| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 25.10.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
AK PARTİ grup önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Tabii, bu çalışma takvimine ilişkin ancak az önce de bir tartışma vardı bu Sayıştayla ilgili, ben bu konuyu değerlendirmeye çalışacağım. Biliyorsunuz, bundan kısa bir süre önce Sayın Erdoğan'ın bir sözü oldu, bir ifadesi oldu. "Yolsuzlukları azaltmak için çalışma hazırlığı içerisindeyiz." dedi; bu, aslında, baktığınızda, bir itiraf mahiyetinde bir şeydi. Yani yolsuzluk var, biz de yirmi yıldan sonra bunları azaltmak için çalışma yapıyoruz şeklinde bir ifadesi oldu. Genel Başkanımız da bundan bir önceki grup toplantısında milletvekillerimize talimat verdi, yolsuzluklarla ilgili kanun tekliflerini Meclise getirmemizi söyledi ve bunlarla ilgili araştırma komisyonu önergeleri getirmemizi söyledi; zaten biz bunları kısmen yapıyorduk ve bunları şimdi de hızlandırdık. Bugün de bir tane önerge getirdik araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin ve AK PARTİ'ye dedik ki: Eğer Sayın Erdoğan bu sözünde samimiyse ve siz de Sayın Erdoğan'ı destekliyorsanız bizim grup önerimize olumlu oy kullanmanız lazım. Çünkü birtakım iddialar var, bunlar araştırılsın istedik fakat, maalesef, her zaman olduğu gibi, Cumhur İttifakı bizim bu önergemizi reddetti.
Şimdi, Sayıştay meselesi tartışılıyor. Değerli arkadaşlar, biraz şöyle, Sayıştayda neler oluyor diye bir bakalım. Tabii, denetim ve yolsuzlukları önleyecek en önemli kurumlardan bir tanesi Sayıştay, millet adına milletin parasına sahip çıkacak kurum. Sayıştay denetçileri de bu işleri yapmakla görevli olan kişiler. Şimdi, Sayıştaya bundan bir süre önce saraydan bir atama yapıldı biliyorsunuz. Aslında kurum içerisinde liyakat sahibi, yıllarca o kuruma emek vermiş, ehliyetli birçok insan varken Sayın Cumhurbaşkanının takdiri dışarıdan, saraydan birisini oraya göndermek şeklinde oldu. Sayıştay Başkanından ne beklenir? Denetçilerin hakkına sahip çıkması, denetçileri koruması beklenir fakat tam tersi bir gelişme oldu, şu anda Sayıştay denetçileri üzerinde ciddi bir mobbing var değerli arkadaşlar. Sayıştay denetçilerine neredeyse rapor yazdırılmıyor veya Sayıştaya şimdi kurumlar görüş vermiyor. Mesela Dokuz Eylül Üniversitesi Sayıştaya görüş vermekten kaçındı, görüş vermedi fakat Dokuz Eylül Üniversitesine hiçbir şey söylemiyor Sayıştay; tam tersine, gidiyor, denetçiyi sıkıştırıyor.
Son günlerde Ulaştırma Bakanlığını denetleyen grubun başındaki kişi görevinden istifa etti, aslında istifa etmedi, istifa ettirildi. Niye istifa ettirildi? Dik durduğu için. Şunu söyledi oradaki grup başkanı, dedi ki: "Sayıştay denetçilerinin buradaki bulgularını ben taslak rapora yazdırtırım." "Taslak rapora yazdırtamazsın." diye Sayıştay... Bakın, nerede müdahale ediliyor arkadaşlar? İlk rapora, taslak rapora yazılmasına dair müdahale ediliyor. Niye? Bundan önce bu müdahaleler yoktu çünkü bundan önce, iktidarın devam edeceğini düşünüyorlardı. Şimdi "Nasıl olsa iktidar gidiyor, bu hesaplar bize sorulur. Biz bunu taslak rapora yazılmadan önce vaziyet edelim ve taslak rapordan çıkartalım." şeklinde bir müdahale yapılıyor maalesef. Bunun adına da "mutabakat toplantısı" deniliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Devamla) - Şöyle saçma bir şey olabilir mi? Denetleyen denetçi denetlenen kuruma gidecek, onunla bütün bulgular üzerinde mutabık kalacak yani onun açığını bulacak, diyecek ki... O onay vermezse o açığı yazamayacak. Bu şekilde bir "mutabakat toplantısı" adı altında, maalesef, şu anda bir saçmalık var, taslak raporlardan bunlar çıkarılıyor.
Artı ne yapıldı? Filigran sistemi getirildi. Yani şu anda Sayıştay denetçisinin, her bir denetçinin bilgisayarından alınan çıktıyı tespit ediyorlar, sayı veriliyor. "Aman, olur ya, bir tane milletvekiline bir taslak raporu verir." korkusu, endişesiyle, Sayıştay üzerinde bu tür baskı var, mobbing var.
Daha da kötüsü, Sayın Erdoğan Sayıştayın, hem de Sayıştayın 160'ıncı kuruluş yıl dönümünde çıktı, dedi ki: "Sayıştay, denetimini açık arama ve ceza penceresinden yapmamalı." Ya, böyle bir şey olabilir mi? Sayıştayın görevi bu. Bu harcamalar hukuka uygun mu, değil mi diye kurumda denetleme yapması gereken denetçilere diyor ki: "Ceza, açık arama için yapmayın." Şimdi, bu şekilde tabii, açık bir şekilde denetçilere talimat veriliyor. Ne yapacak bu denetçiler? Sohbet mi yapacaklar gidecekleri kurumlarla? Ama biz şunu söylüyoruz: Sayıştay merak etmesin, Sayıştay denetçileri dik durmaya devam etsin, milletin hukukunun, milletin kaynaklarının arkasında olmaya devam etsin; çok az kaldı.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar).