| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 12.10.2022 |
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 340 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 25'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
AKP iktidarı darbe yıllarında bile görülmemiş yöntemlerle toplumumuzun tüm kesimlerini yasaklar ve uydurma suçlarla kıskaca almıştır. Sanatçıların tiyatrolarını kapattınız, kitaplarını yasakladınız, sinema eserlerini kuşa çevirdiniz, heykellerini yıktınız. Sosyal medyada düşüncesini ifade ettiği için gözaltına alınan gençler AKP'nin kültüre, sanata, düşünce özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne düşmanca, cahilce bakışının en büyük kanıtı.
Şu an görüşmekte olduğumuz 340 sıra sayılı Teklif'tir size karşı eleştiri içeren her düşünceye tahammülsüzlüğünüz, beğenmediği her şeyi yasaklayan bir yapı hâline geldiniz. Yıllardır gençlerin coşkuyla dinlediği müzikleri, izlediği konserleri bile yasaklamayı başardınız maalesef. Gençlerin yan yana durmasından bile endişe eder hâle geldiniz. Gençlerden neden bu kadar korkuyorsunuz? Gençler özgürlük, eğitim hakkı ve parasız eğitim, gelecek, sevgi, barış, kardeşlik, insan haklarına saygı istiyor. Peki, AKP gençlere ne veriyor? Yasak, yasak, yasak. Düşünceyi paylaşmayı, ifade etmeyi, sosyal medyada gördüğü bir paylaşımı beğenmesi yasak. Özellikle son bir yıl içerisinde yasaklanan konserler ve müzik festivallerinin listesi öylesine uzundur ki böyle bir yasaklar listesi bugüne kadar hiçbir iktidar tarafından yapılmamıştır. Halkımızın neredeyse tamamı çıldırmak üzere, halkımız ve bizler bahanelerinizden artık bıktık usandık. Her konuda toplumun sinir uçlarını kaşır hâle geldiniz. Sonunu ve sonuçlarını düşünmeden acımasızca kutuplaştırmanızdan bıktık usandık.
Türkiye'ye ait olmasına rağmen 2004'ten bu yana Ege'de işgal edilen adalarımıza yönelik hiçbir adımınız olmadı. Yunanistan "Ege'deki adaların tamamı benim." dedi, sesiniz çıkmadı. Uluslararası anlaşmalara ve uluslararası hukuka aykırı olarak Ege Denizi'ndeki adaların tamamını silahlandırdılar. Peki, sizler ne dediniz? Neden bu kadar sessizsiniz? Ama konu, yaptıklarınız sosyal medyada dile dolaşıyor diye, dillendiriliyor diye aslan kesiliyorsunuz, her şeyi yasaklıyorsunuz. Artık kabul edin, yönetemiyorsunuz; hakaret ediyor, yok sayıyor, ayrıştırıyor, her şeyi yasaklıyorsunuz ama yönetemiyorsunuz. Mafya liderinin attığı ve atacağı "tweet"lerden korkuyorsunuz, neleri ne kadar bildiğinden ve neleri açıklayacağından büyük bir korku içindesiniz; bu kadar yasağa ve engellemelere rağmen bir yolunu bulur da kirli çamaşırlarınızı ortaya çıkarır diye ödünüz kopuyor. Bu yeni ifşaların yayılmasını engellemek için şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlere başvuruyorsunuz. Halkımız çok büyük sorunlar altında ezilirken sizin tek derdiniz mafya ve sansür. Bu korkunuz neden? Sosyal medyadan neden bu kadar korkuyorsunuz? Size söyledik "Konuşmanıza, üslubunuza dikkat edin, halkla inatlaşmayın, halka hakaret etmeyin, ayrıştırmayın." dedik, hem de defalarca söyledik. Dinlediniz mi? Hayır. Ama vicdanınızı kararttığınız için bizleri duymadınız, duymak istemediniz. Sayenizde Türkiye en karanlık günleri yaşıyor ama umutsuzluğa yer yok, umutsuzluğa gerek de yok. Geliyor gelmekte olan, hiç merak etmeyin.
Tarih yazıyor, hiç mi okumuyorsunuz? Hiç mi ders almıyorsunuz? Mussolini'den, Adolf Hitler'den, Pinochet'ten, Batista'dan, Çavuşesku'dan, Jivkov'dan, II. Abdülhamit'ten bugün hangisi saygıyla anılıyor, bana bir söyler misiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Biliyorum, II. Abdülhamit deyince sinirleriniz kabarıyor. Değerli arkadaşlar, sizin yaptığınızın âlâsını yaptı.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Yaptı da ne oldu? Bütün aydınlar Paris'e kaçtı, Londra'ya kaçtı; oradan fikirlerini yine beyan ettiler, oradan gazeteler vasıtasıyla, çeşitli mektup göndermeler vasıtasıyla bütün bildiklerini, bütün dünya gerçeğini anlattılar. Dayanabildi mi? II. Abdülhamit dayanabildi mi? Siz nereden dayanacaksınız? Hele bu çağda, hele bu devirde, hele sosyal medya bu kadar ilerlemişken aklınız kesiyor mu? Peki, size soruyorum: Bu kadar cehalet niye? Size bir şey mi oldu? Ne oldu, aklınız mı durdu sizin? Aklınız bir şeyle mi bağlandı, bantlandınız mı? Arkadaşlar, lütfen, beyninizi, aklınızı, gözünüzü dünyaya açın. Dünya nereye gidiyor, siz nelerle uğraşıyorsunuz? Nereye varacaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kayan.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)