| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 06.10.2022 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, yine bir AKP mucizesiyle karşı karşıyayız! Evet, AKP yemedi içmedi ve uzun uğraşlardan sonra gerçekten dört başı mamur, Türkiye'yi dünya liglerinde en üst sıralara çıkaracak muazzam bir yasayı bize aldı getirdi. Gerçekten tebrik ediyoruz kendilerini! Çünkü böyle bir yasama yapma yeteneği başka bir iktidarda olamazdı, ancak yaparsa AKP yapar, istibdat da AKP'ye yakışır zaten.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, 5'inci madde üzerine ben söz aldım ama teklifin sadece 5'inci maddesi değil, aslında bir bütünü elle tutulur bir şey değil. Toplamı basın ve ifade özgürlüğüne aykırı, toplamı gerçek anlamda Türkiye'deki demokrasi kırıntılarını yok edecek nitelikte, toplamı bu ülkede aslında iyi adına ne varsa, bu ülkenin bütün halklarının direnişiyle yasalara yazılan iyi, güzel ne varsa her şeyi ortadan kaldıracak nitelikte. Peki, niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuyorsunuz? Çünkü seçim sathımailine girdik ve siz de dikensiz bir gül bahçesi istiyorsunuz. Hani bu İstanbul seçimlerinde olmuştu ya, diyordunuz ya "Bir şey olmadıysa bile kesin bir şey oldu..." İşte o bir şey olmadıysa bile kesin bir şey olma meselesinin şu anda aslında yasal kılıfını hazırlamış bulunuyorsunuz.
Şimdi, Türkiye'de hiçbir zaman basın ve ifade özgürlüğü olmadı, bu ülkede gerçekten gazetecilerin hiçbir zaman kendilerini anlatabilecekleri bir mekân olmadı, hiçbir zaman böyle bir demokrasiye ne yazık ki sahip olamadık ve Türkiye, gazetecilerin, katledilen gazetecilerin isimleriyle dolu, neredeyse takvimin her gününe biz bir gazeteci anması sıkıştırıyoruz, bir gazetecinin anması var ama siz yine de gelmişsiniz, bu istibdat rejimini, basın ve ifade özgürlüğünü daha da geriletecek bir düzenlemeye imza attınız.
Şimdi, buradan özellikle Kürt basınına, özgür basına bir kez daha selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. Hakikate ne olursa olsun sadık kalanları; Osman Şiban'ın, Servet Turgut'un helikopterden atılma meselesini gündem yapanları; Garibe Gezer'in haberini yapanları; bu ülkede her türlü hukuksuzluğun üzerine giden ve kalemini satmayan, sarayın emrine girmeyen bütün basın emekçilerini buradan bir kez daha selamlıyoruz ve ne olursa olsun bu mücadeleyi birlikte yürüteceğimizi de bir kez daha ifade ediyoruz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, 5'inci maddeyle ne getiriyorsunuz? Bir sürü şey var ama aslında şu: Siz, İstanbul'da bir tek yetkili mahkeme yapıyorsunuz. Niye İstanbul'a taşıyorsunuz? Zaten bütün mahkemeler sizin emrinizin altında, zaten hangi savcıyı arasanız hemen sizin için iddianame yazıyor, hangi hâkimi arasanız zaten "Tabii efendim." deyip karar çıkarıyor. Niye götürüp bir de bütün bu basın yargılamalarını İstanbul'a taşıyorsunuz? Çünkü seçim zamanı olur da farklı bir mahkeme, farklı bir karar alır, farklı bir uygulamayı hayata geçirir diye endişe içindesiniz. Onun için de aslında sürece müdahil oluyorsunuz ve bir kez daha yargıyı emrinize alıyorsunuz, bir kez daha yargıyı demokrasinin ve basın özgürlüğünün üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallandırıyorsunuz. Peki, bütün bu yaptıklarınız neye yol açıyor değerli arkadaşlar? Yıl 2022, 21'inci yüzyıldayız ama bugün burada, dün ve bir önceki gün de konuşan bütün muhalefet hatipleri ne dediler? "Siz istibdat dönemini getiriyorsunuz." yani Türkiye'yi yüz elli yıl öncesine götürüyorsunuz. Hani bir tarafta "uzay vatan" bir tarafta "dijital çağ, bilmem şu" diyorsunuz ya, ama aynı zamanda uygulamalarda Türkiye'yi yüz elli yıl öncesine götürüyorsunuz ve bu toplumu nefes alamaz hâle getirmek istiyorsunuz. İşte bu nefes alamama hâlinin kendisi sizin sonunuzu getirecek, hiç merak etmeyin. Bu konuda biz toplumumuza da Türkiye'nin ferasetine de Türkiye'nin sağduyusuna da güveniyoruz değerli arkadaşlar.
Bakın, siz 2007 yılında bir düzenleme getirdiniz; aslında daha çok da çocukların içerik erişimi, çocuklara zararlı olan içeriklerin engellenmesi yönünde. Ama 17-25 Aralık operasyonu oldu -ya da olayı oldu diyelim, operasyon demeyelim çünkü ayyuka çıkmış gerçek bir olay- siz üzerini kapattınız, siz hemen kanunun kapsamını genişlettiniz. Bugün sizin lehinize olmayan, aleyhinize olan, gerçeği ifşa eden birçok habere zaten hemen mahkemeden erişim engeli kararı getiriyorsunuz. Yetmiyor ama bütün bunlar bile size yetmiyor çünkü suç skalanız o kadar geniş ki günahlarınız o kadar çok ki hatalarınız o kadar çok ki o kadar çok çalıp çırptınız ki bunların üzerini ancak ve ancak böyle istibdat yasalarıyla kapatabilirsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim.
Başka bir şansınız yok çünkü siz de şunu biliyorsunuz ki: Çeteleşmiş bir yapıyla karşı karşıyayız ve çetenin her bir elemanının öbürüyle çıkarının çatıştığı yerde çetenin bir üyesini ele verme riski var. İşte orada basın devreye giriyor çünkü bu bilgiler sızdığında hâlâ kalemini satmamış olan basın mensupları bunları haberleştiriyorlar, köşelerine taşıyorlar ve biz de bu sayede ülkenin dört bir yanının, dağlarının, ovalarının, kıyılarının, yer altı ve yer üstü kaynaklarının nasıl AKP iktidarı tarafından yağmalandığını görüyoruz. İşte, bütün bunları halktan gizlemek, bütün bunları toplumun gözünden kaçırmak istiyorsunuz ama biz de söyleyelim; hakikat karartılamaz, güneş balçıkla sıvanamaz, özgür basın emekçilerinin kalemi susturulamaz.
Selam olsun direnenlere. (HDP sıralarından alkışlar)