GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:110
Tarih:30.06.2022

CHP GRUBU ADINA TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektronik Ticaretin Düzenlemesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde son dönemde alışık olmadığımız bir şekilde tüm grupların, geneli itibarıyla olumlu bulduğu bir kanun teklifini görüşüyoruz. Dünyanın en önemli spor organizasyonlarından biri olimpiyatlardır. Olimpiyatlarda önemli olan dünya barışı, kardeşlik ve dostluk içinde olmanın değerinin altını çizmektir, o nedenle sporcular der ki: "Rakibimsin ama düşmanım değilsin." Siyaset aynı anlayışla yapılmalıdır. Farklı düşüncelere sahip bizler iktidar mücadelesinde elbette rakibiz ama asla düşman değiliz ve olmamalıyız. Yüce Meclisin çatısı altında bir araya gelen bizlerin ortak noktası, bu ülkedeki her bir ferdin yaşam kalitesini yükseltmek, gelecek kuşaklara ekonomik refah ve barış içinde yaşanılacak bir ülke bırakma çabası olmalıdır. Biz bu anlayışla yeterli çalışma yapılmamış olmasına rağmen, elektronik ticaret alanını düzenleyen bu teklifi geneli itibarıyla olumlu buluyoruz. Bankacılık sektöründeki dijitalleşme ve Covid-19'un insanların alışveriş alışkanlığını değiştirmesiyle e-ticaret sektörü ticaret hayatında yeni bir alışveriş pazarı olarak büyümekte ve gelişmektedir. 500 bine yakın firmanın faaliyet gösterdiği lojistikten taşımacılığa, ürün tedarikinden paketlemeye geniş bir yelpazede yüz binlerce kişinin istihdam edildiği, evine ekmek götürdüğü e-ticaret sektörü için önemli bir yasa değişikliğini görüşüyoruz. Teklifin gerekçesine göre serbest piyasa koşullarının iyi işlemediği ve yıkıcı rekabet uygulamalarıyla sağlıksız şekilde büyüyen bir pazarı düzenlemek amaçlanıyor ancak bu teklife ihtiyaç duyulmasının ana sebebi Rekabet Kurumunun e-ticaret sektörüne yönelik çalışmalarını zamanında yapmamış olmasıdır. Sektördeki pazar payının yarısından fazlası birkaç firmanın eline geçmiş durumda, dev hâline gelen firmaların gücü küçük firmaları ezip geçiyor; sonuçta pazardan çıkmalar başlıyor, ağır ve yakıcı bir haksız rekabet oluşuyor. Bu düzenlemeyle haksız rekabetin ve tekelleşmenin önlenmesi olumludur.

Sektöre dair bir diğer sorun, agresif reklamlarla haksız rekabetin yanı sıra ülkede vergi kaybının oluşmasıdır. Burada normal koşullarda beklenen, firmaların gider gösterdikleri kalemlerin bir başkası içinde de gelir kalemi oluşturması ve vergilendirilmesidir ama bu durumda öyle olmuyor. Firmalar reklamların büyük bir bölümünü yurt dışı merkezli sosyal medya kanallarına veriyorlar. Firmaların bu ülkedeki gideri yabancı ülkelerde gelir olarak kaydedildiğinden Türkiye'de vergilendirilemiyor. Teklifte bu reklamlara sınır getirilmesi de olumludur.

Değerli arkadaşlar, bugüne kadar görevlerini tam olarak yerine getirmemiş de olsa Rekabet Kurumu var. Bu kurum haksız rekabet hâllerinde ceza vermeye yetkili, teklifle cezaları vermeye de Bakanlığı yetkili kılıyorsunuz. Bu düzenlemenin yeniden ele alınması ve Bakanlık yerine Rekabet Kurumu tarafından idari para cezalarının verilmesi gerekir. Erişim engeline dair düzenlemede benzer bir sorun var. Erişim engeli gibi bir cezayı mahkeme yerine Bakanlığın vermesini öngören düzenlemeye karşıyız. Burada sulh ceza mahkemesine yetki verilmesi gerekir.

Değerli arkadaşlar, Avrupa "Önce küçük olanı düşün." diyor. Yani "Her düzenlemede esnafı, zanaatkârı, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenleri öncelikli olarak düşün. Düzenlemenin onlara etkisini değerlendir ve öyle karar ver." Anayasa'mızın 173'üncü maddesiyle devlet, esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbiri almakla görevlendirilmiş. E-ticaret platformlarının üyesi olan küçük işletmelerin yoğun olarak şikâyet ettikleri bir husus da ödemeleriyle ilgili satışı küçük firma gerçekleştiriyor, ödemeyi platform alıyor ancak satıştan sonra belki bir ay, belki üç ay sonra küçük firmalara ödeme yapıyor. Bu teklifteki özellikle aracı hizmet sağlayıcıların ödeme sürelerine getirilen beş gün sınırı olumludur.

Değerli arkadaşlar, ticaret hayatı ve alışveriş pazarı sadece e-ticaret alanından oluşmuyor. Değişim de sadece bu alanda olmuyor. Perakende sektöründe büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Bundan en çok etkilenen ise yine "küçük" olarak adlandırdığımız kesim. Yani yıllardır mahallemizin esnafı ve zanaatkârı bakkal, manav, kasap bizlere sesleniyor: "Yok oluyoruz, bizi üç harflilere ve AVM'lere kurban ediyorsunuz." diyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Bu üç harfli marketler ve alışveriş merkezleri âdeta ahtapot gibi sekiz koldan pazarı sarmış durumdadır. Gıdadan tekel bayiliğine, temizlik ürünlerinden mutfak eşyasına, giyimden ev dekorasyonuna, bahçe ürünlerinden kırtasiyeye çok geniş bir alanda ürün satışı yapıyorlar ve her geçen gün âdeta piyasadaki küçük esnafı yutarak, yok ederek kartelleşmeye doğru gidiyorlar. Cadde mağazacılığı ve mahalle esnafı âdeta can çekişiyor. Burada, sadece işletmeler değil bir gelenek ve kültür yok oluyor, bu durumun önlenmesine yönelik bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz. Sizlere buradan sesleniyor ve bir çağrıda bulunuyorum, sektörün de görüşlerini ve önerilerini alarak bir perakende yasa değişikliğini yapalım, mahallemizin esnafını sermayeye boğdurmayalım. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak daha önce de yaptığımız gibi vatandaşımızın lehine olacak böyle bir düzenlemeye destek vermeye hazırız. (CHP sıralarından alkışlar) Esnafımızın, üreticimizin, sanayicimizin, memurumuzun, işçimizin kısaca yediden yetmişe vatandaşımızın yararına olduğunu değerlendirdiğimiz her düzenlemenin altına biz de imzamızı atıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, konuşmama son verirken sizlerin, vatandaşlarımızın Kurban Bayramı'nı kutluyor, tüm İslam alemine barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum. Sizleri barışa emanet ediyorum.

Saygılarımla. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)