir itirafı ve -kendi tabirinizle Sayın Bakan- Merkez Bankasını önemsizleştiren, para politikası araçlarını etkisizleştiren ve bununla gurur duyan anlayışınızın sonucunda bu ek bütçe görüşülüyor. Öyle iddia ettiğiniz gibi küresel olaylardan falan kaynaklı değil, size haber vereyim, belki bilmiyorsunuz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Bakan, dinleyin, dinleyin.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Bakan, kahve söyleyelim, bir kahve içer misiniz! Kahve söyleyelim bari; çay, kahve içerseniz çay falan verelim!

SELİN SAYEK BÖKE (Devamla) - Avrupa ve Amerika'da enflasyon yüzde 8, Türkiye'de enflasyon yüzde 73,5; krizin nerede olduğu sadece bu veriden bile belli. Bu kriz bal gibi saray yapımı bir kriz, bu ek bütçe de o krizin sonucunda ortaya çıkmış bir bütçe. (CHP sıralarından alkışlar) Ve adını koyalım, karşı karşıya bulunduğumuz durum bir ek bütçe falan da değil, basbayağı baştan başa yeniden yazılması gerekmiş yeni bir bütçeyle karşı karşıyayız; 2022'nin ikinci bütçesi.

Gözler ışıl ışıl bakıyor ama halkın gözünün feri tamamen söndürülmüş. "Bir uyuyun, altı ay sonra uyanın." demiştiniz. Eğer sözünüzü dinleyip de altı ay uyumuş olanlar varsa uyandıkları tabloyu bir anlatayım size. Merkez Bankasının rezervleri eksi 53,8 milyar dolarda, enflasyon yüzde 73,5; hani, Amerika'daki yüksek ya, bizdeki çok yüksek. Uyananlar bütçenin tükendiğine uyandı; bugün bir baktılar, yine bütçe yapılıyor; e, daha altı ay geçmiş, gözümü kapatmıştım, yeni yapılmıştı bütçe.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Dejavu, dejavu.

SELİN SAYEK BÖKE (Devamla) - Uyandılar ve yeniden bütçe yapmak gerektiği gerçeğiyle karşılaştılar. Siz uykuya davet ettiğinizde Türk lirası dolar karşısında 11 lira 52 kuruştu, bugün 16 lira 65 kuruş. Siz uykuya davet ettiğinizden bugüne geldiğimizde mazotun fiyatı 3 katına çıkmış ve bu, bizden kaynaklı, sizin yarattığınız bir krizden kaynaklı olduğu için Brent petrolün fiyatı sadece yüzde 50 artmış; 3 katına çıkmış! Kriz sizin yarattığınız bir kriz, ek bütçe sizin marifetiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, bu ikinci bütçe esasında, siyasi anlayışın ne kadar öngörüsüz olduğunun tescili. Niye "Öngörüsüz." diyorum -ve o öngörüsüzlük devam ediyor- niye öyle diyoruz? Ya, 2022'de bu bütçeyi yaparken -burada yırtındık hepimiz- döviz kurunu 9 lira 27 kuruş öngörüyordunuz, bugün 16,65; öngörü yok. Neden "Öngörüsüz." diyorum? Bütçeyi yaparken yıl sonu için enflasyon hedefiniz yüzde 9,8'di -hani, Amerika'daki yüksek enflasyon var ya, o düzeylerde- şu anda yüzde 73,5. Sizin hesaplarınıza göre 8 katı artmış. Nerede öngörü? Öngörüsüz. Bütçede öngörü yok, bütçede öngörü olmadığı gibi, büyük belirsizlik var. Niye? Çünkü yol gösterebilecek bir metin yok ortada, yol gösterebilecek öngörüsü olan bir iktidar olmadığı için. Sonuç: Vallahi, kiminle konuşsanız "Hiçbir şeyi öngöremiyoruz." diyor. Taksici, bakkal, kırtasiyeci, üreten, sanayici, emekçi yarınını göremiyor. Niye? Öngörüsüz olduğunuz için.

Şimdi, çözüm çok açık; çözüm, acil bir iktidar değişikliği gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Çözüm, öngörülebilirliği güvence altına alacak, belirsizliği ortadan kaldıracak yeni bir düzenden geçiyor ve bu yeni düzen ancak iktidar değişirse kurulabilir; biz kuracağız o düzeni, "strateji ve planlama teşkilatı"nı kuracağız. Planlama yapacak, öngörüyü bilgiye ve bilime dayandıracak, halkın yaşadığı gerçekleri görmezden gelmeyecek, buna göre planlama yapacak, o planlamanın üzerine inşa edilmiş bütçeleri biz iktidarımızda buraya getiriyor olacağız. (CHP sıralarından alkışlar) Böylece, şahısların gözünün ışıltısıyla, keyfiyle belirlenen şeylerle değil; stratejisiyle, planlamasıyla iş yapan kurumlara dayanan bir gelecekte biz halkın bütçelerini yapıyor olacağız. O zaman, işte, bütçeler altı ayda tükenmeyecek; o zaman, işte, derin yoksullukla baş başa bırakılmayacak halk; o zaman, işte, istikrarsızlığın içerisine gömülmeyecek bu ekonomi; biz yapacağız. Şimdi, bugün Genel Kurulda oylanan bu ek bütçe, işte, bu tercihin bütçesidir. Buradan, bizi izliyor olan halkımıza sesleniyorum: Bu ek bütçe ve burada oylanan her şey açık bir tercihin oylamasıdır. Soru şu: Tüm kurumları yok edip, kuralları yok sayıp, kuralların yerine keyfîliği, kurumların yerine şahısları koyan bir anlayışla devam edip altı ayda bir bütçeler altında ezileceğimiz bir karanlığa mı mahkûm olacağız yoksa kurallarıyla, kurumlarıyla ve cumhuriyetin öz değerleriyle ayağa kalkmış bir aydınlık geleceği hep birlikte mi kuracağız? Bizim tercihimiz çok açık.

Şimdi, dönelim 2022'nin ikinci bütçesine, sözde ek bütçe. Siyasi tercihlerde zerre değişiklik yok, krizi ortaya çıkarmış olan siyasi tercihlere hiç dokunulmadan ek bütçe getirilmiş yani diyorsunuz ki: "Biz bu krizi görmediğimiz gibi, derinleştirmekte de kararlıyız." Bakın, bunu öyle havadan söylemiyorum, verilerle konuşalım. Şirket kârları yüksek enflasyon ortamında rekor seviyelere çıktı. Buna rağmen, ek bütçede, ikinci bütçedeki vergi yükünün üçte 2'si dolaylı vergilerden toplanacak yani yine emekçinin, halkın omuzuna bıraktınız bütün yükü. 5'li çeteye on yılda 128 kez vergi affı getirdiniz, nerede vergi affı halk için? Yandaşınızın tek kalemde 9,5 milyar lira gelirini vergiden muaf tuttunuz, nerede halk için muafiyet? Yok. Halka ne var? Yeni vergiler var bu bütçede, yeni vergiler ve o yeni vergiler, "Benzinden ÖTV alacağım, hem de daha çok alacağım." diyorsunuz, zam müjdesi veriyorsunuz; "Yetmez, dolaylı tüketimden daha çok vergi alacağız." diyorsunuz, zam müjdesi veriyorsunuz. Halkı ezme kararlılığı birinci bütçede de vardı, ikinci bütçede de devam ediyor.

Bakın, 2022 bütçesinde petrol ve doğal gazdan toplanması hedeflenen ÖTV geliri 31,5 milyar liraydı, ilk beş ayda neredeyse tümünü topladınız. Şimdi ek bütçeyle diyorsunuz ki: "Ay, o yetmedi, biz 47 milyar lira daha toplayacağız." Ya, bu açıkça diyor ki: "Zaten zamlar artmaya devam edecek çünkü biz ne kuru tutmak niyetindeyiz ne enflasyonu kontrol etmek niyetindeyiz, bütçeden topladığımızı toplarız, yandaşımıza aktarırız." diyorsunuz. Niye böyle dedim? Çünkü ek 157 milyar lirayı toplayacaksınız halktan, sadece üç kalem sayacağım size harcayacağınız: 40 milyar lira kur korumalı mevduat garantisine gitti; 10 milyar lira ortağı olduğunuz KÖİ projelerine gitti, ek olarak bu da; 89 milyar lira faize gitti. Halktan toplayacaksınız 157 milyar lirayı, üç kalemde yandaşınıza, sarayın elitlerine, zenginlere dağıtacaksınız. Biz, işte, bu siyasi tercihleri ve bu anlayışı değiştireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz, gelecek seneden itibaren, başka bütçelerin yapıldığı bir yeni düzeni kuruyor olacağız. Bütçeler, iktidarların siyasi tercihlerini yansıtır. Bizim tercihimiz belli. Birkaç soru sorayım, sizin de tercihiniz ortaya çıksın. Kaynağı faiz lobilerine mi harcayacağız, halka mı? 330 milyar lira, 2022 bütçesinden toplam 330 milyar lira, faize harcanacak. Biz de diyoruz ki risk primini düşüreceğiz, o faizler o zaman düşecek işte ve düştüğünde biz o parayı üretici güçlerden yana kullanacağız; bu bir tercihtir, biz tercihimizi böyle kullanacağız. Soruyorum size: Açlık sınırı 6.400 lira olmuş, asgari ücret 4.253 lira, hâlâ "Acaba mı?" diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın Sayın Böke.

SELİN SAYEK BÖKE (Devamla) - Elbet toparlayayım.

Milyonları açlığa mahkûm eden bu bütçeleri biz değiştireceğiz ve asgari ücret açlık sınırının altında kalmayacak, kalmaması için bugün mücadele edeceğiz, yarın da bunu gerçekleştireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

128 milyar doları heba ettiniz; yetmedi, 60 milyar doları daha gözümüzün önünde heba ettiniz. Faizi politika aracı olmaktan çıkardınız, gururla anlattınız, sonra da dönüp millî paramızın değerini güvence altına almak yerine dediniz ki: "Biz, kura koruma vereceğiz." Ya, Türk lirasını korusanıza, niye kura koruma veriyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Para bizim paramız değil mi yerli ve millî ekonomide? Sonuç: 40 milyar lira kur garantisi ödemesi yapılacak; bu, bir siyasi tercih. Bizim tercihimiz açık, bütçeden ilk beş ayda çiftçiye 19 milyar lira reva gördünüz. Kur korumalı mevduatta bugüne kadar 40 milyar lira gördünüz. Tercih açık, biz bu tercihi hep birlikte değiştireceğiz ve bu yağma düzenine son vereceğiz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)