GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:12
Tarih:26.10.2022

HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın vekiller; Genel Kurulu ben de selamlıyorum.

Şimdi, bu Meclise her çıktığımızda yani her çıktığımız gün gerçekten bir hak ihlalini dile getirmek zorunda kalıyoruz, bir infiale tanıklık ediyoruz. Bugün sabah da TTB Merkez Konseyi Başkanı Sayın Şebnem Korur Fincancı'nın evinden hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığı haberiyle uyandık ve bununla da yetinilmedi, aslında Sayın Fincancı kendi avukatı aracılığıyla savcılığa gideceğini, ifade vereceğini söylemiş olmasına rağmen evi basıldı ve derdest edildi. Bununla da yetinilmedi sizin o paçavra gazeteleriniz ve yandaş, çukur medyanız dünya kadar haber yaptı, evinde bulunan yasal bandrollü çok sayıda kitabı örgüt dokümanı ilan etti; kendisine Osmanlı'nın askeri olan dedesinden ve babasından kalan kurşunları yani antika olan kurşunları Kaleşnikof kurşunu olarak ilan etti ve bunun üzerinden de bir algı operasyonu yürütülmeye çalışıldı. Hani, siz Osmanlı'ya dayanıyorsunuz ya, Osmanlı'nın torunusunuz ya, işte bugün Osmanlı'nın gerçek torunlarına, hakikati söyleyenlere yaptığınız muamele ortadadır. Ama şunu söyleyelim, uluslararası savaş suçlarını Bosna'da açığa çıkarırken, uluslararası anlamda ödüller alırken alkışlamayı bildiğiniz Sayın Korur Fincancı bu ülkenin yüz akı olan bilim insanlarından biridir. Bugün sırf işinize gelmiyor diye, sırf siz bunları duymak istemiyorsunuz diye bunun üzerini bu gözaltılarla kapatamazsınız, ne basın emekçilerinin ne de bu ülkedeki demokratik kurumların da sesini kısamazsınız.

Gelelim önergemize ve gerekçesine. Şimdi, değerli vekiller, biliyorsunuz, ülkemizde kadına yönelik şiddet AKP'li yıllarda yüzde 1.400 arttı ama son dönemlerde İçişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar veri açıklamayarak aslında kadına yönelik şiddetin üstünü örtmeye ve görünmez kılmaya çalışıyorlar. İçişleri Bakanlığı "Kadına El Kalkamaz" projesi kapsamında programına ilişkin 9 Ekimde açıklama yapmış ve diyorlar ki: "Bir önceki yıla göre verilerimizde, kadına yönelik şiddet, cinayet olaylarında ciddi bir gerileme var." Nedir o ciddi gerileme? Yüzde 9; 226 kadın ölürken, bu yıl 226'dan 206'ya düşmüş yani 20 kadın az öldürülmüş diye kadın cinayetlerinin oranının düştüğünü savunuyor bu İçişleri Bakanı ama bununla da yetinmiyor, 6284 kapsamındaki kadın cinayetlerinin önlenmesi meselesinde şüpheli ölümleri hiçbir şekilde baz almıyor. Oysa ki biz biliyoruz, bu ülkede "İntihar etti." denilen, "Düştü." denilen, "Zehirlendi." denilen birçok kadının yaşamının son bulmasında aslında fail olan erkekler var, aslında bir kadın cinayeti var ve bunların verileri de var ama Bakanlık bütün bunların da üstünü örtüyor. Neden? Çünkü işine gelmiyor, çünkü İçişleri Bakanlığı da yargı da AKP iktidarı da bir erkek devlet aklıyla hareket ediyor ve ne kadınları ne de kadınların sorunlarını umursuyor.

Şimdi size bir iki veri sunmak istiyorum değerli arkadaşlarım. Bakın, Ankara'da, 23 yaşındaki Aleyna Ayas, 12 Temmuz 2022 tarihinde, çalıştığı iş yerinin sahibinin evinin 13'üncü katından şüpheli bir şekilde düşerek ölmüş. Öncesinden eşiyle yaşadığı bir husumet olduğu biliniyor Sayın Aleyna'nın ama buna rağmen dava tutuksuz bir şekilde devam ettiriliyor, olay yerindeki bulgular iyi bir şekilde incelenmiyor.

Sadece ekim ayında, Ekim 2022 ile 17 Ekim 2022 tarihleri arasında... Denizli Pamukkale'de yol kenarında ölü olarak bulunan Afganistanlı Nadia Noori'nin, eşi olan, daha doğrusu eşi de değil, Sabour S. isimli erkek tarafından zehirlenerek öldürüldüğü belirlendi ama ne oldu, bir ilerleme var mı? Hayır, bir ilerleme yok. İlklima Naz Akbörü Samsun Atakum'da sahilde, Hüsniye Keskinbaş Elâzığ Sarıçubuk köyü civarında, çöp toplama merkezi yakınlarında ve kimliği belirlenemeyen bir kadın da Isparta Eğirdir Gölü Limanı civarında, yine kimliği belirlenemeyen bir kadın da Aydın'da ölü olarak bulundu. Bütün bunlar, aslında her biri kadın cinayeti, hepsi şüpheli ölüm ama Bakanlığa sorsanız veriler harika, kadına yönelik şiddet yok, zaten biz de güllük gülistanlık bir ülkede yaşıyoruz denilebilir.

Bir de bu Bakanlığın üzerini örttüğü kadına şiddetin yargı ayağı var ki orası çok daha korkunç. Hani, bu kravat taktıkları için indirim alanları, etiketinde "doktor" yazdığı için, işte "avukat" yazdığı için hâkimlerin "Buyurun Doktor Bey." diye hitap ettiği katilleri çok iyi biliyoruz ama sadece bu da değil. Elimde bir mahkeme kararı var değerli arkadaşlar, size onu ifade edeceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Denizli'de Furkan Zıbıncı, 25 yaşındaki Şebnem Şirin'i 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Zıbıncı hakkında verilen müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı ve kararda Zıbıncı'nın Şirin'i öldürmeyi tasarladığını ortaya koyan bir davranış ve eylemin tespit edilmediğine yer verildi. Bu nedenle sanık hakkında "canavarca his" veya "eziyet çektirme" maddesinden artırım yoluna gidilmediğine karar verildiği de yine kararda geçti. Oysaki ölü muayene ve otopsi tutanağına göre, Şirin'in ölümünün boğaz kısmındaki tek bıçak kesisi sonucu meydana geldiği belliydi.

Gerekçeli kararın altına imza atan yargıya sesleniyoruz: Ya, ortada 11 bıçak yarası var, 11 bıçak yarası. Bir kadının boğazını kesmiş aşağılık katilin birisi ve yargı diyor ki: "Burada hiçbir sorun yok. Burada suçu artırmayı gerektirecek..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Çok önemli olduğu için Sayın Başkan...

BAŞKAN - Genelde ek süre vermiyorum.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - İstirham ediyorum, selamlayıp bitireceğim, önemli bir şey kadın cinayetleri.

BAŞKAN - Grup Başkan Vekillerine ek süre vermedim.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Peki.

Ve siz, sizin yargınız bu, 11 bıçak darbesiyle kadını öldüren katilin cezasını artırmıyor. İşte sizin vesikanız bu değerli arkadaşlar; buraya bakın, kendinizi görürsünüz.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)