| Konu: | Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 22.11.2022 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, hepinize saygılarımı sunuyorum. Bizleri izleyen vatandaşlarımıza da buradan hayırlı akşamlar diliyorum.
Polis Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına söz aldım.
Buradan yakın zamanda özellikle Gaziantep'te ve daha önceki hain terör örgütlerinin katliamları sonucunda hayatını kaybeden şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz, buradan bir kez daha terörü lanetliyoruz, teröre destek verenlere de lanet okuyoruz. Ayrıca, devletin kurumlarını terör örgütlerine peşkeş çekenlere de bin kez lanet okuyoruz. Buradan vatandaşlarımıza da şunu ifade ediyoruz: Millet İttifakı iktidarında terörü biz bitireceğiz arkadaşlar, biz bitireceğiz Allah'ın izniyle.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu 4'üncü madde bir kere kendisiyle çelişkili; Anayasa'ya da aykırı olduğunu söylüyoruz. Burada polis olmayı hak etmeyenlere memurluk yolu açılıyor. Bakın, diyor ki: Sağlık sebeplerine dayanan yargı kararıyla devlet memurluğundan ilişiği kesilenler, Emniyet teşkilatına başvurmaları hâlinde altı ay içinde genel idari hizmetler alt sınıfında uygun kadroya atanırlar. Arkadaşlar, burada ne yapılmak isteniyor? Peki, orada emek harcayanların, sınava çalışanların hakkı gasbedilmiyor mu arkadaşlar? Bakın, şimdi, tam teşekküllü sağlık raporu isteyen farklı meslek grupları da olacak mı burada? Peki, burada, bu arkadaşlara -okullara girerken özellikle yargı kararları sonucunda iptal edilenler- bu sağlık raporlarını kim verdi? Hangi hastaneler verdi? Bu raporlar neden yargıya konu oldu? Bunlar özellikle hangi siyaset ile cemaat ilişkileri sonucunda verildi? Açıklama bekliyoruz; bakın, sizlerden açıklama bekliyoruz. FETÖ gerekçesiyle Polis Kolejini, güvenlik fakültesini ve askerî liseleri kapattınız. Peki, Polis Akademisi öğrencileri için neden bir düzenleme yapmıyorsunuz arkadaşlar? Şimdi, AK PARTİ hep diyor ki "Biz temel kanun maddelerinde hep eşitlikten yanayız." Biz "liyakat" diyoruz, onlar "mülakat" diyor; biz "eşitlik" diyoruz, onlar "sarı liste" diyor. Arkadaşlar, siz gerçekten polisimizi seviyorsanız... Kaç defa burada araştırma önergesi verdik "Polis arkadaşlarımızın özlük haklarını iyileştirelim." diyoruz, siz hep reddediyorsunuz. Allah aşkına, şurada, içeri girdiğinizde polis arkadaşlarımıza sordunuz mu, trafik polisi arkadaşlara sordunuz mu, sendikalara sordunuz mu? Siz bunu yaparken kime sordunuz arkadaşlar? Siz gerçekten polis arkadaşlarımızı sevmiyorsunuz. Siz devletin polisini değil, AK PARTİ'nin polisini yaratmaya çalışıyorsunuz. Yani burada SADAT'ı sormak istemiyorum, zaten Genel Başkanımızla beraber, 100 milletvekiliyle beraber gittik, sorduk, netice alamadık; günü geldiğinde biz bunu soracağız.
Bakın "Gelin, polis arkadaşlarımızın çalışma saatlerini düzenleyelim." diyoruz, burada hiçbir maddede yok. Özlük haklarını iyileştirelim... Zar zor 3600'ü verdiniz siz. Her Allah'ın günü sizi koruyan bu polis arkadaşlarımıza bir defa olsun sordunuz mu?
Bakın, polisler de bizim, askerler de bizim; bu ülkede kimin tırnağı giderse biz de onun için canımızı vermeye hazırız ama kimse kusura bakmasın, polis sizin polisiniz değil, sizin partinizin polisi değil. Eğer sizin emrinizde olursa milliyetçi, millî bir polis olur ama sizin emrinizin dışında olursa "FETÖ'cü" yaftasıyla yaftalıyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz arkadaşlar, kendinize gelin. Günü geldiğinde bunun hesabını hepimiz soracağız. Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz? Yani polis arkadaşlarımızla ilgili madde getiriyorsunuz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN TOPAL (Devamla) - Ben bitirebilir miyim?
BAŞKAN - Buyurun.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ya, bu kadar araştırma önergesi getirdik, bu kadar kanun teklifi getirdik ama bir defa olsun polis arkadaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda bir defa bile istişare etmediniz; bir muhalefet partisiyle bile istişare etmediniz, bir sendikayla istişare etmediniz. Yazıktır, günahtır ya, yazıktır, günahtır. Bakın, hâlâ geçmedi; gelin, daha birkaç madde var, önerge verelim, kabul edin, dışarıdaki polis arkadaşlarımızı da seviyorsanız onların da gönlünü alalım. (CHP sıralarından alkışlar)
Ben buradan polis arkadaşlarımıza sesleniyorum: Bizler sizi seviyoruz. Anlaşılan AK PARTİ iktidarı sizin özlük haklarınızı iyileştirmeyecek. Sabırlı olun, metanetli olun, size sözümüz söz; Millet İttifakı iktidarında biz çözeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederim.