GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:13
Tarih:27.10.2022

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanması iktidarın farklı düşüncelere yönelik düşmanca tutumunun sonucudur. Hakikati, tutuklama ve gözaltı kararlarıyla karartamazsınız. Şebnem Hocanın yanındayız, sözlerinin arkasındayız.

Şimdi, 13'üncü madde kapsamında, fazla ve yersiz ödenen ve geri alınması gereken evde bakım yardımı ödemeleri ile bunlardan doğan faizlerin terkin olunması düzenleniyor. Tabii, bu değişikliğin -küçük bir jest gibi görünse de- aslında engellilerin derdine derman olmayan bir düzenleme olduğunu buradan belirtmek istiyoruz. Çünkü iktidar, engelliyi sisteme yük gören, erişilebilirlik yasasını ha bire öteleyen, eğitim, istihdam, barınma, sağlık ve sosyal yaşamlarındaki tüm ihtiyaçlarını kendinden bir lütuf sayan bu bakış açısına sahipken yapılacak bu tür jestler, yıllardır süregelen 10 milyonu aşan engellinin sorunlarını gizlemeye çalışan kötü bir makyajdan ötesi değildir.

Tabii, maddeye değindikten sonra da değerli milletvekilleri, Cizre'de altında cenazelerin olduğu bir parkta iktidarın kayyumları eliyle müzik ve eğlence festivali düzenleniyor. Buradan peşinen söyleyeyim: Halkımız bu festivale, bu saygısızlığa net bir biçimde karşı çıkıyor ve bu duruma isyan ediyor.

Tabii, uzun zamandır iktidarın gündeminde kültür ve hafıza kırımı konsepti hayata geçirilmiş durumda ama size şunu hatırlatmak isterim: 2016 yılında başlayan sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı süreçte 177 kişinin hayatını kaybettiği, 177 kişinin katledildiği ve Kürt halkının "vahşet bodrumları" olarak nitelendirdiği bu yapıların molozları Cizre Belediyesine atanan kayyum eliyle Dicle Nehri'nin kenarına taşındı ve bu molozlar buraya döküldü. Bu molozların içerisinden defaatle insan uzuvları, ceset parçaları çıktı ama kayyum bu molozların üzerine bir park inşa etti. Dediğimiz gibi, 177 kişinin katledildiği bir alanın molozları parka dönüştürüldü ama 14 kişinin bugün itibarıyla hâlen cenazesi yok ve bu cenazelerin bu moloza gömüldüğüne ilişkin bilgiler ve görgü tanığı ifadeleri var. Ancak dediğimiz gibi, kayyum eliyle burası bir parka dönüştürüldü ve sanki Cizre'de başka alan yokmuş, sanki Cizre'de başka park yokmuş gibi bilinçli bir şekilde bu park tercih edilerek 30 Ekimde bu parkta bir müzik festivali düzenleniyor. Tabii, dediğimiz gibi, vatandaşlarımız, Şırnak halkı, Cizre halkı bu duruma isyan ediyor. Hele hele 14 kişinin cenazesinin bulunmadığı ve bu molozların altında yattığı gibi bilinen bir gerçek varken bilinçli bir şekilde buranın tercih edilmesi asla kabul edilemez. Ki bu cenaze sahiplerinden birisi olan anne Hezni Arslan da tarafımıza ulaştı "Yedi yıldır ben kızımın cenazesini arıyorum ve yedi yıldır ben kızımın cenazesinin bu parkta, oraya dökülen molozların altında olduğunu biliyorum ancak benim cenazemi vermeyenler, kızım Hacer'i bana vermeyenler bugün burada bir festival düzenliyor." diyor ve "Bizden ne istiyorlar?" diye soruyor.

Hakikaten soruyorum değerli milletvekilleri, sayın AKP milletvekilleri: Bu acılı ailelerden ne istiyorsunuz? Artık bu acıya son verilmeliyken maalesef ki bu acılar üzerinden hâlâ bir Kürt düşmanlığı devam ediyor. Dediğim gibi, Kürtlerin değerlerine ve kutsallarına aslında sanatı da alet ederek bir saygısızlık yapılıyor.

Tabii, buradan festivale sponsor olanlara da seslenmek istiyorum. Öyle bir dönem ki cenazelerin olduğu bu alandaki bu molozların üzerinde yapılacak olan bir festivalle aslında en karanlık dönemlerde bile karşılaşmadığımız bir dönemi yaşıyoruz. Kürtler en karanlık dönemlerde bile ölülere saygının olduğunu defaatle gördü ancak AKP iktidarı döneminde artık ölüye de saygısızlık söz konusu.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)