GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:11
Tarih:25.10.2022

HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, Sayıştay... Sayıştayın normalde yaptığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bütçe hakkı olan bir süreci denetlemek, kamu kurumlarını denetlemek, incelemek, hesaplarını kontrol etmek. Aslında her dönem bütçeye geçtiğimizde Sayıştay raporları basında tartışılmakta ve konuşulmakta. Fakat nedense -bütçe hakkı gibi çok kutsal olan bir süreç- giderek artık Sayıştay raporları dışında, her şeyde yolsuzluk, rant ve bir talan sistemi geliştirildi. Bununla beraber herhangi bir inceleme yapılıyor mu? Yapılmıyor. Sayıştay raporlarına da baktığımızda bir inceleme yapıldığı hâlde gereği yerine getirilmiyor.

İktidar ne yaptı yeni Cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber? Birçok kurumu Türkiye Varlık Fonuna bırakıp zaten paralı olan kurumları denetim dışı bıraktı. Sayıştayın denetlediği kurumların çoğuna baktığımızda birçoğunda usulsüzlük saptanıyor.

Sayıştay ne yapıyor? Müfettişleri -deyim yerindeyse hâkimleri- incelemeye gittiğinde hesaplara bakıyor. Zamanında yapılmış mı, usülüne göre yapılmış mı, kararlar alınmış mı, işlemler uygun mu, bunları denetler ve normalde bu denetleme sonuçlarını bildirir. Normalde her denetim nedir? Önlemek ve korumak üzerine yapılır. Önleniyor mu? Hayır. Korunuyor mu? Hayır. Neden? Rakamlar ortada, birazdan söyleyeceğim. Giderek her yıl tekrarlanıyor; her yıl tekrar tekrar, giden denetçiler, hâkimler aynı şeyi yazmak zorunda kalıyor, müfettişler aynı şeyi yazmak zorunda kalıyor. Peki, bunlar önlenmiyorsa, korunmuyorsa nedir? Bu, açıkça yolsuzluğa devam demektir.

Şimdi, baktığımızda -yüzde 55 oranında- kurumların bir kısmı hiçbir işlem yapmamışlar faaliyetleriyle ilgili. Kurumların bir kısmı yaptıkları faaliyetlerin içeriğini tümüyle yanlış doldurmuşlar, kaynak denilen bir şey belirtmemişler. Denetim değerlendirme raporlarına baktığımızda orada da birçok usulsüzlük var, mali açıdan da.

Sayıştay Başkanı ne diyor? Diyor ki: "Bütçe haksa, Parlamento adına işlem yapılıyorsa, bütçede bir usulsüzlük varsa Parlamento ve halk adına bunun gereğinin yerine getirilmesi lazım." Peki, ne yapılıyor? Herhangi bir işlem yapılmıyor. Neden? Çünkü bunlar hoş görülüyor ve bu sistem devam ettirilsin isteniyor. Peki -ben size bazı örnekler vermek isterim- Sayıştayın yaptığı incelemelerde en çok saptadığı nedir? Hani "Faiz, faiz; faiz düşecek." diyorsunuz ya; faiz 2019'da 112 milyardan şimdi 241 milyara çıkmış, bu kadar artış var ve bu kimin cebinden çıkıyor? Bizim cebimizden çıkıyor. Kur korumalı mevduat, boyuna uzatıyorsunuz, tekrar Plan ve Bütçede uzatılıyor; bu kimden çıkıyor? Tekrar bizden çıkıyor. Sayıştay bu konuda rakamları verdiği hâlde herhangi bir işlem yapılmıyor.

Az önce arkadaşımız tekrar yolsuzluklarla ilgili konuşunca... Ya, kayyumlar bir işgal, bir gasptır. Kayyumlarla ilgili daha önce Sayıştay Başkanı dedi ki: "Üç yıl üst üste yaptığımız denetimlerde kayyumların usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını saptadık." Herhangi bir işlem yapıldı mı? Hayır. Ama Adnan Selçuk Mızraklı, Gültan Kışanak gibi birçok seçilmiş eş başkanımız cezaevine girdi, herhangi bir yolsuzlukla ilgili bir şey saptayamadınız, tümüyle siyasi kararlar içerisinde... Ama sizin hırsızlık yapan, gasbeden, orada oturan kayyumlarla ilgili bir işlem yaptınız mı? Hayır, devam ediyorlar. Ve ne oldu? Her oturan kayyum, yolsuzluğa devam ediyor ve kayyumlara artık atamayla yeni kayyumlar atıyorsunuz çünkü yolsuzluk yapıldığı hâlde bir işlem yapmıyorsunuz.

Bir diğeri, ya, siz Türkiye'yi... Biz, olağanüstü hâlin ne olduğunu biliyoruz, OHAL'in ne olduğunu biliyoruz yani Hâkkari'de, Van'da ikide birde uzatılan süreçleri de biliyoruz, daha önce kaldırdığınız OHAL sisteminden dolayı biliyoruz. Şimdi, Sayıştay raporlarına baksanız, Türkiye bir afet ülkesi, bir olağanüstü hâl ülkesi. Neden? Hiçbir ihale usulüne göre yapılmıyor, hiçbir ihale usulüyle yapılmıyor. İhaleler neye göre yapılıyor? Afet durumuna göre, 21/B'ye göre, OHAL şartlarına göre. Büyük otoyolları, büyük havaalanlarını, bütün yolsuzlukla ilgili şeyleri siz OHAL kurallarına göre yapıyorsunuz ve bunu bir yönetme biçimine dönüştürmüşsünüz. Yönetme biçimine dönüştürdüğünüz her şey, tümüyle cebinizi doldurmak, yolsuzluğu artırmak ve şirketleri beslemek üzerine. Ya, Orman Genel Müdürlüğü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bazı örnekler: Orman Genel Müdürlüğünde denetim yapılmış. Arkadaşlar, sadece geçtiğimiz yıl 640 bin hektar ve son on yılda 6 milyon hektar, 2 Konya büyüklüğünde yeri orman alanından çıkarmışsınız. Ormanların yandığı yetmiyor, orman alanlarını tümüyle talana, ranta dönüştürmüşsünüz. Ya, her yıl elektrik faturalarını ödemekte insanlar zorlanıyor, bu hayat pahalılığında zorlanıyor; Meclise ikide bir diyorsunuz ki: "Elektrik paralarıyla ilgili düzenleme yapacağız." Ama sosyal medyada "Faturalar ödenmiyor..." Nedir? Enerji Piyasası Denetleme Kurulunda AR-GE harcamaları için, araştırma geliştirme için ne yapmışlar biliyor musunuz? Araştırma geliştirme için gereken bütçeyi tüketiciye yansıtmış. Batmanlı, Afyonlu, Sinoplu para verirken bir taraftan da enerjinin araştırması için para veriyor. Ya, bunlar artık gözle görülür, kabul edilebilecek şeyler değil. Sağlıkla ilgili, şehir hastanesinde tüp bebek merkezinde laboratuvar hizmetlerinin parasını bile bunlar veriyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, selamlama için...

BAŞKAN - Selamlama için bir dakika vermiyoruz.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Tamam, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)