| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 03.11.2022 |
HDP GRUBU ADINA MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, verilen önergedeki talepler oldukça önemli fakat yetersiz çünkü çözüm bu değil. Çözüm, usta öğretmenlerin ücretlerini artırmak değil; çözüm, onların özlük haklarını iyileştirmek de değil; çözüm, bir bütün olarak eğitimdeki özelleştirme politikalarına son vermek; çözüm, bir bütün olarak "kadrolu" "kadrosuz" diye geçen bu usta öğretmenlerin tamamının, ücretli öğretmenlerin ve bütün eğitim kadrosunun kadroya alınarak normal memur haklarına kavuşmasını sağlamak. Maaşlarının artırılması önemli ama bizim esas yapmamız gereken şu: Ek ders ücretlerini ortadan kaldırmak gerekiyor, ek dersin kendisi ortadan kaldırılmalı. Öğretmenlerin maaşı insanca yaşayacakları, onurluca yaşayacakları bir yere getirilmeli, ders saatleri azaltılmalı ve açığa çıkan bütün o kadro, atanmayan öğretmenlerle doldurulmalıdır. Bilimsel eğitim belli sınırlar içinde verilebilir; otuz saat, kırk saat insanları derse koyarak bilimsel eğitim veremezsiniz. Ne yazık ki "neoliberal politikalar" denilen, AKP'nin yirmi yıllık siyaseti kamuda bir yıkıma yol açtı. Doktorlar tüccar hâline getirildi, hasta başına ücret alıyorlar ve öğretmenler, aldıkları maaşla geçinemedikleri için özel ders ek ders almak zorunda kalıyorlar. Ücretli öğretmenler, az önce söylediler, ben okullarda gördüm, bakın rakam vereyim size otuz saat karşılığı 4.800 lira alıyor. Kadrolu bir öğretmen -ben emekli öğretmenim- on beş saat karşılığında bu ücretin 2 katını alıyor, bu kadar büyük bir ayrımcılık. Aynı işi yapıyorlar, aynı okulda çalışıyorlar; birinin hiçbir hakkı yok, müdürün iki dudağına sıkışmış, öbürünün hakları var ama öbürü de ek ders almak için uğraşıyor. Çözüm çok basit: Bir, bütün maaşları artırın, insanca yaşayacak hâle getirin, ders sayılarını azaltın, ücretli öğretmenleri kadroya alın, açığa çıkan bütün boşluğu da atanmamış öğretmenlerle doldurun. İki, öğretmenlerin özlük haklarını düzeltin, okul idarelerine ve yönetimine katılmasının imkânlarını yaratın. Üç, özel okulları kamulaştırın, yoksul halkın çocuklarına açın, özel eğitimin kendisini bitirelim ve sınav sistemlerini ortadan kaldıran bir eğitim sistemine gelelim. Son olarak da bütün kamuda bu uygulamaları, madem bütçe dönemindeyiz, madem bol keseden dağıtmaya hazırsınız, buradan yürütelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, dün Sultanbeyli'de özel bir bakımevinde kalan 31 yaşındaki otistik Oğuz Sercan Şevker hayatını kaybetti. İstanbul'da bu 3'üncü vaka. Geçtiğimiz ay Büyükçekmece'de benzer bir şey yaşandı. Ben dün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gittim, büyük bir pembe tablo çizmişti ama otistiklerin, özellikle de yetişkin otistiklerin sorunları devasa bir şekilde devam ediyor. Şiddet, bu özel eğitim kurumlarında ne yazık ki doğal bir davranış tarzı hâline gelmiş durumda çocuklara karşı. Ve bu kayıp, bu çocuğun hayatını kaybetmesi otistik çocuğu olan, yetişkin çocuğa sahip olan binlerce ailenin düşlerini karartmaya yetiyor. Herkes biliyor ki bu ülkede aileler çocuklarının kendinden önce ölmesini bekliyor. Ben diyorum ki bunu durduralım, otizm için gerekli bütün adımları atalım. (HDP sıralarından alkışlar)