| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2022 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, biz katliamlardan gelen bir inancın mensuplarıyız. Kerbelâlardan, Koçgirilerden, Dersimlerden, Sivaslardan, Maraşlardan, Malatyalardan, Çorumlardan, Gazilerden çıkarak bugünlere geldik. Yıl 2022, 21'inci yüzyıldayız ve bizim biat etmediğimiz Kerbelâ'daki Yezit, bizim biat etmediğimiz Yavuz, bizim biat etmediğimiz Selçuklu, bizim biat etmediğimiz, ser verip sır vermediğimiz Osmanlı bizim inancımızı bitiremedi, bizi asimile edemedi. Biz, gün geldi, çadırlarda cemimizi yaptık; gün geldi, kulaktan kulağa inancımızı fısıldadık; gün geldi, annelerimiz bize çocukken, daha küçücükken "Bak, biz Alevi'yiz ama sakın bunu okulda söyleme." diye tembihlediler; biz yatılı okullarda zorunlu oruç tuttuk; biz zorunlu din derslerinde namaz kılmak zorunda bırakıldık; yetmedi, tekke ve zaviye kanunları çıktı ve bizim inanç dergâhlarımız -Hacı Bektaş Dergâhı başta olmak üzere- gasbedildi; inanç önderlerimiz, ulularımız, pirlerimiz, rayberlerimiz, analarımız tutuklandı, yasaklandı ve bize, Kızılbaşlığı bütün Türkiye halklarına "kötü" diye anlattınız, "Kızılbaş'ın elinden ekmek yenmez." dediniz, "Kızılbaş'tır, kız verilmez, kız alınmaz." dediniz; her yerde bizi mimlediniz, her yerde ötekileştirdiniz ama yine de size yetmedi. Ve bugün, yirmi yıl sonra, 7 tane Alevi çalıştayından sonra, 7 defa gelip Alevilere "Ya, biz sizin sorununuzu çözeceğiz." dedikten sonra geldiğiniz yer neresi? Geldiğiniz yer, Alevilerin cemevlerini ibadethane olarak dahi tanımadan elektriğini, suyunu ödemek üzerine.
Peki, kime sordunuz? Biz, Aleviler metropollere gittiğimizde cenazelerimizi yıkayacak yerimiz yoktu; camiler çoğu zaman cenazelerimizi yıkamayı kabul etmiyordu; cenaze erkânlarımızı yapacak mekânlarımız yoktu. Örgütlendik, imece usulüyle cemevlerimizi yaptık; örgütlendik, dedelerimiz, analarımız bizi yeniden o büyük kentlerde inancımızla buluşturdular ama şimdi siz diyorsunuz ki: "Hayır, öyle olmaz, cemevi yapacaksan bana soracaksın." Sen kimsin? Kimsiniz siz? Sizin hangi mülki idare amirinize soracağız? Mesela, Nazımiye'deki cemevini uzun namlulu silahlarla basan kaymakamınız mı izin verecek bizim cemevi yapıp yapmayacağımıza? Yoksa haddini bilmeden bir cemevine gidip dedenin postuna oturan anlayışınız mı bize izin verecek? Cemevine "cümbüşevi" diyen aklınız mı bize izin verecek? Siz kimsiniz ya, siz kimsiniz? Yıllarca bizi asimile etmeye çalıştınız, yıllarca bizi inancımızdan soğutmaya çalıştınız, şimdi de inancımızı tarif ediyorsunuz. Hangi hakla, hangi hakla? Siz bir Aleviden duydunuz mu "Sünnilik şöyledir." diye "Müslümanlık böyledir." diye? "Hristiyanlık böyledir." diye duydunuz mu? Bize ne ya, biz 72 millete bir nazarla bakarız. Onun için, siz bugün getirdiğiniz bu düzenlemeyle tarihin en kara sayfasına geçtiniz. Siz Yavuz'u bile arattınız, Yavuz'u çünkü sizin iktidarınız köprü yaptı, nazire olsun diye de "Yavuz" verdi adını ya. Bu ülkede "Yavuz"u Aleviler küfür diye kullanır ya, küfür diye kullanır. 40 bin Alevinin celladıdır sizin "Yavuz" dediğiniz, 40 bin Aleviyi kesmiştir, katletmiştir ama o 40 bin Alevi katledilmesine rağmen biat etmemiştir. "Ferman padişahınsa dağlar bizimdir." demiş, biz de bugün diyoruz: Ferman AKP'ninse direniş bizimdir; ferman MHP'ninse direniş bizimdir. İnancımızı, kültürümüzü, itikadımızı, yolumuzu ölümüne savunacağız, ölümüne. Tıpkı Kerbelâ'da Hazreti Hüseyin'in durduğu gibi, tıpkı Kerbelâ'da Zeynep Ana'nın direndiği gibi direneceğiz size karşı. Sanmayın ki teslim olacağız, sanmayın ki boyun bükeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Asla, asla geri adım atmayacağız. Bu ülkede tek bir Alevi çocuğu da olsa, tek bir ocak evladı da olsa o ocak tütecek, o yol yürünecek. Biz yola ikrar vermiş insanlarız, yolumuzdan dönmeyiz ne sizin elinizle ne de başkasının eliyle. Ben bir ocak evladıyım, bir mürşit ocağının evladıyım, Baba Mansurluyum.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ocak adabına göre konuş o zaman!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Nerelerden geldik biz bugünlere biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz, o zaman konuşmayacaksınız, o zaman başkasının inancını tarif etmeyeceksiniz. Benim bin yıllardır annemden, nenemden, dedemden, atamdan gelen inancıma el uzatmayacaksınız, dil uzatmayacaksınız. Hele de getirip burada torba yasalarla asla tanımlayamayacaksınız. Biz eşit yurttaşlık mücadelesini AKP'ye rağmen, bu Yezit anlayışa rağmen sonuna kadar devam ettireceğiz. (HDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)