GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:13
Tarih:27.10.2022

ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurul saygıyla selamlıyorum.

Teklifin 12'nci maddesi, kamu taşınmazlarının turizm amacıyla kullanımını düzenleyen, bedel ve tahsis koşullarını kapsayan sürenin 28/7/2022 tarihinden 2023 yılına kadar uzatılmasını düzenlemektedir. Sadece bir süre uzatma maddesi olarak görülse bile, bu maddenin altında, her zaman olduğu gibi, rant yatmaktadır. Kamu taşınmazlarının turizm alanında nasıl değerlendirildiğini, kimlere peşkeş çekildiğini, seçim arifesinde sözleşme sürelerinin neden uzatıldığını, yangından mal kaçırır gibi torba kanunların ne için getirildiğini çok iyi biliyoruz. Tek bir neden var, saray ve lüks saltanatı sekiz ay sonra bitecek, önlem almak.

Değerli milletvekilleri, bu saltanat dönemi öyle bir dönem ki milletin maaşına, yastık altındaki kefen parasına dahi göz diken bir anlayışla karşı karşıyayız. Memleket yangın yerine dönmüş, geçinemediği için her gün vatandaşlar isyan ediyor, ekonomi kanser olmuş, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin maaşı erimiş, intihar vakaları artmış, işsizlik tavan yapmış, herkes sorunları kökünden çözecek bir hamle bekliyor; iktidar tedavi diye aspirin yazıyor. Milletin hâli saray iktidarının umurunda bile değil.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de yaşanan krizi il bazında incelemek istersek ne yazık ki memleketim Adana 1'inci sıraya yerleşecektir. Adana'da en az 281 bin vatandaş günlük 47 liradan az parayla geçinmek zorunda. Büyükşehir olmasına rağmen kişi başına düşen gelirde 39 ilin daha gerisinde. Uyuşturucu kullanımında 14 yaşın altına düştü. Cezaevine giren hükümlü sayısında 5'inci sırada. Neredeyse her 2 gençten 1'isi iş bulamıyor. 355 bin emekli açlık sınırında yaşıyor. Suriyelilerin en yoğun olduğu 6'ncı il durumunda, demografik yapımız da her geçen gün bozuluyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, iktidarın Adana'ya şaşı bakmasına rağmen Adanalı hemşehrilerim, geçen sene 99 milyar 235 milyon liralık mal ve hizmet üretimiyle Türkiye'nin toplam millî gelirinin yüzde 2'sini üretti. Türkiye ekonomisine 88 milyar 220 milyon lira doğrudan katkı sağladı.

Memleketim Adana ekonomi için bunları yaparken, saray iktidarı Adana'mız için neler planlıyor, ona bakalım. Adana'nın değerlerini birer birer satmayı, Adana'yı bölmeyi, parçalamayı; Adana'nın ilçelerini başka ile bağlamayı, âdeta Adana'yı yok etmeyi planlıyor. Yolcusu olmayan, uçak kalkmayan, yandaşı zengin etme uğruna yapılmış havaalanlarını açmakla övünen iktidar, 2,5 milyon nüfuslu şehirde yıllık 5,5 milyon uçuş kapasitesi olan Adana Şakirpaşa Havalimanı'nı kapatmak istiyor. Çukurova Havalimanı'nı yapan saray iktidarının yandaş müteahhidi çıkıyor -basının önünde bir de- hadsiz ve pervasız bir şekilde "Daha çok para kazanmam için Şakirpaşa Havalimanı'nın kapatılması gerekir." diyor. İktidarın Grup Başkan Vekili çıkıyor, Adana'nın komşu ili için "Büyümek istiyor, denize yakın yerlere inmek istiyor." açıklamasında bulunuyor. Başka bir ilin AKP'li milletvekili çıkıyor "Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinin Adana'dan ayrılması gerekir." diye âdeta yol gösteriyor. Adana'ya komşu ilin belediye başkanı "Bunu açık ve net söylüyorum, ben boşuna konuşmam, kendi kafamdan da konuşmam, duymadığımı da söylemem; büyükşehir olacağız." diye beyanat veriyor. Bizim bir ilin büyükşehir olmasıyla, büyümek istemesiyle bir derdimiz yok. Bizim derdimiz, Adana'mızın değerlerinin yok edilmesidir.

Türkiye ekonomisine bu kadar katkı sağlamışken, Adana'mıza yapılmak isteneni Cumhuriyet Halk Partililer ve Adanalılar olarak asla kabul etmek istemiyoruz. Bizler her yerde tepkimizi, isyanımızı dile getirirken; doğduğu, büyüdüğü, çoluğunun çocuğunun yaşadığı, iş yaptığı, yıllarını geçirdiği memleketinin yapısı değişirken, değerleri yok edilirken, tüm kazanımları rant uğruna talan edilirken sesini çıkarmayan iktidarın Adanalı siyasetçilerini de vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; halkla arasına saray duvarları çeken, milletin derdiyle dertlenmeyen, ülke kazanımlarını kendi sermayesi hâline getiren her iktidarın yaşadığı kaçınılmaz son mutlaka gerçekleşecek ve bu talan düzeni değişecek diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)