| Konu: | Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 20.10.2022 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Efendim, "Milliyetçi Hareket Partisi Türk Tabipleri Birliğinden ne istiyor?" diye sordular. Bizim, Türk tabiplerimizden bu yönde isteğimiz olduğu, tabiplerimizi eleştirdiğimiz veyahut da tabiplerimize, hekimlerimize yönelik birtakım bühtanlarda bulunduğumuz ifade ediliyor arada sırada; biz bunları şiddetle reddediyoruz. Bizim hedefimiz, Türk Tabipleri Birliği Merkez Birliğidir. Bu Merkez Birliğinin ne şekilde teşekkül ettiğini de Türkiye'deki hekim kardeşlerimiz, tabip kardeşlerimiz çok iyi bilmektedir. Birçok tabip odasının da çok net bir şekilde bu terör faaliyetlerinden dolayı bu yapıya karşı açıkça kınamalarını, lanetlediği bir dünya mesajını da bu zamana kadar gördük.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Demek ki bu, Milliyetçi Hareket Partisinin sıkıntısı veya Milliyetçi Hareket Partisinin kuruntusu değildir. Tabipler Birliği, Türk milletini ve Türk devletini, o Merkez Birliğini hedef aldığı için biz Türk devletini ve Türk milletini hedef alanlara karşı bir tavır geliştiriyoruz; bizim duruşumuz ve tavrımız bundan ibarettir.
Siz, o Merkez Birliği olarak DHKP-C'lilerle kol kola gezerseniz, hendek operasyonlarında, çukur operasyonlarında devletimizin 900'e yakın şehit verdiği o operasyonlarda kalkıp Türk devletini âdeta soykırımla suçlarsanız ve onun dışında, Türkiye'nin özellikle hastalara o süreçlerde müdahale etmediği iddiasıyla, iftirasıyla Türkiye'yi uluslararası bütün makamlarda şikâyete kalkarsanız ve -demin ifade ettiğim- PKK'nın öldürdüğü, şehit ettiği tabiplerin bir gün yanında durup onlarla ilgili bir tek kelime dahi söz etmezseniz, o zaman sizin gerçek manada bir tabip birliği olup olmadığınız sorgulanır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bu hadisede de meselenin bu kadar masumane bir şekilde ifade edilmesini asla ve asla kabul etmiyoruz. PKK yandaşı bir yayın organında siz kalkıyorsunuz, o bombalamada Silahlı Kuvvetlerimizin itham edildiği bir süreçte kalkıp onun toksik zehirlenme olduğu noktasında, onunla birleştirecek şekilde beyanlarda bulunuyorsunuz. Bu, açıkça büyük bir iftiradır, bühtandır. "Burada soruşturma yapılsın. Bakalım soruşturma yapacak mı?" diyor. Atıldığı iddia edilen yer Irak toprağı, Türkiye Cumhuriyeti devleti toprakları değil. Neyin soruşturmasını yapacak Türkiye Cumhuriyeti devleti? İddia edenler elinde ispat vasıtaları varsa, Türk Silahlı Kuvvetlerini ilzam edecek bir delil ortaya çıkıyorsa ortaya koysunlar ama göz yaşartıcı gazlarmış, şunlarmış bunlarmış üzerinden şüphe uyandıracak ifadelerle elde delil olmadan kalkıp böyle birtakım ifadelerde bulunuyorlarsa bunun kabulü mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bunun alçakça bir propagandanın ürünü ve devamı olduğunu ifade etmek de bizim hakkımızdır. Biz bunu ifade ediyoruz ve asla ve asla bunu kabul etmiyoruz; elde delil yok. Dünyada nelerin olduğunu biliyoruz. Bu dünyada meselelere insani olarak bakan ve sivil kayıpların oluşmaması için hassasiyet gösteren başka bir ülke, başka Türk Silahlı Kuvvetleri var mı? Bombalamalara, İHA'ların, SİHA'ların yaptığı bombalamalara bakıyorsunuz; mikrocerrahi hassasiyetiyle, oradaki, Irak'ın kuzeyindeki ve Suriye'nin kuzeyindeki yerlerde yapılan operasyonlarda nokta atışlarıyla operasyonların yapıldığını... Bu, dünyada başka hiçbir devletin gösterdiği bir hassasiyet değildir. Bunlar kimsenin gözünden kaçmıyor ama gözler kasıtlı olduğu zaman, kafalar başka türlü olduğu zaman ne yazık ki gündeme özellikle getirilmiyor diyorum, saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)