GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:15
Tarih:02.11.2022

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Genel Kurulu selamlıyorum.

Ben Kürtçe üzerine konuşacağım. Geçen hafta İsviçre'de, değerli milletvekilleri, İsviçre Bern Parlamentosunda bir karar alındı. İsviçre'yi herkes bilir, İsviçre Konfederasyonu Federal Anayasası'nda 4 tane resmî dil vardır; Almanca, Fransızca, İtalyanca, Romanşça ama her kantonun kendine göre de kendi iç yasaları vardır. İsviçre Bern Meclisi 12 dilde bilgilendirme yapar. Geçen hafta kimi kurumların başvurusuyla bir dil daha eklendi, bu dilin adı Kürtçe. Bern Parlamentosunda, Bern Kantonu Parlamentosunda bilgilendirme yapılacak olan dillerden biri de Kürtçe. Burada ne yazılıyor? Türkiye Büyük Millet Meclisinde, milyonlarca nüfusu olan bir halk gerçekliğinin diline, bilinmeyen veya "X" dili yazılıyor. İsviçre herhâlde bölünmemiştir. Bölünme iddiasıyla, bölünme paranoyasıyla, Kürt ve Kürtçe düşmanlığı anlayışı burada kurumsallaşmıştır. Bu Mecliste de Kürtçe konuşulabilir, koridorlarda bilgilendirme Kürtçe yapılabilir. Bu daha da artırır bazı şeyleri, insani değerleri daha da büyütür ama maalesef...

Bakınız, geçen ay ben bir araştırma önergesi verdim Meclis Başkanlığına, burada. 2020'de Kürtçeyle ilgili araştırma önergesinin aynısını vermişim Kürtçe üzerindeki baskı, şiddet veya durumunun araştırılmasına dönük. 2020'de kabul etmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisinin internet sitesinde mevcuttur. Aynısını geçen ay da verdik, 2022; Meclis Başkanlığı kaba ve yaralayıcı olduğu için reddetmiş araştırma önergemizi. AKP'deki bu dalgalanmaya yetişmek mümkün değil; Kürt düşmanlığına, Kürtçe düşmanlığına yetişmek mümkün değil. Neye göre? Şu an açın, bakın, Meclisin sitesinde bu araştırma önergesinin aynısı var ama 2022'de, geçen ay verdiğimiz önerge Meclis Başkanlığını yaralamış, incitmiş; Kürt dili, Kürtçe dili de kendisine kaba gelmiş. Bu kardeşlik palavralarından vazgeçin. Burada tabii ki sözüm, AKP içerisinde bulunan Kürt olmayıp da Kürt kökenli olan vekillere de, Meclis Başkanınıza, partinizden seçilen Meclis Başkanına bir sorun, acaba bu konu sizi rahatsız etmiyor mu? Sizi rahatsız etmesi lazım. Bu, bir.

İki, 22 Şubatta partimizin kongresi gerçekleştirildi, birçok ilden bu kongreye katılım oldu, Hatay'dan da üyelerimiz, bu partinin sempatizanları geldi kongreye. Orada, araçta gelirken bir genç canlı yayın yapıyor, sosyal medya üzerinden canlı yayın yapıyor. Kürtçe şarkılar söyleniyor, böyle zılgıtlar çekiliyor, eğlenceli bir şekilde 22 Şubattaki kongremize geliyorlar. Hakkında dava açılıyor arkadaşlar, Kürtçe şarkıyı sosyal medyada yayınlamış, örgüt propagandası yapmış; iki yıl ceza vermişler, bunu sosyal medya aracılığıyla da paylaştığı için yarı oranında arttırmışlar; üç yıl. Bunu nasıl kabul edeceğiz biz? Bu Kürtçe düşmanlığı karşısında, daha geçenlerde -örgüt propagandası; ucu açık, örgüt üyeliği; ucu açık, ansızın birinize mal olabilir- Cumhurbaşkanı kürsüde söyledi, 10 çocuğu olan ya da 5 çocuğu olanları PKK'li olmakla itham etti. Yani 5 çocuğu olan, 10 çocuğu olan, 15 çocuğu ben bilmiyorum, bölgede de geziyoruz, 15 çocuk biraz çok istisna bir durum. Şimdi, derin bir Kürt düşmanlığı, Kürtçe düşmanlığı vardır hafızalara işlenmiş, her tarafa yansıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bir cumhurbaşkanı bunu söylüyor, bunu tabii ki kabul etmiyoruz.

"..."(*) sloganı dünyada büyük bir enternasyonal slogan hâline geldi. İran faşizmine karşı, İran zulmüne karşı "..."(*) sloganıyla insanlar alanlara çıkıyor, özgürlüğü savunuyor, karanlığa karşı, şiddete karşı, baskıya karşı otoriterleşmeye karşı özgür yaşamı savunuyor, biz de özgür yaşamı savunmaya devam edeceğiz. "..."(*) (HDP sıralarından alkışlar)