GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:19
Tarih:10.11.2022

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi sorunları köklü olarak nasıl çözmüyor, her seferinde nasıl öteliyor, bunun tipik bir örneğini anlatacağım bu maddeyle. Şimdi, 4688 sayılı bir Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu var. Bu kanunun 28 ve devamı maddelerine göre memurlar, kamu görevlileri ile Hükûmet arasında bir toplu sözleşme yapılıyor. Bu toplu sözleşmede memurların temel hakları belirleniyor. Bir de yerel yönetimler var; belediyeler, büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri. Ayrıca, belediyeler, büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri de belediye başkanlığıyla, il özel idare başkanlığıyla sözleşme yapıyorlar. Buna "toplu sözleşme" değil "sosyal denge sözleşmesi" deniliyor. Şimdi, bu sosyal denge sözleşmesi belediyeden belediyeye fark ediyor. Biliyorsunuz, belediyelerin ekonomik olanakları birbirinden farklı. Fakat bu sosyal denge sözleşmesine dair yasa bir dizi sınırlama içeriyor; o, 32'nci madde. Mesela diyor ki: Bu toplu sözleşme, yerel yönetimlerde yapılan sözleşme, işte, mahallî idare seçimlerini aşamaz, toplu sözleşme süresini aşamaz." Bir de 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 15'inci maddesi var, o da diyor ki: "Genel olarak memur sendikaları ve Hükûmet arasında yapılan toplu sözleşmenin üst sınırını geçemez." Genel ilkeler bunlar. Buna rağmen sendikalar belediyelerle sosyal denge sözleşmesi, toplu sözleşme yapıyorlar. Farklı dünya görüşlerine sahip her sendika yapıyor bunu; MEMUR-SEN de yapıyor, Türkiye KAMU-SEN de yapıyor, KESK'e bağlı sendikalarda yapıyor fakat bu toplu sözleşmeler, bu sosyal denge sözleşmeleri nedeniyle hem belediye başkanları hakkında hem de ona imza atan sendika yöneticileri hakkında mali ve idari soruşturma başlatılıyor, mali ve idari davalar açılıyor. İkide bir bununla ilgili bir geçici yasa hükmü konuluyor ve "Bu mali soruşturmalar, bu idari soruşturmalar konusu suç teşkil etmemek kaydıyla -bir sendika ve bir belediye arasındaki sözleşme nasıl suç olabilecekse- bu soruşturmaları, bu mali soruşturmaları, bu idari soruşturmaları bir biçimde affediyoruz." diyor. Bu yasa tam olarak bu.

3'üncü kez geliyor bu yasa, 3'üncü kez. Bakın, toplu sözleşme hakkı yoktu; memur sendikaları söke söke toplu sözleşme haklarını aldılar, belediyelerle sözleşme yaptılar. Bu sözleşmeler tanınmadı, tıpkı sendikaları açtıkları gibi... Ve bu toplu sözleşmelerin uluslararası sözleşmelere uygun olduğuna dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çıktı ve 2012'de toplu sözleşmeye dair yasa değişikliği yapıldı. İlk af, yasa yürürlüğe girdiğinde, 2001'de geldi, "Daha önceki sosyal denge sözleşmeleri nedeniyle Sayıştayın başlattığı mali, idari soruşturmaları affediyoruz." dendi. 2012'de toplu sözleşme yasaya eklendi, yine sizin Hükûmetiniz döneminde. "Belediyeler bu sosyal denge sözleşmelerini yapıyorlar. Biz bunu suç olmaktan çıkarıyoruz, geçmişe dönük olarak yine affediyoruz." dediniz. Sene geldi, 2022, diyorsunuz ki: "Biz, yine, Sayıştayın başlattığı mali, idari soruşturmaları affediyoruz." Niye ikide bir affediyorsunuz? Bunu bir suç olarak görüyorsanız affetmeyin. Bir sendika ile işveren arasındaki toplu sözleşme asla suç olarak nitelendirilemez, buna dair yasalarda eğer sınırlamalar varsa bu yasal sınırlamaları ortadan kaldırın. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 15'inci maddesinde sınırlama varmış, ne diyor? "Genel toplu sözleşmeden farklı olamaz." Arkadaşlar, işçi sendikaları için böyle bir sınırlama koyuyor musunuz? Her işçi sendikası her belediyede toplu sözleşme yapıyor; biri yüzde 5'lik artış yapar, biri yüzde 20'lik yapar, biri yüzde 50'lik yapar, biri yüzde 100'lük. Hükûmetiniz... "Belediyeler birbirinden farklı sözleşme yapamaz." diyor musunuz? Demiyorsunuz. Niye memurlar için böyle bir sınırlama getiriyorsunuz? Bunu köklü olarak çözebilirsiniz.

Bakın, İstanbul'da yaşayan bir belediye işçisinin giderleri ile nüfusu 3 bin, 5 bin olan bir belediyede çalışan kişinin giderleri aynı değil, belediyelerin gelirleri aynı değil. Dolayısıyla belediyeler ile sendikalar arasındaki toplu sözleşmeler birbirinden farklılık gösterebilir. Emin olun, hiçbir belediye kendi imkânları üzerinde bir sözleşme yapmaz, kendi imkânlarına göre bir sözleşme yapar. Dolayısıyla bu sözleşmeye "yasa dışı" demeyin, kalıcı olarak bir çözüm üretelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 15'inci maddesini yürürlükten kaldıralım. Bunun dışında, bunu suç olarak nitelendirmekten vazgeçin, belediyeler kendi olanakları ölçüsünde sendikalarla otursunlar toplu sözleşme yapsınlar diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)