GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:10
Tarih:20.10.2022

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, endüstri bölgeleri, üretim ve istihdamın artması, ekonomik olarak kalkınmanın önünün açılması amacıyla kurulan ve bizim de desteklediğimiz önemli bir modeldir. Elbette yatırımlar yapılmalı, elbette katma değeri yüksek, ihraç edebileceğimiz ve cari açığı düşürebileceğimiz ürünler üretmeliyiz, elbette üretimi ve istihdamı artırmalıyız ve büyümeliyiz. Bu sebeple, yatırımcıların önü açılmalı ve yatırımların önünün açılması için de yatırımcılara teşvikler de verilmelidir, buna bir itirazımız yok ama bizim itiraz ettiğimiz konu, Yatırımcının önünü açacağız derken kuralsız, kontrolsüz, denetimsiz ve kamunun zararına olabilecek bir sistemin yürütülmesidir. Biz ihale yöntemlerinde, yer tahsislerinde, endüstri bölgeleri yönetici şirket atamalarında şeffaf bir sürecin izlenmemesine, serbest rekabet koşullarının oluşturulmamasına, yasaların arkasından dolanan kuralsız, ilkesiz, şeffaflıktan uzak, kamunun üstün yararı gözetilmeyen, hukuka aykırı iş ve işlemlere itiraz etmekteyiz çünkü bugün geldiğimiz noktada iktidar yandaşı şirketler bu yöntemlerle zenginleşirken maalesef kamu zarara uğramaktadır ve 84 milyon zarara uğramaktadır.

Değerli milletvekilleri, bu madde kabul edilirse "Yatırımcının önünü açıyoruz." diyerek bu kılıf altında tam bir çevre katliamına sebep olabilecek yeni bir kuralsızlığa daha "evet" demiş olacağız çünkü bu maddeyle Endüstri Bölgeleri Kanunu'ndaki ÇED süreci ortadan kaldırılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle endüstri bölgelerindeki ÇED süreci 2872 sayılı Çevre Kanunu'na ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılan ÇED Yönetmeliği'ne tabi olacaktır ve Bakanlık isterse "ÇED Gerekli Değildir" diyebilecek ve halkı baypas edebilecektir ve halkın katılım toplantısını yapmayacaktır ve kâğıt üzerinde de "ÇED Olumlu" kararı verilebilecektir.

Değerli milletvekilleri, oysa daha kanun çıkmadan bile yandaş şirketler için ÇED süreçleri baypas edilmektedir. Nasıl yapıldığını bir örnekle açıklamak istiyorum: Bakın, Zonguldak'ta Filyos Vadi Projesi vardır; bu proje bütün siyasi partilerin katkısının olduğu ve kırk yıldır bölgenin beklediği bir projedir ve bu projenin en önemli ayaklarından biri de Filyos Endüstri Bölgesi Projesi'dir ama Filyos'ta her taşın altından bir şirket çıkmaktadır, Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Tosyalı'nın sahibi olduğu Tosyalı Holding. Yönetici şirket atamasından alan tahsisine ve ihale süreçlerine kadar karşımıza bir tek şirket çıkmaktadır, o da Tosyalı Holdingdir. Önce, Tosyalı Holdinge burada ihalesiz olarak endüstri bölgesi yönetici şirketliği saray tarafından verilmiş, endüstri bölgesindeki 175 hektarlık alanın 51 hektar olan kısmı yani aslan payı Tosyalı Holdingin şirketi olan Tosçelik Sac Endüstrisi AŞ'ye tahsis edilmiştir. Projedeki bazı ihaleli işler de yine Tosyalı'ya verilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı Filyos Endüstri Bölgesi'nde yer alabilecek sektörleri belirlemiştir. Elektrik teçhizatı, imalatı, makine ekipman imalatı, ulaşım, eczacılık ve buna benzer sektörler tek tek sayılmıştır ama bu sektörlerin içerisinde bir tek gübre imalatı yoktur, fabrikası yoktur. Buna rağmen, Endüstri Bölgesi'nde Tosyalı Gübre Sanayi AŞ için ön yer tahsisi yapılmıştır. 9 ayrı tesiste 2 milyon ton üretim yapacak olan bu şirket 29/12/2021'de Çevre Bakanlığına ÇED başvurusunda bulunmuş ama Bakanlık Tosyalı'ya özel bir işlem uyguluyor ve 27 Mayıs 2022 tarihli Nihai ÇED Raporu'nda Bakanlıkça deniliyor ki: "ÇED Yönetmeliği madde 24 gereğince Bakanlıkça halkın katılım toplantısı yapılmamasına karar verilmiştir." Bu şekilde, Çaycuma halkı hiçbir şekilde bu sürece dâhil edilmemiştir. ÇED süreci halktan gizlenmiştir, ÇED süreci kapalı kapılar ardında yürütülmüştür ve 13/6/2022'de valilikçe "ÇED olumlu" kararı ilan olarak yayınlanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Ve halka sorulmamıştır değerli arkadaşlar, Bakanlık Tosyalı'nın çıkarına karar vermiştir. Bu olmaz arkadaşlar, bu yanlıştır.

Değerli milletvekilleri, Filyos Vadisi o kadar özel bir alan ki ülkemizde nadir görülen 30 kuş türünden 20 tanesi bu Filyos Deltası'ndadır. Çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olan bu deltada önemli doğal alanlar kriterini sağlayan endemik bitki türleri bulunmaktadır. Ayrıca Ramsar Sözleşmesi'yle tüm sulak alanlar koruma altına alınmıştır.

Şimdi bu alanda; 724 bin ton amonyak, 48 bin ton nitrik asit, 693 bin ton sülfürik asit, 156 bin ton fosforik asit gibi çok yüksek oranda kimyasal kullanılacaktır. Bu tesis yapılırsa Filyos'ta büyük bir çevre katliamı yaşanacaktır değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Selamlamak için bir dakika daha rica edeceğim.

BAŞKAN - Buyurun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bakın, Köksal Toptan bile yaptığı açıklamada demiştir ki: "Bu havzaya böyle bir kötülük yapılmaz."

Değerli arkadaşlar, bakın, işte bu kadar güzel bir yer, gübre fabrikasıyla bir çevre felaketine uğrayacaktır.

Değerli AK PARTİ'li milletvekilleri, Sayın Ahmet Çolakoğlu; bu vebalin altında kalmayın. Kalmayın, bakın kendi memleketiniz orası.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Öyle değil, öyle değil.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, biz tabii ki tarımın desteklenmesi için gübre fabrikasına da karşı değiliz, gübre fabrikası yapılsın ama yeri burası değil. Yapılacak birçok yer var yani bula bula bu kadar güzel bir alanı mı buldunuz? Evet, bu sebeple buranın yani Filyos Vadisi'nin, gerçek sahibi olan kuşlara, hayvanlara, zengin bitki örtüsüne bırakılması gerektiğini düşünüyorum ve oranın özenle korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple bu kanunun bu maddesinin geri çekilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)