GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: RTÜK üyeliğine, Amasra'da yaşanan maden faciasına ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının açıkladığı destek paketine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:12
Tarih:26.10.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere bu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliği seçimiyle ilgili husus devam ediyor, daha doğrusu seçim yapılamıyor, Adalet ve Kalkınma Partisi bu konuda bir türlü harekete geçmiyor. Şöyle, şimdi meseleyi tekrar bir baştan alalım çünkü kritik tarihler var burada Değerli Başkan.

Şimdi, 1 Temmuz itibarıyla, AK PARTİ'nin bir RTÜK üyesi daha öncesinden ayrılıyor fakat 1 Temmuz itibarıyla RTÜK üyeliği boşalıyor. Kanuna baktığımızda, kanun diyor ki: "Boşalma tarihinde eğer Meclis açıksa bir ay içerisinde seçim yapılır, bu işlem sonuçlandırılır." Normal şartlarda, 1 Ağustos'a kadar bu seçimin yapılması lazım ve bu esnada da bunun önemli bir kısmında da bu seçim yapılmış olsaydı bu RTÜK üyeliği İYİ Partiye geçecekti. Arkadaşlarımızın bildiği gibi, yani RTÜK üyeliklerinde siyasi partilere kontenjan verilmiş, Meclis aritmetiğine göre burada üyelikler belirleniyor. Şimdi, Meclis harekete geçmiyor; 1 Ağustos geçiyor, 1 Ekim geliyor, 1 Ekim geçiyor, ondan sonra hâlâ İYİ Partiye verilmesi gerekiyor İYİ Partinin hakkı olarak, aritmetik onu emrediyor; 11 Ekim tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi bir transfer yapıyor ve o transfer sonrasında bu üyelik -çünkü bunlar küçük rakamlarla, böyle dijitsel şeylerle olduğu için- Adalet ve Kalkınma Partisine geçiyor, geçer geçmez hemen hem RTÜK harekete geçiyor, yazı yazıyor hem de Meclis Başkanlığı harekete geçiyor, isim isteme talebinde bulunuyor fakat daha sonra Sayın Eşref Fakıbaba'nın Adalet ve Kalkınma Partisinden istifa etmesi nedeniyle, bu üyelik tekrar bize geçiyor. Yani aradan geçen dört ay içerisinde, yaklaşık üç buçuk ay bu üyelik hakkı İYİ Partinin oluyor fakat buralarda, buna ilişkin herhangi bir işlemin bugüne kadar yapılmadığını görüyoruz. Ne var? Arada böyle kısa zaman dilimleri var, anlık dilimler var; oraları dikkate alarak, ondan sonra bir işlem yaparak, o araları, o anlık vakitleri dikkate alarak bir işlem yapmaya çalışan bir Meclis Başkanlığı iradesi oluşuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) -Tabii, bunun hukuki olmadığını, biz buna karşı direneceğimizi ifade edince de şimdi iş geldi bu noktaya kadar.

Şimdi, yeni gelişme şu: Bugün sabahleyin Başkanlık Divanında Sayın Meclis Başkanı bu konuyu Divana getiriyor ve Divandan nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde "1 Temmuz itibarıyla olan aritmetik dikkate alınır." diye bir karar çıkartıyorlar; bu zaten hukuki değil, biz buna ilişkin muhalefet şerhimizi yazacağız, buna itiraz edeceğiz, Başkanlık Divanının böyle bir yetkisi de yok zaten. Bir de Sayın Mustafa Şentop'a şunu sormak lazım: Yani, siz bu süreci başlatmazken Divanda konuştunuz mu bunu veya süreci başlattığınız bir an oldu, isim istediniz, o zaman Divanda konuştunuz mu? Konuşmadınız. Yani işine geldiği zaman buna kendisi irade kullanıyor ama işine gelmediği zaman bunu Divana getiriyor. Divanda da zaten karar çıkartma yetkileri var yani zaten orada bir aritmetik olarak sıkıntıları yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Dolayısıyla şimdi, 1 Temmuzun da hangi vaktini alacaksınız; 1 Temmuzun Sabahında İYİ Parti Grubunda bu üyelik ama öğleden sonra efendim bir CHP milletvekilinin CHP'den bağımsıza geçmesi nedeniyle AK PARTİ'ye geçiyor. Yani şimdi, Sayın Başkan, bunu kabul etmek mümkün değil, ya, bu ciddi bir hukuksuzluktur. Bu hukuksuzluğu hiçbir şekilde kabul etme imkânımız yoktur, böyle hukuku eğmek bükmek yani yakışmıyor. Şu Meclisin saygınlığına yakışmıyor, biz bu Meclise Gazi Meclis diyoruz, Gazi Meclisin saygınlığına da yakışmıyor, bu Meclisin Başkanlık Divanına da veya Sayın Başkanına da yakışmıyor. Dolayısıyla bu hak gasbından vazgeçmelerini tavsiye ediyoruz; ayıptır yapılan şey, siyasi nezaketsizliktir ve şunun da bilinmesi gerekir ki: Biz, bu iş düzelinceye kadar, İYİ Partinin hakkı olan RTÜK üyeliği İYİ Partiye teslim edilinceye kadar İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün haklarımızı kullanacağız, bunun da çok net bir şekilde bilinmesi istiyoruz. Dolayısıyla hukuken artık çok açık bir şekilde İYİ Partinin hakkı olan bir şeyi hukuku eğerek bükerek bir yere varmaya çalışmanın da yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tekrar şunu söylüyorum, 1 Temmuzun önemi şu: 1 Temmuz itibarıyla burası boşalıyor ve 1 Temmuz itibarıyla boşaldığı için işlem yapmanın vaktidir, başlangıç vaktidir 1 Temmuz, yoksa 1 Temmuz aritmetiği esas alınır diye hiçbir şey yok. Kanun diyor ki: Seçim yapılırken hâlihazırdaki vakit esas alınır diyor. Yani 1 Temmuzun sabahını esas alsanız İYİ Partide, 16 Temmuzdan ta 11 Ekime kadar olan vakti esas alsanız efendim, bu İYİ Partide. 1 Ekimde Meclis açılmış yani 1 Ekimde Meclis açıldığında bu işlem niye yapılmıyor? Yapılmış olsa İYİ Partide veya işte 5 Ekimde veya 6 Ekimde Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimleri yapılıyor; acil olmayan Anayasa Mahkemesi üyelik seçimini yapıyorsunuz da niye üç ay gecikmiş RTÜK üyeliği seçimi yapılmıyor? O zaman seçim yapılsa yine İYİ Partide. Arada bir transfer, transferle işlem başlatılıyor fakat oyun bozuluyor, Sayın Fakıbaba'nın AK PARTİ'den istifasıyla tekrar İYİ Partiye geçiyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, İYİ Partiye verilmesi gerekirken bu verilmeyip bu sefer Başkanlık Divanına top atılıyor. Bunların hiçbirisini kabul etmek mümkün değildir, bu konuyu biz gündemde tutmaya devam edeceğiz. Dediğim gibi burada bu iş düzelinceye kadar İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün haklarımızı kullanacağımızı da arkadaşlarımızın bilmesi lazım. Yoksa biz İYİ Parti olarak yani Mecliste hep olumlu bir tavır takınmaya çalışıyoruz, işler hızlansın diye uğraşıyoruz, güzel yapılan işlere, elbette yanlışın her zaman karşısında duruyoruz ama bunun düzeltilmesi lazım, bu düzeltilmediği sürece herhangi bir şekilde biz İç Tüzük'ten kaynaklanan bütün haklarımızı kullanırız.

Bir iki küçük gündem maddem daha var Sayın Başkanım müsaade ederseniz.

Şimdi, Amasra'da 41 madencimiz biliyorsunuz hayatını kaybetti, biz bunu bir facia olarak -bir kaza falan değil- nitelendirmiştik. Şimdi 41 aile babasız, evlatsız, eşsiz kaldı. Yaşanan ihmaller ve denetim eksikliği yüzünden 41 ocak söndü fakat aradan geçen on iki günde Amasra maden patlamasında bir kişi dahi gözaltına alınmadı, bir kişi tedbiren bile olsa tutuklanmadı, görevden el çektirme ya da uzaklaştırma yapılmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Adında "Adalet" olan iktidar partisi adaleti patlayan maden ocağı enkazının altında bıraktı, hak arayan aileler mağdur olarak kaldı, delillerin karartılmasına imkân sağlandı. Sanmayın ki bu dosya böylece kapanacak, artık İYİ Parti var. İYİ Parti olarak aziz milletimize ve gözü yaşlı ailelere sözümüz olsun, adalet tesis edilene kadar hem hukuki hem de siyasi olarak konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Son konu olarak da Sayın Başkanım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eşi yaşamını yitirmiş olan kadınlara en az 3 çocuklu olmak şartıyla destek paketi açıkladı, gayet güzel yani destek paketini açıklaması fakat eşi vefat etmiş, 1 çocuğu olan, 2 çocuğu olan kadınlar devlet yardımından yararlanamayacaklar. İktidarın kutuplaştırıp ayrıştırmadığı bir tek çocuk sayısına göre anneler kalmıştı, o da oldu. Sosyal devlet anlayışında bakılması gereken tek husus, ihtiyaç sahibi olmaktır. Kişinin ya da hanenin kime oy verdiği ya da çocuk sayısına bakılmaksızın devletin şefkatli elleri ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza uzanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - İki bin yıllık Türk devlet geleneğimiz tarih boyunca böyle işlemiştir. Saraya çıktığınızdan beri unutmuş olabilirsiniz ama hatırlatmak isterim ki çocuk sayısına göre yardım alamayacak kişiler geçim sıkıntısı çeken, kendisinin ve çocuklarının karnını doyurmaktan başka bir gayesi olmayan insanlardır. İYİ Parti olarak insan hak ve hürriyetlerine yakışmayan bu ayrımı kabul etmiyor Bakanlığın bu konuda vicdana ve sosyal devlet anlayışına uygun bir şekilde gerekli düzenlemeler yapmasını talep ediyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.