GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'ne, kamuoyunda "dezenformasyon kanunu" olarak bilinen kanun teklifine ve basın kartının dağıtılmasıyla ilgili Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun vermiş olduğu karara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:3
Tarih:05.10.2022

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, bugün, bilindiği üzere, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. Bu vesileyle başta kendi öğretmenlerim olmak üzere bizleri yetiştiren, gelişimimize büyük katkı sunan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

Üzülerek bir eksiğimizi ifade etmek istiyorum: Maalesef, ülkemizde öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri, itibarı göremiyor; yaşam standartları maalesef çok düşük, yoksulluk sınırı altında bir yaşam sürüyorlar; çalışma koşulları, güvencesiz hâlde bulunmaları gibi birçok problemleri var. Bunun yanında, öğretmenlik yapmak isteyen ve bu alanda eğitim görüp de mesleğini icra edemeyen, atanamayan yüz binlerce öğretmenimiz var. Tüm öğretmenlerimizin sorunlarını çözmemiz lazım. Biz şunu biliyoruz: Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yapılan çeşitli araştırmalar var, mesela, PISA raporları gibi. Türkiye eğitimde çok gerilerde, her yıl birkaç basamak birden her alanda geriye doğru gidiyor. Dolayısıyla, tüm bu veriler bize şunu gösteriyor ki: Türkiye'de eğitim alanına ciddi şekilde yatırım yapılması lazım. Mevcut iktidarın öğretmenleri önceleyen, eğitimi önceleyen bir politikası yok; biz buradan söylüyoruz: Millet iktidarında eğitimin sorunlarına, eğitimin merkezi olan öğretmenlerimizin sorunlarını çözerek başlayacağız ve ilk iş olarak da öğretmenlik mesleğini basamaklandıran uygulamaya son vereceğiz. Öğretmenlerimizin kıdeme göre gelirlerini artıracağız. Öğretmenlik Meslek Kanunu olarak Meclise getirilen kanun başta olmak üzere -öğretmenlerin meslek örgütlerinin hiçbirinin desteği, onayı alınmadan getirilmişti- tüm bu yanlışları düzelteceğimize buradan söz veriyoruz; öğretmenlerimize, ailelere, öğrencilere bunu duyurmuş olalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Bir başka hususa daha dikkat çekmek istiyorum Sayın Başkan. Biliyorsunuz, dün görüşmelerine başladığımız, kamuoyunda "dezenformasyon kanunu" olarak bilinen Basın Kanunu'yla ilgili teklifin görüşmelerine devam ediliyor, 2'nci maddede kalındı. Burada, kamuoyunda ciddi şekilde merakın, ilginin, endişenin olduğunu görüyoruz bu kanun teklifine ilişkin. Bakın, bu Mecliste görev yapan tüm milletvekilleri Anayasa'ya bağlılık yemini ederek göreve başlayan milletvekilleridir ve biz biliyoruz ki Anayasa'mızın 25'inci maddesi düşünce ve kanaat hürriyetiyle ilgili olan madde, 26'ncı maddesi düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, 28'inci madde basın hürriyeti; bunun yanında, 5187 sayılı Basın Kanunu'muzdaki basın özgürlüğüyle ilgili açıklamalar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1'inci ve 2'nci maddeleri; tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda ortada şöyle bir tablo olduğunu görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Bu alanda şöyle bir bahanenin, açıklamanın yerinde olmadığını görüyoruz: Türkiye'nin çeşitli uluslararası komplolar ışığında bu önlemleri aldığı düşünülemez. İktidar seçim dönemine giderken bir yol temizliği hazırlığında, hem sansürü hem otosansürü hedeflediğini görüyoruz, veriler de bunu gösteriyor. Twitter'a başvurup da sosyal medya platformlarına başvurup da kısıtlama isteyen ülkeler sıralamasında Türkiye en önlerde ve bu taleplerin de en üst düzeylerde karşılık gördüğünü görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye'den kaynaklı talepler ve uygulamaların tartışıldığı bir gerçek.

Son bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Yasama üyeleri olarak, yasama olarak yargı kararları bizim açımızdan da bağlayıcı. Yüksek mahkeme kararı var, hâlihazırda ortada ve çok yeni tarihli. Basın kartının dağıtılmasıyla ilgili Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun vermiş olduğu bir karar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Son cümlelerim.

Ve orada bakın şu hususun altı çiziliyor, deniliyor ki: "Basın mensubunu tanıtıcı mahiyette resmî bir kimlik belgesidir. Basın kartı sadece bir meslek kartı değildir." ve basın kartının önemi anlatıldıktan sonra, basın kartının değinilen özelliği ve önemi nedeniyle niteliği, ne şekilde verileceği konusunda "Bu kartın verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin, bu hakka keyfî bir şekilde müdahale edilmesini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir." İletişim Başkanlığının çıkardığı yönetmeliği iptal ederken bu kararı vermiş. Mevcut Basın Kanunu'ndaki düzenlemeye, değişiklik teklifine baktığımızda o yönetmelikte iptal edilen hususun buraya olduğu gibi geldiğini görüyoruz. Bu, yargı kararını dinlememektir; bunu da kamuoyunun bilgisine sunmuş olalım.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.