GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:9
Tarih:19.10.2022

MHP GRUBU ADINA ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi ve televizyonları başında bizleri izleyen büyük Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Bartın Amasra'daki maden ocağında şehit olan 41 madencimizi yüce Meclisimizin huzurunda rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Dünyada küresel rekabet şartlarının son derece sertleştiği son dönemde ülkemizin benimsediği kalkınma modelinde sanayici ve girişimcilerimizin yeri her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Endüstri bölgeleri, OSB'lerimiz gibi sanayici ve girişimcilerimize altyapısı tamamlanmış sanayi parselleri sunulması imkânını veren, özellikle ekonomik gelişme ve istihdam yaratma açısından ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan uygulamalardır. Bugün sanayimizin giderek gelişmesi daha nitelikli altyapı gereksinimini doğurarak, güvenli bir yatırım yeri olan endüstri bölgelerimizin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına sahip olabilmesi için endüstri bölgeleri vazgeçilemez bir gereksinimdir. Sanayiciye yatırım alanları sunan; istihdam, ihracat, doğrudan veya dolaylı vergilerle ekonomiye önemli girdiler sağlayan endüstri bölgeleri, ülke sanayisine ivme kazandırarak sürdürülebilir büyümenin temel araçlarından biri olmuştur. Endüstri bölgeleri, özellikle yatırım miktarı yüksek, alan ihtiyacı fazla ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik yatırımların ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeni bir sanayi bölgesi modelidir. Bu modelle, harita, imar planları, altyapı ve üstyapı projelerinin yanı sıra yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gibi birçok izin ve ruhsat da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca onaylanmaktadır. Ayrıca, tüm bu izin ve onaylar bedelsiz olarak ilgili Bakanlıkça yapılmakta olup büyük ölçekli yatırımcıların bürokratik süreçleri de kolaylaştırılmaktadır.

Endüstri bölgelerimizde sanayicilerimize sunulan altyapı hizmetleriyle üretim girdi maliyetleri azalmakta, sanayicilerimizin rekabet edebilme gücü ise artmaktadır. Böylece, sanayicilerimiz arasında birlikte olmaktan ve birlikte hareket etmekten kaynaklanan olumlu etkileşimlerle bölge ve sanayiciler kendini geliştirmekte, bu da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün itibarıyla ilan edilmiş toplam 29 endüstri bölgemiz bulunmaktadır. Toplam büyüklüğü 17.930 hektara ulaşan endüstri bölgelerimizde petrokimya, yenilenebilir enerji, paslanmaz çelik, doğal gaz işleme, otomotiv, traktör, makine, kâğıt, vasıflı çelik, gübre, insansız hava teknolojileri, ilaç, güneş enerjisi başta olmak üzere stratejik, katma değerli, cari açığımızı azaltan kritik sektörlerde yatırım yapan firmalarımız mevcut endüstri bölgelerimizde yer alıp üretimlerine ve yatırımlarına devam etmektedirler.

29 endüstri bölgemizin şu an yarısı yatırımlarına ve proje çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir, diğer yarısı ise yatırımlarını tamamlayarak üretime geçmiştir. Üretimde olan endüstri bölgelerimizde 2021 yılı sonu itibarıyla 31.615 kişi istihdam edilmektedir. Bu bölgelerimizde 2021 yılı sonu rakamlarına göre 10,93 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. Yatırımcılarımız tarafından üretilen ithal ikame ürünlerle birlikte cari açığın azaltılmasına yaklaşık 8,36 milyar dolar katkı sağlanmıştır.

Endüstri bölgesi mevzuatının ve uygulamalarının 2017 yılında yasalaştırdığımız Üretim Reform Paketi kapsamında güncellenmesiyle endüstri bölgesi taleplerinde ciddi bir artış olmuştur. Bu taleplerin değerlendirilmesi sonucunda Cumhurbaşkanımızca ilan edilen endüstri bölgeleri sayesinde, endüstri bölgelerinin imkân ve olanaklarından faydalanmak isteyen yatırımcılarımız tarafından yaklaşık 32 milyar dolarlık ilave sanayi yatırımı aktive edilmiştir. Önümüzdeki dönemde söz konusu yeni yatırımların tamamının gerçekleştirilmesi durumunda cari açığımızın azaltılmasına yıllık 34,8 milyar dolar katkı sağlanması ve yaklaşık 100 bin kişiye ilave iş imkânı sunulması hedeflenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın bu bölümünde bir sanayici olarak endüstri bölgelerinin yatırımcılar için neden bu kadar cazip olduğundan da kısaca bahsetmek istiyorum.

(Uğultular)

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Devamla) - Tahsin kardeşim, biraz sessiz konuşursanız hitap edebilirim. Tahsin Bey, susarsanız devam edeceğim. Bir Komisyon üyesi olarak saygı göstermenizi rica ediyorum.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Tamam.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Devamla) - Endüstri bölgeleriyle, yerli ve yabancı yatırımcıların planlı ve altyapısı hazır bölgelerde gerekli izin ve onaylarını en kısa sürede alarak faaliyete geçmeleri hedeflenmektedir. Endüstri bölgelerindeki birçok izin ve ruhsatın doğrudan hiçbir harç bedeli alınmadan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilebilmesi hususu, yatırımcının bürokratik süreçlerini hızlandırıp kolaylaştıracaktır. Endüstri bölgelerindeki anonim şirket statüsündeki yönetici şirket modeli, dünyadaki başarılı sanayi bölgelerine benzer bir şekilde, alanın profesyonel bir şekilde yönetilip işletilmesini sağlamaktadır. Üzerinde kurulu sanayi tesisi bulunan veya bulunmayan arazilerin gerçek ya da tüzel kişilerin başvurusu üzerine özel endüstri bölgesi olarak ilan edilebilmesiyle de özellikle bürokratik işlemlerin fazlalığı ve uzunluğuyla arazi ediniminde yaşanan zorluklardan dolayı teknolojik yenilenmesini gerçekleştiremeyen ve yeterli kapasite artırımına gidemeyen büyük ölçekli yatırımcıların önünü açmayı hedeflemektedir. Bugün itibarıyla, 2018 yılından bu yana dört yılda ilan edilen Türkiye'nin en büyük sanayi şirketlerinin sorumluluğundaki 16 özel endüstri bölgesi bu uygulamanın başarısının en önemli göstergesidir.

Bir diğer önemli husus da ilan edilen endüstri bölgelerinde bu alanların yatırıma hazır hâle gelmesi için gereken kamulaştırma, proje, etüt, altyapı inşaatı ve benzeri tüm harcamalar öncelikle yönetici şirket olarak atanan şirketler veya yatırımcı şirketler tarafından karşılanmaktadır. Yeni endüstri bölgeleri uygulamalarıyla, hiç kamu harcaması yapmadan, kamuya ek bir yük getirmeden büyük ölçekli sanayiciler için uygun sanayi alanları oluşturulmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin bildiği gibi, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu 19/1/2002 tarihli ve 24645 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak endüstri bölgeleri -biraz önce bahsettiğim gibi- 2017 yılında hayata geçen üretim reform paketiyle canlılık kazanmıştır. 1/7/2017 tarihli Üretim Reform Paketi'yle, endüstri bölgelerine yönetici şirket modeli, özel endüstri bölgeleri gibi yeni uygulamalar getirilmiştir. Bu sayede, 2018 yılına kadar yalnızca 6 endüstri bölgesi ilan edilmişken son dört yılda bu sayı bugün itibarıyla 29'a çıkmıştır.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Komisyon da dinlemiyor bak, Komisyon da.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İktidar ortağınız da dinlemiyor Abdurrahman Başkan, işi gırgıra bağlamışlar.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Devamla) - Evet yani Meclisimizin bir sorunu da konuşan milletvekiline yeterli saygı gösterilmemesi; önemli bir eksiklik olarak bunu buradan ifade etmek istiyorum; bu, iktidar, muhalefet fark etmiyor. (MHP sıralarından alkışlar)

Ya, bunların altında emek yatıyor. Bu konuşmaları yapabilmek için saatlerce çalışıyoruz ama insicamın bozulmasının da doğru bir şey olmadığını Meclis kürsüsünden ifade etmek istiyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Özellikle Komisyon dinlemedi, bak gene konuşuyorlar.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Devamla) - Evet, Komisyonumuzdan da oradan da sesleri duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Bu nedenle, bir bölümü tam kapasiteli faaliyette bulunan ve bir bölümü de proje ve inşaat aşamasında olan endüstri bölgelerinden elde edilen deneyimler doğrultusunda, 4737 sayılı Kanun'un bazı hükümlerinin değiştirilmesine ve ilave hükümlerin getirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Bu amaçla hazırlanan ve görüşmekte olduğumuz teklifle, büyük ölçekli ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağlayan endüstri bölgeleri, yatırımcılar ve bölge yönetimleri için çok daha cazip hâle getirilmiş olacaktır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının endüstri bölgeleri uygulamalarından edindiği tecrübelerle oluşturulan teklif çerçevesinde, büyük ölçekli stratejik ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağlayan endüstri bölgelerinin daha işlevsel hâle getirilmesi, ülke ekonomisine katkı sağlayacak istihdam ve üretim merkezleri olan sanayi alanlarının oluşturulması ve söz konusu alanlara nitelikli yatırımcıları hızlı bir şekilde çekmek amaçlanmaktadır.

Bu nedenle endüstri bölgeleri uygulamalarında sadeleştirmeye gidilerek benzer kuruluş, ilan ve benzeri süreçlere tabi olan karma, ihtisas, münferit ve özel endüstri bölgeleri türleri "endüstri bölgesi" ve "özel endüstri bölgesi" olarak, 2 tür olarak yeniden düzenlenmektedir. İhtisas endüstri bölgesi ve münferit yatırım yerine ilişkin hükümler kaldırılarak mevzuatlar sadeleştirilmektedir.

Yatırımcılara yatırımlarını tamamlamaları durumunda mülkiyet devrinin de önü açılmıştır. Böylece, mülkiyet devri mümkün olmadığı için endüstri bölgesinde yatırım yapmaya çekinen yatırımcılar için de endüstri bölgeleri cazip hâle getirilmiş olacaktır. Mülkiyet devri için de herhangi bir süre ve sınırlama düzenlenmemiştir. Bu şekilde yatırımcıların hızlı bir şekilde yatırımlarını tamamlaması dolaylı yoldan teşvik edilmektedir. Ayrıca, altyapıya ilişkin tüm harcamaları karşılayan yönetici şirketlere de mülkiyet devri yapılması mümkün kılınmıştır.

Bu sayede, endüstri bölgelerinin yatırımcılara hazır hâle getirilmesine yönelik harcamaların doğrudan yönetici şirket tarafından karşılanması sağlanarak kamu bütçesine ek bir yük getirmeden sanayi alanlarının oluşturulması hedeflenmekte olup 500 milyar dolar ihracat hedefi için yatırıma ve büyük ölçekte yeni sanayi tesislerine ihtiyacımız olduğunu açık bir şekilde bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi, 24 Haziran 2018 Seçim Beyannamemizde bu konuyu özetleyerek şu ifadelere yer vermiştir: "Büyüme, istihdam ve ihracat kapasiteleri yüksek olan sektörlerde katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ağırlık verilerek ithalat bağımlılığını azaltacak ve yerli imkânları harekete geçirecek sanayi yatırımları desteklenmelidir." Bu nedenle, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifiyle, endüstri bölgelerinde yer alacak yatırımcıların, organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi, özellikle elektrik, doğal gaz, su ve benzeri altyapı ihtiyaçlarını "tek durak ofis" mantığıyla doğrudan endüstri bölgesi yönetimleri aracılığıyla karşılayabilmesi, daha uygun bir fiyatla, daha sağlıklı ve sürekli enerji temin edebilmesi için bu düzenlemeler yapılmıştır.

Ayrıca, teklifle, kanunun birçok maddesinde mükerrer olan ifadeler kaldırılmış, karmaşık cümleler sadeleştirilmiş, ilave alan talepleri gibi bazı hususlarda uygulamada yaşanabilecek karışıklıklar için tekrar düzenlemeler yapılmıştır. Bürokrasinin azaltılması, iş ve işlemlerin hızlandırılarak sanayi alanlarının bir an önce üretime kazandırılması amacıyla ilave alanın mevcut ilan edilen endüstri bölgelerinden büyük olmaması kaydıyla ilgili Bakanlıkça belirlenebilmesi de sağlanmıştır.

Hazırlanan bu teklif sayesinde, Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilerek dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip, aynı zamanda çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırma amacına ulaşmaya yönelik bugüne kadar ciddi katkılar sağlayan endüstri bölgeleri uygulamalarının bundan sonra artan bir ivmeyle desteklenmesine devam edileceğini de ifade etmek istiyorum.

Bununla birlikte, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın çağı yakalayan, geleceğe ışık tutan muazzam yatırımlarına ek olarak savunma sanayimizdeki gelişmeler de göz kamaştırmaktadır. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ölçekte bir güç hâline getirilen savunma sanayisi atılımları ve yatırımları vatanımız ve milletimiz adına ciddi bir kazanımdır.

Son olarak, yerli imkânlarla geliştirilen, 561 kilometre menzili olan ve geçtiğimiz günlerde atış denemesi Rize'de yapılan "TAYFUN" adlı balistik füzenin önemi ve anlamı hepimizin malumu olmalıdır. Yerli ve millî sanayi ve teknoloji hamleleri için bu uğurda özveri ve fedakârlık destanları yazarak böylesi büyük savunma sanayisi hamleleri yapan vatan evlatlarına huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. Öyle umut ediyorum ki Türkiye, bugün olduğu gibi yarın da millî savunma sanayisi noktasında parmakla gösterilen ülkeler arasında olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın son kısmında seçim bölgem olan Antalya'mızdan bahsetmek istiyorum. Büyük bir gururla ifade etmek istiyorum ki güneşin ve turizmin başkenti olan Antalya'mız her yıl olduğu gibi bu yıl da turizm noktasında büyük başarı sağlamıştır. 2021 yılı verilerine göre ülkemizde 30 milyon turist ağırlarken bunun 9 milyondan fazlasına Antalya'mız ev sahipliği yapmıştır. 2022 yılına geldiğimizde ise Antalya'mıza 1 Ocak-16 Ekim tarihleri arasında hava yoluyla gelen turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 artışla 12 milyon 42 bin 468 olarak gerçekleşmiştir. İnşallah, yıl sonunda 2019 yılındaki 15 milyon 280 bin turist sayısını geçerek Covid-19 sonrası için turizmde yeni bir rekor da kırmış olacağız.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; Antalya, bir turizm şehri olmasının yanı sıra ülkemizin en önemli üretim merkezlerinin başında gelmekte ve yurt dışı ihracatta da kendi rekorunu her yıl egale ederek büyümektedir. Antalya'mızın ocak-eylül dönemini kapsayan dokuz aylık toplam ihracatı yüzde 10,7 artışla 1 milyar 500 milyon 442 bin dolara yükselmiş olup sanayi sektörü ise yüzde 23'lük artışla 429 milyon 481 bin dolar, madencilik sektörümüz ise yüzde 30'a yakın artışla 301 milyon 248 bin dolar olmuştur. Ayrıca, gerçekleşen dokuz aylık toplam ihracatın yüzde 51,2'sini tarım, yüzde 28,6'sını sanayi, yüzde 20,2'sini ise madencilik sektörü oluşturmaktadır. Yine, dokuz aylık ihracatta Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatının yüzde 21,4'ü, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının yüzde 46,9'u, tarım ve gıda ihracatının yüzde 3,1'i şehrimizin bereketli topraklarında gerçekleştirilmiştir.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; konuşmamı "Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı." diyen Bosna Hersek direnişinin sembol ismi ve ilk Cumhurbaşkanı Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in şu ikinci sözüyle tamamlamak istiyorum: "Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgârda savrulup gider."

Bunun örneklerini ise bizim Suriye, Irak ve Libya'da gördüğümüzü hatırlatarak büyük devlet adamı Aliya İzzetbegoviç'i vefatının 19'uncu yıl dönümünde rahmet, minnet ve özlemle anıyor, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)