| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 22.11.2022 |
HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bir söz vardır "Bir deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış." Bizim bu yaz saati uygulaması tam bunun tipik örneği. Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Bakanı olan Berat Albayrak bir uygulama getird;.kime, neye dair getirdi, hangi bilimsel veriyi esas aldı, niye yaptı? Hiçbir şeyi bilmiyoruz. Türkiye'de tartışıldı mı? Onu bilmiyoruz ve sonuçta bugün geldiğimiz nokta şudur: Çocuklarımız sabahın köründe, karanlıkta kalkıyorlar, okula gidiyorlar ve çoğu yine, aynı şekilde, gün batımından sonra gece karanlığında evlerine dönüyorlar. Şimdi, insan sağlığındaki gün ışığının önemini, uzun süre -aslında karanlık ortamlarda florasan lambalar gibi- aslında yapay ışıklara maruz kalmanın insan sağlığı üzerindeki etkilerini, yeterli uyuyamayan çocukların gelişimlerinin önündeki engelleri, gelişim geriliklerini hepimiz biliyoruz; bunu ortaya koyan dünya kadar bilimsel veri var ama gelin görün ki AKP'nin bilimle işi yok, akılla işi yok, mantıkla işi yok; ne var? "Ben yaptım, oldu." Evet, yaptınız ve oldu. Peki, kim memnun bu uygulamadan? Bütün Türkiye'ye soralım, anketler yaptıralım, kamuoyu araştırmaları yapalım; gerçekten bu yaz saati uygulamasının kışın da devam etmesinden memnun olan bir kesim var mı? Yok. Ha, bir kesim var, o da enerji şirketleri. Niye? Çünkü siz bu uygulamayı "enerjide tasarruf" diye getirdiniz ama aksine, enerji sarfiyatı daha da artıyor. Neden? Çünkü biz, eskiden, Batıda -ben İzmir'de yaşıyorum- kalktığımızda gün ışığına kalkıyorduk ama mevcut durumda lamba yakmak zorundayız, eğer eviniz kaloriferli değilse ısı sistemini ayarlamak zorundasınız. Peki, nerede kaldı o zaman tasarrufun kendisi? Demek ki amaç, tasarruf değil.
Diğer bir mesele, bunun okuldaki başarıya yönelik etkileri. Şimdi, düşünün, küçücük çocukları biz okula gönderiyoruz. Peki, hepsini servisle gönderebiliyor mu ailelerimiz? Hepsinin okulları yaşam yerlerine, mahallelerine yakın yerlerde mi? Hayır. Sabahın kör karanlığında o körpecik kuzuları sokağa salıyoruz, o karanlıkta yol yürümeye, okulun yolunu bulmaya çalışıyorlar. Peki, soruyoruz: Gerçekten vicdanınız bunu kabul ediyor mu?
Bu yaz saati uygulamasının kadınlar, çocuklar, işçiler üzerindeki olumsuzluklarını araştırmak için bir şey yaptınız mı? Şimdi, diyorsunuz ki: "İTÜ'nün bir raporu var." Raporu gören bir bilim insanı var mı? Rapora alternatif rapor hazırlayacak bir zemin var mı? Yok çünkü ortada bir rapor yok. Rapor olmadığına göre, siz, bunu aslında bütün bir toplumun aleyhine bir uygulama olarak ısrarla ve ısrarla devam ettiriyorsunuz ve kesinlikle de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim.
...sizin iddia ettiğiniz gibi ne enerji tasarrufunu sağlıyor ne de başka bir şey ama ne yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Siz, Orta Avrupa ile bizim aramızdaki saat farkını iki saate çıkarıyorsunuz, İngiltere'yle olan saat farkını üç saate çıkarmış oluyorsunuz ama başka bir şey yapıyorsunuz, Suudi Arabistan'la saat farkımızı ortadan kaldırıyorsunuz ve biz ortak saat dilimini kullanıyoruz.
Şimdi, Iğdır ile Edirne arasındaki zaman farkını biliyorsunuz değil mi? Bir saati aşkın bir zaman, bir saat on altı dakika. Iğdır'daki gün doğumu ile Edirne'deki gün doğumu aynı değil ama siz iki bölgedeki çocukların aynı şekilde uyanmalarını, aynı saat dilimine tabi olmalarını sağlıyorsunuz. Oysaki yıllardır yaz saati ve kış saati uygulaması vardı, bu uygulamaya hiçbir yerde itiraz yoktu, çocuklar da çalışanlar da yurttaş da bundan memnundu, bir tek memnun olmayan AKP ve enerji şirketleri. (HDP sıralarından alkışlar)