| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 15.11.2022 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasada yapılan şimdiki düzenlemeyle, maden kazalarında yaşamını kaybedenlerle ilgili bir ek düzenleme geliyor; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na yapılan ek bir düzenlemeyle, yaşamını kaybedenlerin emeklilik düzenlemesi, varsa prim borçlarını ödemek veya diğer primlerle ilgili bir kısım düzenlemeleri yapmak, yaşamını kaybedenlerin eşi, çocukları, yoksa kardeşlerini bir kamu kurumuna yerleştirmek gibi. Cinayete seyirci mi kalınacak? Cinayetten sonra bunlar mı konuşulacak? Her cinayetten sonra bu konuşuluyor.
Bakın, arkadaşlar, madenlerle ilgili "kaza" denilmiyor, "fıtrat, kader" hiç denilmiyor; "cinayet" deniliyor, hatta "katliam" deniliyor ve bu katliamlarda yaşamını yitirenlerle ilgili her seferinde bir düzenleme geliyor; başsağlığı dileniyor, düzenlemelerle yetiniliyor. Eğer siz bir şeyi önlemezseniz, korumazsanız aslında bunun devamından yanasınız, madenlerde olan olay kaza değil.
Bir diğeri, ayın 11'inde Plan ve Bütçe Komisyonunda Çalışma Bakanı Vedat Bilgin konuşuyor, ne diyor? "Türkiye'deki iş kazaları en önemli sorunumuzdur." Tutanaklarda. Başka ne diyor? "Öyle bir sorun hâline gelmiş ki örgütlenmemiz yetersiz, teknoloji yetersiz." Yirmi yıllık iktidarın bir Bakanı bunu söylüyorsa işte bu cinayettir, katliamdır. Bir diğeri, ne diyor? Bakan diyor ki: "Madende patlama olmadan önce bir fan bozulmuş, bu fan bozukluğuyla beraber orada anında işlemin durması lazım." Devam etmiş. Ne diyor Bakan? Diyor ki: "Daha önce de buna benzer olaylar oldu ama işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yaptığımız düzenleme kamuda idareciye, özelde patronun ağzına bağlı. Orada denetlemeye gidenler, biz özelleştirdiğimiz için şirketler buluyor, bunu belirliyor ve patron parayı veriyor." Patronun belirlediği bir yerde, kamunun yönetici olduğu bir yerde siz denetim yapamazsınız, siz önleme yapamazsınız. Ne yaparsınız? Ölümlere seyirci olursunuz.
Nedir diğer bir sorun? Siz, getirdiğiniz aşamada, bunların her ölümünden sonra bir düzenleme yaptığınızda kamu ceza almıyor, bilirkişiler belirlese bile bir ceza almıyor, tam tersine bunlarla ilgili işlem yapıldığında kamu veya özel sektör korunuyor. Nasıl mı? Daha önce birçoğunu gördük ve Soma'da... Şu anda buradan selamlamak lazım sevgili Selçuk Kozağaçlı'yı ve sevgili Can Atalay'ı, avukat olarak Soma'da savundular, "katliam" dediler, onlar cezaevinde, Soma davasından hiç kimse içeride yok. Bir diğer konu nedir? Arkadaşlar, bir diğer konu şu: Tekrar Mecliste bir araştırma komisyonu kuruluyor, araştırma komisyonu Soma'yla ilgili 111 tane tespit yapıyor, Meclis adına yapılan denetimlerin sonucunda uygulamaya geçilmesi lazım, hiçbiri uygulamaya geçmiyor. Siz bu Meclisi sadece konuşmak üzerine düzenliyorsunuz, Meclisin kendi saptadığı konuları bile yasal bir düzenlemeyle yaşama geçiremiyorsunuz. Bakan öyle bir hâle geliyor ki Plan ve Bütçe Komisyonunda diyor ki: "Bu yasa yetersiz. Bu yasa olduğu sürece iş cinayetleri devam eder, işçilerin kazaları devam eder." Bunu söyleyen bir Bakan varsa, o zaman bu teklifle beraber -sadece prim, emeklilikle ilgili düzenleme değil- bunu önlemek üzerine bir düzenleme yapmak lazım; emekten yana bir düzenleme yapmak lazım, işçiden yana bir düzenleme yapmak lazım. Niçin işçiden yana? Siz işçileri madenlerde sensör olarak kullanıyorsunuz. İşçiler oraya girdiğinde eğer atletini, fanilasını sürekli değiştiriyorken "Boğuluyorum!" dediğinde siz bunu dikkate almak istiyorsunuz ama iş işten geçmiş oluyor. Madenciler yıllardır feryat ediyor, yıllardır söylüyor. Siz zaten sendikal mücadeleyi yok ettiniz, var olan sendikalar da valinin, patronun sendikası; işçilerin sesini duyan, işçilerle konuşan, işçilerle görüşen bir sendika değil, tümüyle patronun ağzına bakan, valinin ağzına bakan, kaymakamın ağzına bakan bir sendikaya dönüşmüş ve işçiler bir sensör vazifesi görüyor, yaşamını yitiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Hiçbir düzenleme, hiçbir koruma, hiçbir önleme yok ama işçilerin sorunları çok. İşçilerin bu konuda çok teklifi var; işçiler sendikalı olmak istiyor, işçiler örgütlenmek istiyor, işçiler bir daha kaza olmaması için çaba harcamak istiyor. Bunlar dikkate alınmadığında, seyirci kalındığında tümüyle bir keyfiyete dönüşüyor. Nasıl ki işkencede cezasızlık varsa, nasıl ki birçok faili meçhul cinayette seyirci kalınıp cezasızlık varsa ve süreç boşa geçiyorsa maden kazalarında da yapılan düzenlemeler genellikle boşa geçendir. Sorun onların emekliliği, prim borçları değil; sorun ölmemeleridir, yaşamalarıdır, yaşamdan yana olmaktır. Siz işçinin yaşamından yana olmadığınız sürece yaptığınız düzenlemeler geçersiz olacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)