| Konu: | (2/794) esas numaralı Millî Eğitim Temel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/182) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 11.10.2022 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, hepinize saygılarımı sunuyorum. Ekranları başında bizleri izleyen bütün vatandaşlarımıza da buradan selamlarımızı, saygılarımızı bir kez daha iletmiş olalım.
Değerli arkadaşlar, bizler milletvekilleri olarak kanun teklifi veriyoruz; burada da bazı öğrencilerimizin, ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin, dönem başı kırtasiye ihtiyacı olan öğrencilerimizin ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanmasına dair bir kanun teklifi verdik. Tabii, Meclis kapalı olduğu için biz bugün bunu burada konuşuyoruz.
Değerli arkadaşlar, bugün bir öğrencinin bir dönem başı masrafı yaklaşık 5-6 bin lira. Ey milletim, bunu iyi bilin, iktidarı da iyi tanıyın!
Bakın, bizler milletimizin lehine kanun getirirken elleri otomatiğe bağlanmış, sürekli reddediyorlar ama ranta gelince rant kanunlarını getiriyorlar, o otomatik el direkt yine kabul ediyor.
Bakın, millî eğitim istatistiklerine göre 670 bin çocuğumuz maalesef kayıt yapmamış. Yine, örgün öğretimden 1,5 milyon öğrenci açık öğretimde şu anda. Yine, arkadaşlar, şu anda 552 bin çocuğumuz ana sınıfına kayıt yapmamış. Değerli iktidar milletvekilleri, bunun sebebi nedir? Yoksulluk. Peki, buna sebep olan kim arkadaşlar?
Sayın Erdoğan çıkıyor, diyor ki: "3 çocuk yapın." Sayın Cumhurbaşkanı, millet 3 çocuk yapıyor da çocuklarını okula gönderemiyor. Neden? Mamanın dışında, kitap, kalem, kırtasiye, kıyafet... Gelin, bu kanun teklifiyle birlikte onaylayalım ve ihtiyacı olan öğrencilerimizin ihtiyaçlarını giderelim.
Bakın değerli arkadaşlar, bugüne kadar yaklaşık 20, hatta üstünde kanun teklifi verdik ama maalesef iktidarın milletvekilleri hep reddetti. Hatay'la ilgili, şu anda, onayda ve buraya getirilmeyi bekleyen -önümüzdeki dönemlerde inşallah getiririz- 4 tane kanun teklifi verdim. Özellikle Antakya merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta olan bir Serinyol Mahallesi var, Serinyol ilçesi olması gerekiyor ama Antakya'nın dibinde olan, Antakya'nın merkezinde olan Armutlu ve Elektrik'i Defne'ye bağlıyor. Neden? Siyasi bir rant; Antakya Belediyesini kazansın diye. Yazıklar olsun!
Bakın, yine İskenderun merkeze 20 kilometre uzaklıkta Denizciler Mahallesi'nin ilçe olması gerekirken -kanun tekliflerim var- maalesef aynı iktidar yanı başındaki Karaağaç Mahallesi'ni Arsuz'a bağlıyor; yine siyasi bir rant. Oradaki bütün vatandaşlarımız mağdur oluyor, yerel anlamda da kamusal anlamda da... Düşünebiliyor musunuz, yanı başındakine gitmesi gerekirken 20-25 kilometre öbür tarafa gidiyor; zaman kaybı, masraf... Yazık günah değil mi?
Bakın, yine, bizim Samandağ-Defne arasında Karaçay bucağımız var. Orada da ciddi bir ihtiyaç var, bir ilçe olması gerekiyor. Buradan iktidar milletvekillerine sesleniyoruz: Birincisi, az önce söylediğim öğrencilerimizi mağdur etmeyin; ikincisi, az önce sıraladığım Hatay halkını mağdur etmeyin. Zaten Büyükşehir Belediyesi Kanunu'yla Hatay'ı yeterince darmadağın ettiniz. Yazıktır, günahtır, vicdan değildir bu arkadaşlar. Bu konuda, bu konularla ilgili bir şey söylemek isteyen varsa çıkıp söyleyebilir arkadaşlar.
Buradan Hatay halkına sesleniyoruz: Bizim iktidarımızda, Millet İttifakı'nın iktidarında bunları çözeceğiz; birlikte çözeceğiz, birlikte çözeceğiz.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Büyükşehir vazifesini yapsın Serkan Bey.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Bu, Büyükşehrin işi değil Sayın Bakan. Bu, Büyükşehrin işi değil; bu, iktidarın işi.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hüseyin Bey, bakan yaptı sizi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; son olarak, tabii, basına sansür kanununu getirmişler, son bir dakikada onunla ilgili konuşmak istiyorum çünkü Samandağ'ımızda bir basın emektarı var; Okan Pirinç davasında sadece görevini yaptığı için, oradaki tutanaklar yüzünden maalesef ceza aldı, Ali Arslan -Ali Arslan'ın da lakabı Dadük- ceza aldı. Mahkemeye de başvuru yapacak, Anayasa Mahkemesine de başvuru yapacak. Burada şunu ifade etmek istiyorum: Ali Arslan Dadük yalnız değildir, günü geldiğinde de hesabı sorulur inşallah.
Ben hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)