| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 03.11.2022 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasa görüşmelerinde geniş kitlelerin beklediği maddeler ne yazık ki yer almıyor; özellikle emeklilikte yaşa takılanlar, taşeron firmada kalanlar, çırak ve stajyerlerin sorunlarıyla ilgili kanun teklifleri gelmiyor. Bunun yanı sıra ülkemizde binlerce işçi, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kadroya alınacağı söylenmesine rağmen alınmadı, kadro dışı kaldı. Bunların başında hastane bilgi işlemcileri, kamuda kiralık araç şoförleri ya da görüntüleme merkezi çalışanları, tarımda, ulaştırmada çalışanlar var; örneğin, Karayollarında 14 bin, PTT'de 17 bin, Devlet Demiryollarında 5 bin, Bakan yanıtlarında yer aldığı biçimde kadroya alınmayanlar hâlihazırda kadro bekliyorlar. Keza bunların yanı sıra bakanlıkların dışında kamu iktisadi teşekküllerinde de kadroya alınmayanlar var. Bir de "Kadroya alındık." deyip de hakları verilmeyenler var. Belediye şirket işçileri, kendilerine, belediyeyle ilgili kurulan şirkete alındı, belediye kadrosuna alınmadıkları için büyük mağduriyet yaşıyorlar; özlük hakları verilmedi, tayin hakkı yok, güvenceleri olsa da gelir düzeyleri artırılmadı, asıl işi yapıyorlar ama oradan da aldıkları ücretlerle mutlu değiller. Bu 500 bine yakın belediye işçisi arkadaşlarımızın mutlak surette belediye kadrolarına alınması şart.
Ayrıca, yıllardır yardımcı zabıta olarak çalışan ya da itfaiyede aynı konumda olanlar bulunuyor. Bu kardeşlerimiz zabıta yani 657'ye tabi memur olan zabıtayla aynı işi yapıyorlar. Onları gönderiyorsunuz, denetime çıkıyorlar, yıkımla ilgili sorumlulukları var, hiçbir güvenceleri yok, üstlerine giydirilen zabıta üniformasının dışında ne yazık ki işçi statüsündeler. Bu arkadaşlara, Türkiye genelinde, ciddi anlamda haksızlık yapılıyor. Hadi belediyedeki geçici işçileri, mevsimlik işçileri görmezden gelip onları kenara ittiniz ama zabıta da görünmez değil ki kardeşim, her gün zabıta gözünüzün önünde. O insanların mağduriyetinin ortadan kaldırılması lazım. Bu bağlamda zabıtada, yardımcı zabıta tanımıyla işçi statüsünde çalışan tüm zabıtalara bir an önce kadro hakları verilmeli. Onlar da asıl işi yapıyorlar, belediyenin bütün çalışmalarında yer alıyorlar ama kadroları yok; İçişleri Bakanlığı tarafından zabıta memurlarının kadroları verildiğinde kadro açığı olmadığı için de ne yazık ki bugüne kadar o arkadaşlarımızın sorunlarına kulak tıkandı.
Düşünebiliyor musunuz 657'ye tabi bir zabıta memuru ile belediyede şirket işçisi olan zabıta memuru aynı görevi yapıyorlar, aynı denetime gidiyorlar, çarşıdalar, pazardalar, yıkımdalar, ruhsattalar, kontroldeler ama hakka geldiğiniz zaman onların hakkını vermiyorsunuz. Böyle bir mantıkla bu olaylara yaklaşmak ayrımcı bir zihniyetin ta kendisidir. O anlamda yardımcı zabıta statüsünde olanların bir an önce zabıta kadrolarına alınması, bu anlamda mağduriyetlerin giderilmesi lazım.
Arkadaşlar, taşeronda işçi çalıştırmak ve bunları da kamuda kadroya almamak bir modern kölelik anlayışını kabullenmektir. Sosyal devlet anlayışıyla... Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. O nedenle taşeronda olan -hangi kurumda olsa- tüm arkadaşlarımızın mutlak suretle çalıştıkları kurum kadrolarına bir an önce geçişlerini sağlayacak kanun maddesi buraya getirilsin, tüm partiler olarak destek verelim ve bu mağduriyetleri sonlandıralım.
Ekonomik kriz her kesimi vuruyor, intiharlar artıyor; yokluk, yoksulluk yaygınlaşıyor. Çalışanlar huzursuz. Her gün farklı bir kesimden ziyaretimize gelenler kendi mağduriyetlerini bizlere naklediyorlar; bunları, iktidar milletvekillerinden duyduğunuzu sanıyorum ama Türkiye'de yirmi yılda öyle bir iklim yaratıldı ki çalışma yaşamı içinde olanların hakları verilmek yerine hakları budandı, sıkıntılar katlandı. Emeklilikte yaşa takılanlar başta olmak üzere her kesimin yaratılan sorunlarına çözüm üretilmelidir. Aylık bağlama oranı katsayısı yüzde 75'ten yüzde 30'a düşürülerek onun da altında ücretlerle emekli olanların da yaşadığı mağduriyetler bulunmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bu nedenle, intibak düzenlemesi mutlak suretle yapılmalıdır. 2000 öncesi emekli ile 2000 sonrası emekli arasındaki maaş farkı nedeniyle emekliler çarşıya, pazara -2000 sonrası- gidemez duruma düşürülmüştür. Bunun için de intibak düzenlemesi sağlanmalı, en düşük emekli aylığı asgari ücret olmalı. Aylık bağlama oranında gerekli düzenlemeler sağlanarak emekli olanların da yaşayacakları bir ücreti onlara vermemiz bir gerekliliktir, vicdani sorumluluktur.
Bu anlamda, yüce Meclisi bu bağlamda yapılacak kanun tekliflerini görüşüp bir an önce de yasalaştırmak için göreve davet ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)