GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:11
Tarih:25.10.2022

HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.

Genel Kurul ve değerli halkımız; taşeron çalıştırma, ölüm demek; güvencesiz çalışma, ölüm demek. Daha yakın, bir hafta öncesinde Bartın'da yaşanan şey tam olarak buydu.

Şimdi, AKP iktidarında işçi sınıfı, güvencesiz çalıştırmayla, esnek çalıştırmayla ve çalışma şartlarının ağırlığıyla birlikte işçi cinayetleri toplamına sahip. Şimdi, taşeron çalıştırmaya karşı geliştirilen yoğun eleştiriler karşısında, 24 Aralık 2017'de KHK'yle 1 milyona yakın işçi, kadroya alındı, sözüm ona bir çare üretilmiş oldu. Fakat bunların yarısı, Bakanlıklardakiler 4/D kadrosuna alınırken, belediyede çalışanlarsa belediye iktisadi teşekküllerine dâhil edildiler yani aynı hak ve hukuka sahip olmayarak sözüm ona kadrolaştırıldılar. Fakat aynı dönemlerde kamu sektöründe, belediyelerde kadrolu işçi sayısı azalırken, iktisadi teşekküllere dâhil olan işçiler ise, işçilerin sayısı ise hızla artıyor yani AKP, bir taraftan "Kadrolu yapıyorum." diye politika yaparken, öbür taraftan kadrolu işçi sayısını, kadrolu niteliğe sahip işçi sayısını ise hızla düşürüyor; aslında bütün işçi sınıfını güvencesiz çalıştırmaya mahkûm ediyor.

Şimdi, bu teşekküllere dâhil edilen işçiler, ağır bir mağduriyet içerisindeler. Bunların başında şu geliyor arkadaşlar: Bu işçiler, çok çalışırken aynı zamanda diğer kadrolu işçilerin haklarına sahip değiller, çok çalışıp az kazanan bir statüye sahipler ve bu kadrolu işçiler, yılda bir kere, 4 parçaya eşit, elli iki günlük ilave tediye hakkına sahipken, bu şirket işçileri bu haktan da mahrumlar; şimdi, bu hakkı ısrarla talep ediyorlar.

Yine, belediye şirket işçileri, kadrolu işçiler gibi norm kadroyla istihdam edilmek istiyorlar. Bu konuda, eşit işe eşit ücret, eşit çalışma şartları ve TİS süreci bekliyorlar. Şimdi, bu kadrolu işçiler, 1 milyona yakın kadrolu işçi kadroya geçirilirken de yine bir ayak oyunu gerçekleştiriliyor; bunlar da aslında kadrolu yapılmıyorlar. Bakın, bunlarda uygulanan ayak oyunu şu: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na göre bu insanlar TİS sürecine dâhil edilemiyorlar. Fakat nasıl bir şeye dâhil ediliyorlar? Bunlar Yüksek Hakem Kurulunun insafına bırakılmışlar. Yani bu insanlar, bu işçiler patronla yaptıkları anlaşmada eğer patronun verdiğinden fazla alırlarsa bu fazlayı yine, kamu ödemesi gibi bir ucube kararla karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MURAT ÇEPNİ (Devamla) - Yani burada, TİS süreci de işçilerden çalınmış oluyor.

Tabii, burada, devletin sendikası hâline gelmiş konfederasyonlara da bir çift söz söylemek lazım. Bu sendikalar da işçinin, emekçinin hakkını savunmak yerine patronun ve devletin, iktidarın hakkını savunmakla meşguller.

Evet, yine, bu taşeron çalıştırmayla ilgili şunu net olarak söyleyebiliriz: Devlet bu politikasıyla, bu ayak oyunlarıyla devletin işçisini yaratmaya çalışıyor, tıpkı devletin Alevi'sini, devletin Kürt'ünü, devletin akademisyenini, devletin işçisini yaratmaya çalıştığı gibi. Evet, burada işçi sınıfının yani taşeron çalışma karşısında kadrolu, güvenceli çalışma talebini yükselten işçi sınıfının elbette yan yana gelme ve birlikte eşit, özgür bir çalışma ortamını kurma mücadelesini yükseltmesi gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.