GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:9
Tarih:19.10.2022

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 341 sıra sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Amasra'daki 41 şehit evladımızın yakınlarına sabırlar diliyorum.

Bu kanun teklifinde genel olarak endüstri bölgesinin yönetici şirketine yeni yetkiler, sorumluluklar verilirken temelde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanına geniş takdir yetkisi tanınıyor. Belediyelerin sorumluluk sahasındaki birçok yetki ve gelir ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına devrediliyor. Aynı şekilde kadastral yolların ve kapanan imar yollarının ihdası da belediyelerden alınarak değer artış payına ilişkin yetkiler de Bakanlığa devrediliyor. Böylelikle 3194 sayılı Kanun'un ek 8'inci maddesinde belirlenen büyükşehir belediyesi payları ortadan kaldırılıyor. Madde gerekçesinde her ne kadar "Belediyelerin endüstri bölgeleri sınırları içerisinde tasarruf yetkisinin bulunamaması, endüstri bölgeleri sınırları içindeki arazilerin kamulaştırılarak hazine adına tescil edilmesi nedeniyle bunların hazine adına ihdas edilmesi düzenlenmektedir." şeklinde bir gerekçe belirtilse de özellikle mücavir alan içerisinde kalan alanlar açısından belediyelerin devre dışı bırakılması sorun yaratmaktadır.

Endüstri Kanunu Teklifi'nin 6'ncı maddesinde karar yetkilerinin belediyelerden almamız yetmemiş gibi gelirlerine de el konulmaktadır. İnsanın ister istemez aklına şu ifadeler geliyor: Acaba büyük belediyeler yerel seçim öncesinde AKP'nin elindeyken böyle bir maddeyi uygulamayı yani Meclise bu kanun teklifini getirmeyi düşünür müydünüz? Hiç sanmıyorum. Burada amaç, Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediyelerinin gelirlerini daha fazla azaltarak belediyelerimizi hizmet veremez duruma getirmek. Tıpkı İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Teklif'te yaptığınız gibi. Hatırlayacaksınız, o teklifte de belediyelere "İlan reklam vergilerini almayacaksınız." deniliyordu. Buradan anlaşılıyor ki Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin gelirlerini azaltarak ellerini kollarını bağlamak istiyorsunuz. AKP olarak, herhâlde "Yerel yönetimleri bir daha nasılsa kazanmayacağız, o zaman onları da başarısız kılalım." diye bu kanunları çıkardığınızı düşünüyorum.

Elbette, ülkemizde yatırım yapacak, istihdam sağlayacak, ürettiğiyle katma değer yaratacak tüm yerli ve yabancı yatırımcıların önünü açmak, yatırımcıların önündeki bürokrasiyi azaltmak hepimizin görevi olmalıdır. Bugüne kadar olduğu gibi yatırım yapanı cezalandıran, bezdiren uygulamalardan ve engellemelerden imtina edilmelidir. Son yirmi yılda bu nedenle kaçırdığımız, ülkemizin üretim fabrikalarını kapatıp yurt dışına gitmek zorunda kalan yatırımcılara cazip olan yasaları çıkarmalıyız.

Daha geçtiğimiz haftada İzmir Torbalı Philip Morris'te 200 işçi işten çıkarıldı, 400 işçinin daha çıkarılacağı ifade ediliyor. Yine, iki-üç yıl önce Opel fabrikasını kapatarak ülkemizi terk ettiklerini de biliyoruz. Neden, niçin yabancı sermaye ülkemizi terk ediyor? Neden ülkemizde onları tutamıyoruz? Bunu iktidardan sorgulamasını bekliyoruz.

Aslında, az önce AKP'li Komisyon Başkanı çok açık ifade etti, dedi ki: "Biz sanayicimize güveniyoruz." Mesele, sizin sanayiciye güvenmeniz değil, sanayici size güvenmiyor; problem burada, bunu kavrayamamışsınız hâlâ. (CHP sıralarından alkışlar) Acaba yabancı sermaye de ve tek adam yönetiminin demokrasiyi askıya aldığını, "Yarın benim şirketime de bu iktidar çöker mi?" diyerek mi ülkeyi terk ediyor? Demokrasimize, adaletinize, tarafsızlığınıza yasalarınıza güvenmedikleri için mi gidiyorlar? isterseniz bunu bir düşünün derim. Bugün RTÜK kararıyla sadece yandaş olmadığı için üç gün karartacağınız Tele1 kanalı nedeniyle de bu kararı verenleri ve onları bu kararı vermeye zorlayanları kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ne yaparsanız yapın, halkın gerçekten tarafsızlıktan yana haber alma hakkını bu tür cezalandırıcı uygulamalarla ellerinden alamayacağınızın altını çiziyorum çünkü özgür basın susturulamaz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)