| Konu: | DİLOVASI'NDA BULUNAN KÖMÜRCÜLER İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ'NİN SEBEP OLDUĞU ÇEVRE KİRLİLİĞİ HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 05.03.2013 |
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi ve tutuklu tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
"Dilovası" denince, "kanser" akla geliyor. Buradaki kanser oranı Türkiye ortalamasının yaklaşık 2,5-3 katı. Benim tespitim değil. Merak edeni varsa Sağlık Bakanlığı yayınlarından bununla ilgili kitap verebilirim.
1980'li yıllardan itibaren bu bölgede plansız ve kontrolsüz yapılan sanayileşme ve beraberindeki çarpık kentleşme sonucu bu felaket hazırlanmış oldu. Yaşanan çevre kirliliğine ne yazıktır ki insan ölümlerine neden oluncaya kadar tedbir almak hiç kimsenin aklına gelmedi.
Bu çerçevede, 2006 yılında Meclis araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon yaptığı araştırmada 29 maddelik tedbirlerin alınmasına karar kıldı. Vaktimin sınırlı oluşu nedeniyle bu 29 maddeyi ifade etmemin gereği yok ama komisyon raporunun özü şu: "Bu bölge sanayiye doymuştur. Yeni sanayi ve kapasite artışı olmayacaktır. Mevcut sanayi de yeni teknolojilerini kullanarak daha derli toplu olacaktır." Ancak hiç kimse sözünde durmadı.
Asıl üzücü olan, sizin Hükûmetinizin de birinci derecede sorumlu bulduğu olay da şu: 2006 yılında, komisyon raporuna rağmen, bu tarihten itibaren Dilovası'nın kuzeyinde, yerleşim hattının kuzeyinde 4 tane yeni organize sanayi bölgesi ihdas ettiniz. Bu yetmiyormuş gibi, hemen bunlar ile yerleşim yerleri arasında yaklaşık 500 metrelik alan içerisine katı atık deposu ve Kömürcüler İhtisas OSB kurulmasına izin verdiniz. Bu Kömürcüler İhtisas OSB'de, kömür eleme, kırma, yıkama, paketleme, briketleme işlemi yapılmaktadır. Şimdi, soruyorum size değerli milletvekilleri: Böyle bir ortamda tozun olmaması mümkün mü? Dilovası'nın basık havası yetmiyormuş gibi, Türkiye'nin kimya ve boya sanayisinin yüzde 30'u bu bölgede değilmiş gibi, Türkiye'deki ağır metal sanayisinin yüzde 33'ünün bu bölgede olmadığı varsayılmış gibi, yetmiyor, TEM ve E5'ten günde ortalama, 120 bin arabanın geçtiği bu hava kirliliğinin yanına bir de bu vatandaşları kömür tozuna mahkûm ettiniz.
Bakın, bu Kömürcüler OSB 2003 yılında kâğıt üzerinde kurulmasına rağmen 2010 yılana kadar herhangi bir işlem yapılmıyor. Gerekçesi? Mahallî çevre komisyonu toplanıyor, her defasında, bölgenin yanlış seçildiği, yerleşim alanının kuzeyinde kalan yer olduğu ve Dilovası'nın hava sirkülasyonunun tek kuzeyden değişebileceği raporunun verilmesine rağmen, ne yazıktır ki 2010 yılından itibaren bu bölgede ısrarla, yetkililer, Kömürcüler OSB kurulmasına karar veriliyor, anlamış değilim. Üstüne üstlük, Kömürcüler İhtisas OSB, ek-1'de ÇED raporlarına göre ÇED alması gerekirken Valiliğin vermiş olduğu "ÇED gerekli değildir." raporu da düşündürücüdür. Sayın Bakanım buradadır, takip edip konuyu araştırabilir, eğer araştırmakta sıkıntı çekiyorsa bunun bir mahkeme kararını kendisine sunarım.
Geçen hafta, sivil toplum kuruluşları ve Dilovası'ndaki muhtarlar bana ziyarete geldiler. Muhtemelen iktidar partisi milletvekillerine de gitmişlerdir. Talepleri şu, diyorlar ki: "Biz dışarıya çıkamıyoruz değerli milletvekilim. Çamaşır asamıyoruz, penceremizi açamıyoruz. Çocuklarımız sokaklarda, parklarda oynama olanağından yoksunlar. Talebimiz şu: Kömürcüler OSB'nin yeri yanlış, lütfen, bu yerin bir an önce değiştirilmesi lazım. Bu kadar zor mu? Bu bir farz mı?" diyorlar. Bir yılda bu kömürcüler OSB'ye, Dilovası'nın için de kullanılarak yaklaşık 10 milyon ton kömür girip çıkacak. 10 milyon ton kömür taşınırken kamyonların çıkaracağı gürültüyü, tozu ve branda kullanmadan yapılacak işlemi siz düşünün. Tozun olmamasını düşünmek mümkün değil.
Yetkililerle dönem dönem bir araya geldiğimizde diyoruz ki: "İnsan sağlığını olumsuz etkilelen bir fabrika veya bir iş yeri varsa bunu sonlandıralım; burayı gerekiyorsa cezalandıralım, kapatalım." Ama nedense Kömürcüler İhtisas OSB'nin yerinden vazgeçilmiyor.
Dilovası halkının talebi şu: "Biz Anayasa'dan kaynaklanan insanca yaşam hakkını istiyoruz, nefes almak istiyoruz, çocuklarımızın yarınlarına sahip çıkmak istiyoruz." Sizce bu istekler çok mu?
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)