| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2022 |
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli vekiller; şimdi Plan Bütçede bir torba yasa teklifi görüşülüyor. Bu torba yasa teklifi içerisinde emeklilerin derdine derman olacak bir şey yok. Yani sorabilirsiniz "Ne var?" diye; çiftçiler için de bir şey yok, işçiler için de bir şey yok. Yani aslında, bakılırsa, alt sınıflardan yukarıya doğru sermaye transferinin dolayımsız bir yöntemi olan kur korumalı mevduatın bir yıl daha uzatılması en temel gündem.
Şimdi, memleketin, tabii, çok ciddi sorunları var, çok önemli makro ekonomik problemlerle karşı karşıyayız ve fakat bunlarla ilgilenmek yerine, çoğunlukla seçim sathımailine girdiğimiz bu dönemde "Seçime ekonominin yaratmış olduğu konfor ortamında nasıl gideriz? Milleti nasıl ikna ederiz de yeniden AKP ekseninde rıza toplarız?" diye bir endişeyle, bir düşünceyle yazılmış bir kanun teklifi söz konusu Plan Bütçede.
Şimdi, ifade ettim, içinde emeklilerle ilgili bir şey yok ama örneğin kur korumalı mevduata hazineden aktarılan 75 milyar -ki Merkez Bankasında nedir, bunu bilemiyoruz- kamusal problemlerin -emekliler başta olmak üzere- çözümü için harcanmış olsa öğrencilerin de emeklilerin de emekçilerin de köylülerin de herkesin sorunu çözülebilirdi. Çözülebilirdi ama böyle bir yaklaşımın olmadığının farkındayız. Türkiye'de artık bir yaşam maliyeti krizi var. Bakın, enflasyon aldı başını gidiyor ama enflasyonun ötesinde bir durum bu "yaşam maliyeti krizi" dediğimiz şey. Yaşam maliyeti krizi, enflasyonun yüksek bir ivmeyle artışına paralel olarak reel ücretlerin düşmeye başlamasına işaret eden bir kavram. Türkiye'de bu kavram daha yoğun olarak, önümüzdeki dönemlerde, büyük olasılıkla kullanılacak ve bunun altında en fazla kalanlar emekliler. Emekliler yaşam maliyeti krizinin altında, 3.500-3.600 lira aldıkları maaşla daha fazla kalıyorlar. Niye kalıyorlar? Çünkü yoksulluk arttıkça tüketim sepetinin katılığı artar yani beslenmek zorundasınız, barınmak zorundasınız; esnekliği olan malları, ikame malları kullanamazsınız, bunları kullanmak zorundasınız, doymak zorundasınız, peynir ekmek almak zorundasınız. Gelir ne kadar düşerse buradaki enflasyon ve yaşam maliyeti krizinin etkileri o kadar artar. Değerli arkadaşlar, işte bu sebepledir ki emekliler aldıkları üç kuruş sebebiyle enflasyonun ve yaşam maliyeti krizinin altında en fazla ezilen toplumsal kesimleri oluşturuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
RIDVAN TURAN (Devamla) - Ya, kimse cebinden vermiyor. Mesela, en düşük emekli maaşı 6 bin lira olsa ve yılda 2 defa enflasyon oranında bu yenilense, enflasyon oranında artırılsa bu memlekette emin olun ki sosyal refahın artacağı, insanların daha mutlu olacağı bir kalkınma ortamı oluşabilir ama bu bir tercih meselesidir. Tercih, sermayeye dönük kaynak aktarımı olduğunda ne yazık ki emekliler, işçiler, işsizler görünmüyor. İlk fırsatta umuyor ve diliyorum ki bu kötü gidişatı bütün muhalefetin birliğiyle tersine çevireceğiz.
Teşekkür ediyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)