GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in, Amasra'da yaşanan maden kazasına ilişkin Yürütme adına gündem dışı açıklaması nedeniyle MHP Grubu adına konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:8
Tarih:18.10.2022

MHP GRUBU ADINA SADİR DURMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Gazi Meclisimizin değerli üyeleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, hepinizin malumu olduğu üzere 14 Ekim Cuma günü akşam 18.00 sıralarında Türkiye Taşkömürü Amasra Müessese Müdürlüğüne ait maden ocağında 110 işçimizin yer altında çalıştığı esnada meydana gelen grizu patlaması sonucu maalesef 41 maden işçimiz hayatını kaybetmiş, 11 işçimiz yaralanmış; milletçe yüreğimize ateş düşmüştür. Rızkının peşinden şehadete yürüyen işçilerimiz, maden şehitlerimizdir. Hayatını kaybeden maden şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır, aziz milletimize başsağlığı; yaralı işçilerimize de acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, söz konusu maden ocağı faciasının haberinin alınmasından sonra Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla aynı günün akşamı Bartın ilimize geçerek Belediye Başkanımız ve İl Başkanımızla birlikte facianın gerçekleştiği maden ocağı sahasına ulaştık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından görevlendirilen ve facianın yaşanmasından kısa süre sonra olay yerine intikal eden İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin'le görüştük. Olay mahallinde gördüğüm AFAD, UMKE, Kızılay, belediyelerimiz başta olmak üzere Türkiye Kömür İşletmelerine ait arama ve kurtarma ekipleri cansiperane bir gayretle mücadele ediyor, maden ocağından sağ kurtulan işçiler başta olmak üzere oradaki tüm görevliler mahsur kalan arkadaşlarını kurtarmak için âdeta zamanla ve birbirleriyle yarışıyorlardı. Maden ocağının eksi 300 ve eksi 350 kotundaki patlama nedeniyle ortaya çıkan yangını söndürme çalışmaları da aralıksız sürdürülmekteydi. Yaralılar için hemen oluşturulan sahra hastanesi ilk müdahaleyi yapıyor, daha sonra ambulanslarla ve ambulans uçaklarla hastanelere sevkleri yapılıyordu. Maden ocağından 58 işçimizin sağ çıkarıldığı ve durumlarının iyi olduğu tespit edildi. O anlarda 3 yaralımız Bartın Devlet Hastanesine, 2 yaralımız Bartın'daki bir özel hastaneye, 6 yaralımız da İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edildi. 26 maden işçisi kardeşimizin vefat ettiğini, 15 madencimize de hâlen ulaşılmaya çalışıldığını müşahede ettik. Sayın Bakanlarımızla hem hastanelerdeki hem de alanda kurulan çadırlardaki maden işçilerimizin yakınlarıyla görüşerek elimizden geldiğince acılarını hafifletmeye, onları teselli etmeye gayret ettik. Alana intikal ettiğimiz andan itibaren yoğun olarak sürdürülen arama kurtarma faaliyetleri yaklaşık on sekiz saatte sonuçlandı ama tüm çabalara rağmen maalesef bu kardeşlerimizden sağ kurtulan olmadı; hüzne boğulduk, milletçe derinden sarsıldık, yüreklerimiz kan ağladı.

Söz konusu maden ocağı patlaması adli ve idari açıdan tüm boyutlarıyla araştırılacaktır. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve şu an 6 cumhuriyet başsavcısı ile 4 Bakanlık müfettişinin görev aldığı soruşturma kapsamında, Bartın İl Emniyet Mürdürlüğünce, uzman personelden oluşan özel ekiple tüm arama ve el koyma işlemlerinin tamamlandığı bilgisine ulaştık.

Elbette, giden canlarımız geri gelmeyecek, acılar silinmeyecek; lakin kafalarda soru işareti kalmaması, ihmal veya kusur varsa bunun ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilmesi açısından bu detaylı soruşturma son derece önemlidir. Grizu patlaması söz konusuysa sensörlerin durumu ve ölçüm yapan teknik elemanların değerlendirmeleri mutlaka incelenecektir. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak konuyu hem adli ve idari soruşturma boyutuyla hem de kurulması düşünülen Meclis araştırması komisyonu marifetiyle yakından takip edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, acı ve sevinç insana hayat yolculuğunda eşlik eden 2 büyük duygudur. Milletçe sevincimizi paylaştıkça çoğaltır, acımızı paylaştıkça azaltırız. Özellikle toplumu derinden etkileyen acı hadiselerin etkilerini, dayanışma ruhumuzla birbirimize destek olup paylaşarak azaltırız. Böyle zamanlarda acılar üzerinden siyasi hesap veya çıkar ummak asla kabul edilemeyecek bir durumdur.

Sayın Genel Başkanımızın bugün Meclis grup toplantısında dikkat çektiği hususu buradan tekrar hatırlatmak isterim: Henüz acılarımız çok tazeyken, henüz patlama yeni olmuşken, henüz işçilerimiz toprak altından bile çıkarılmamışken Sayıştayın 2017 ve 2019 Raporlarında Amasra Müessese Müdürlüğüyle ilgili bölümleri birdenbire servis edip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır. Yaklaşık iki asra yaklaşan bir deneyime sahip olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ve tecrübeli personeli, Sayıştay raporlarının sonucunda ne yapmaları gerektiğini ve hangi tedbirleri alacaklarını elbette hepimizden daha iyi bilmektedir. Burada Sayıştay raporlarını es geçtiğimiz, denetim faaliyetlerini görmezden geldiğimiz kesinlikle düşünülmesin; aksine, gerekli tahkikatın yapılarak varsa eksik, hata veya ihmallerin tespit edilmesini, sorumluların da hukuk önüne çıkarılmasını herkesten fazla istemekteyiz.

Bugün acılar üzerinden siyaset değil, acıları paylaşma ve azaltma günüdür. Maden şehitlerimizin emaneti olan kederli ailelerine sahip çıkmak, acılarını bir nebze olsun hafifletmek önce devletimizin, sonra hepimizin görevidir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız patlamanın yaşandığı maden ocağı alanında gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, acılı ailelere verilecek destek ve yardımları açıkladılar. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Devletimiz her zaman olduğu gibi milletimize sahip çıkacak, milletimizin acısını hafifletmek için üzerine düşen her şeyi bihakkın yapacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm iş sektörlerinde kaza riski elbette vardır ama madencilik sektörü doğası gereği özellik arz etmekte, bilhassa yer altı kömür ocakları en fazla kazanın ve facianın yaşandığı alan olarak öne çıkmaktadır. Yer altı kömür ocaklarında herhangi bir olumsuz durumun zincirleme hâlinde birbirini tetikleyebilecek riskleri içerdiği ve dünyanın neredeyse en zor ve en riskli iş kolu olduğu bilinmektedir. Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de "Önce tedbir, sonra tevekkül." buyurmuştur. Bu konuda teknoloji kullanımının daha da artması, çalışanlara ve işverenlere iş güvenliği ve emniyet kültürünün mutlak suretle kazandırılması gerekmektedir. Kalıcı önlem ve kontrol maden facialarını önlemede büyük öneme sahiptir. İşletmelerimizde maliyetine bakılmaksızın iş güvenliği sistemi ve sıkı denetimin faciaları önleme ve hayat kurtarmada etkili olduğunun bilincinde olarak bu konudan asla taviz verilmemelidir. Söz konusu facia maalesef ilk değildir ama son olmasını diliyoruz. Rabb'im benzer acılardan milletimizi korusun, muhafaza eylesin.

Konuşmamın sonunda, Türkiye Taşkömürü Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum; hastanelerde tedavi edilen maden işçilerimize şifalar temenni ediyorum; aziz Türk milletinin başı sağ olsun diyorum.

Bu duygularla yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)