| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2022 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, beni kastetti.
ERKAN AYDIN (Bursa) - "İftira atıyor." dedi ama.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkanım, yalancılıkla suçladı.
BAŞKAN - Sayın İpekyüz, buyurun...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, "yalan belgeyi gösteren" dedi.
BAŞKAN - Sayın Yavuzyılmaz, oturun yerinize.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, niye söz hakkı vermiyorsunuz, niye sansürlüyorsunuz?
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Deniz Yavuzyılmaz, zor mu oldu, zor?
BAŞKAN - Sayın İpekyüz, buyurun...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sözleri bağlamından kopardı; ben, ikinci ihale değil, birinci ihaledeki sorumluluğunuzdan bahsediyorum.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Zor oluyor, zor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, sözlerimi bağlamından kopardı.
BAŞKAN - Sayın Yavuzyılmaz, oturun yerinize.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yani iftiraya "İftira." demek bile size zor oluyor.
BURHAN ÇAKIR (Erzincan) - Bal gibi iftira yani bunu bilmiyor musunuz?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya "Yalan söylüyor." dediniz.
BAŞKAN - Yerlerinize oturur musunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, sözümü bağlamından kopardı.
BAŞKAN - Yerinize oturur musunuz Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu işin üzerindeki şaibeyi siz devam ettiriyorsunuz Meclis Başkan Vekili olarak.
BURHAN ÇAKIR (Erzincan) - Ne alaka ya!
BAŞKAN - Sayın İpekyüz, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bak, görüyorsun değil mi?
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Deniz Yavuzyılmaz, yarın ben de sana yazacağım, "Deniz Yavuzyılmaz'a para vereceğim." diye yazıp göndereceğim. Bir işe yarar mı? Kendi kendinize işler...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, anlatıyoruz, sadece o değil, onun dışında neler var neler.
BAŞKAN - Arkadaşlar, hatip kürsüde.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hatip kürsüdeyse sizin hatanız, vermediniz sözü.
BAŞKAN - Nasıl yöneteceğimi siz mi öğreteceksiniz bana! Böyle bir şey var mı! Üsluba bakar mısınız!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Azarlayamazsınız siz beni! Siz beni azarlayamazsınız! Milletvekilliyle konuşurken dikkatli olun, üslubunuza dikkat edin!
ERKAN AYDIN (Bursa) - Ya, Sayın Başkan...
BAŞKAN - Nasıl yapacağımı siz mi öğreteceksiniz! Meclisi nasıl yöneteceğime siz mi ayar vereceksiniz!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben sizin çocuğunuz muyum ya! Kendi çocuğunuzu bile azarlayamazsınız.
BAŞKAN - Geçin yerinize Sayın Milletvekili, geçin.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Otur sıfır, otur sıfır!
ERKAN AYDIN (Bursa) - Bakın, Sayın Başkan, deminden beri hakaret ediyor. Burada bu üsluba izin veriyorsunuz, Meclisin işleyişini bozuyorsunuz.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, bakın, bu üslup üslup değil, bunu kabul etmiyoruz; böyle bir üslup olmaz.
BAŞKAN - Sayın Sertel, lütfen oturun yerinize.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, böyle bir üslup olmaz! Böyle bir üslup olmaz Sayın Başkan! Biz böyle bir üslubu kabul etmiyoruz!
BAŞKAN - Bakın, Sayın Sertel, hatip kürsüde, lütfen...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Yalancılıkla suçluyor Sayın Başkan, yalancılıkla suçluyor. Olmaz Sayın Başkan!
ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, burada şimdiye kadar...
BAŞKAN - Erkan Bey, lütfen...
ERKAN AYDIN (Bursa) - Tamam, hatip konuşsun sonra şey yapalım.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Söz hakkını vereceksiniz, böyle olur mu!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kendi iç işleyişinizden çıkmış o belge.
BAŞKAN - Buyurun Sayın İpekyüz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
IV. Murat döneminde Koçi Bey, IV. Murat'a şöyle bir şey söylüyor risalesinde: "Rüşvet herhangi bir devlette meydana çıkar, aşikâr olursa o devlet harap olur, yıkılır, tarihi ters döner."
Yıl 2002, Adalet ve Kalkınma Partisi seçimlere giderken "3Y" diye tanımladığı... "Yolsuzluk olmayacak." "Yasak olmayacak." "Yoksulluk olmayacak." Yıl 2022, TÜGVA'nın kongresinde Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı konuşuyor, yirmi yıl geçmiş ve ne diyor: "Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi hallederiz; şu an itibarıyla bunun hazırlığı içerisindeyiz." "..."(*) Yirmi yıldır ne yapıyordunuz? Yirmi yıldır bitirdiniz, tükettiniz ve yolsuzluğu yola dönüştürdünüz; yolsuzluk yola dönüştü. Neden? Ya, şimdi, bakıyorsunuz uluslararası kurumlara, Uluslararası Şeffaflık Örgütü diyor ki: "Türkiye giderek yolsuzlukta 1'inci sıraya yükseliyor." Neden? Türkiye, artık, giderek demokrasiden, insan haklarından uzaklaştıkça, krizi arttıkça yolsuzluğu artıyor. Peki, herhangi bir soruşturma var mı? Yok.
Bir diğeri "gri liste" denilen "teröre destek olan ülkeler" denilen listede -kara parada- Türkiye listeden çıkamıyor. Neden? Rüşvet, yolsuzluk ve bu tür pis işler tümüyle uygulandığı için. Türkiye sıralamada onar onar düşüyor -Şeffaflık Endeksi'ne göre- tümüyle yolsuzlukla baş başa kaldığı için.
Peki, siyasetçilere güven nasıl? Ya, 10 bin dolarla ilgili soru soruldu, Bakan dedi "İsim vereceğim." hâlâ vermedi. Normalde sizlerin bu konuda bir çaba harcaması lazımdı. Ruhsar Pekcan döneminde -bakan koltuğunda oturuyordu- eşiyle yaptığı tezgâh açığa çıktı, bir tane soruşturma açmadınız. Nasıl ki işkenceyle ilgili cezasızlık muamelesi yapıyorsanız... Sizlerle ilgili herhangi bir işlem yapmıyorsunuz. Ya, milletvekilinin eşi, yakını, kardeşi Sermaye Piyasası Kurulu eski Başkanı 150 milyon dolara yat kiralamış. Nedense "yerli, millî" diyorsunuz, rüşvete gelince hepsi dolar; hepsi dolar ve milyonlarla ifade edilen.
Bir diğeri, ya, geldiğiniz aşamada siz rüşveti bir tezgâha dönüştürmüşsünüz. Bir de yaptığınız nedir? Rüşveti araştırmak, rüşveti haber yapmak, rüşveti medyada paylaşmak yasak. Ve en çok engel çıkardığınız... Google'a girdiğinizde, bir AKP'li üyeyle ilgili yolsuzluk sorduğunuzda çıkmıyor. Bir diğer yolsuzluk örneğini size söyleyeyim: Kayyumlar. Kayyumlar artık... Batman'da, Hakkâri'de, Mardin'de, Diyarbakır'da "kayyum" dediğinizde yolsuzluk akla geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız sözlerinizi.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Tümüyle ispatlı, nasıl ispatlı? Sayıştay bunu raporla çıkardı. Siz Mardin kayyumu dediğinizde... Ya Ahmet Türk devrettiğinde para vardı, Ahmet Türk ikinci kez gittiğinde, oturduğunda maaş ödeyecek para yoktu; Mardin kayyumunun yaptığı yolsuzluklar artık ortada. Diyarbakır'ı da baklavası, fıstığı, kayyumun şatafatıyla beraber bir usule dönüştürdünüz. Şimdi, Yüksekova Belediyesi... Yüksekova Belediyesinin normalde aylık geliri 4 milyon, İller Bankasından 608 milyon borç alıyor, diyor ki: "Nüfusumuz 500 bin, ayda 5 milyon gelirimiz var sudan." Ya "..."(*) bu kadar da atılır mı, bu kadar da üfürülür mü? Cizre'de 3 kayyum değişmiş, 3 kayyumla beraber 73 milyon yolsuzluk var, bir köprüye 6 ayak yapamıyorsunuz; ya bu ayak, ayak değil, gidiştir. Ama asıl bilinmesi gereken şudur: Çözüm meselesinde yolsuzluk yoktur, barış meselesinde yolsuzluk yoktur, diyalog meselesinde yolsuzluk yoktur, demokraside yolsuzluk yoktur.
Hepinize saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)